Birbirlerine bakıyorlardı, aralarında cam bir kapı ve metreler vardı. Kainat Şebnem'in yanına oturdu
K: iyi misin
Ş: ordan nasıl gözüküyorum sence, iyi gibi mi duruyorum. Kötüyüm tabiki, ben-ben hiçbir şey bilmiyorum Kainat, ne yapmam gerekteğini, bundan sonra ne olacağını
Diyerek kafasını Kainat'ın omzuna koydu, Kainatta Şebnem'in saçlarını oynamaya başladı
K: içinden ne geliyorsa onu yap kuzum
Ş: Yavuzla işim bitti artık, ne olursa olsun beraber olamayız onunla
K: ya abim, Selim
Ş: ondan emin değilim işte, demin o kadar güzel konuştu ki, Yavuza sorsan bilmez nasıl oje sürdüğümü ama Selim öyle değil. Selim daha demin beni her şeyimle tanımladı. Bazen diyorum ki ya koyver gitsin, bak seni ne kadar çok seiyor, sende ona karşı boş değilsin, seni mutlu edecek adam Selim diyorum, ama yapamıyorum, sanki onunla olursam eskisi gibi olacakmışız gibi geliyor.
Gözleri doldu, sakince ağlamaya başladı
Ş: öptüğümde o kadar farklı şeyler hissettim ki, şuan mutlu muyum mutsuz muyum, doğru mu yaptım yanlış mı yaptım hiçbir şey bilmiyorum. Ha birde kafam şuna takıldı, kardeşimi tehdit ettim arkadaşımı hiçe saydım dedi, sen-
K: evet, seni sıkıştırırken gördüm, piknikten dönerken. Gittim konuştum,yapma dedim, Cana söylerim dedim. Beni Canla tehdit, öldürürüm dedi, o ne yaptıysa ne dediyse seni sevdiği için yaptı Şebnem, sadece senin için. O gittiği günde seni seviyordu, döndüğünü de hala seni seviyordu.
Selimgil ise bir süre sessiz oturdular
C: çok segiyorsun demi
S: çok
C: merak etme o da biliyor senin onu çok sevdiğini, hem daha yeni iyileşti, Yavuz terketti, kafasını toparlayamadı, kafası karışık. En kısa zamanda beraber olucaksınoz ben inanıyorum. Bende Şebnem Gürsoyu tanıyorsam eğer seni seviyorsa, sen ne kadar itiraz edersen et, sevgili olursunuz. İstediğini alır yani. Ya tabi ben Şebnem'i kime anlatıyorsam, dört parmağına aynı, birisine farklı oje sürüyormuş falan hayırdır
Selim gülerek hafifçe Canın omzuna yumruk attı
S: abi güldürme ya
C: hem Şebnem ne dedi, gözlerin gülerken yok oluyırmuş, kısılıyormuş, ay çok tatlış demedi mi, bu yüzden bol bol gül. Zaten gülüşünü sevmediğin birine aşık olamazsın, o senin gülüşüne hasta emin ol
S: ha yani deli gibi her şeye sırıt diyosun
C: yaani, kısmen
Şebnemse uyumuştu,Kainat yavaşça yatırdı, üzerini örttü. Sonrada evlerine gittiler zaten. Sabah Şebnem kalktığında yatağındaydı, Tekin bey çıkarmış, yüzünü yıkadı odasına geldi. Gardırobun önüne geçti
Ş: off ne giysem ki, artık üzülmek yok, hep gülücez, gülücezde kıyafetten buraya nasıl geçtim anlamadım, ya ne diyom ben ya.
Dedi ve dolabından bir beyaz tişört ve kot şort bir tulum giydi, bir askısını serbest bıraktı, ayağına topuklu ayakkabı denedi ama bunun altına olmadı, dolabından bir tane beyaz babet giydi. Hafif bir makyaj yaptı, saçlarını at kuyruğu yaptı ve kahvaltı için aşağı indi. Tekin amcanın yanağına bir buse kondurdu
Ş: günaydın aşkım
T: oo prenses bakıyorum da çok mutluyuz
Ş: öyleyiz valla, inşallah artık hep böyle olucaz
T: inşallah, ne zamandır prensesimle baş başa kalamıyorum, bu akşamını bana ayırsanda film falan izlesek
Ş: tabi ki, akşamım sana feda olsun aşkların en güzeli ama şimdi kaçmam lazım çocuklar kafede bekliyor.
Dedi yürürken ayağını burktu
Ş: ahh
T: iyi misin aşkım
Ş: evet iyiyim, düz ayakkabıya alışkın olmayınca, görüşürüz
T: görüşürüz
Şebnem arabayasına atlayıp kafeye geldi, hepside kafedeydi, selam vererek yanlarına oturdu
K: oha
Ş: noldu be
Al: kalksana bi
Şebnem kalktı, sonra oturdu
Ş: noluya ya olmamış mı
K: hayır o değil, gayet güzelsinde sen düz ayakkabı giymişin Şebo
Ş: sorma ya sabah zaten ayağımı burktum
Al: alışkın olmayınca
Ö: Şebneeem
Ş: Özgüüüür
Ö: Şebneeem
Ş: Özgüüüür
Ö: Şebneem
Ş: ay Özgür adımımı ezberliyosun, noldu
Ö: Almilla hamile
Ş: ne, gerçekten mi, çok sevindim ya tebrik ederim
Diyerek ikisinede sarıldı
Ş: çok sevindim ya, kız mı erkek mi
C: daha iki gaftalık bebek, nerden bilecekler acaba
Ş: mantıklı
O sırada bir tane çocuk geldi, Şebnem'in sırtından sarkan tulumun askısını çekiştirmeye başladı arkasından
Ş: noluyo be
Diyerek arkasına döndü, sonra çocuğun annesi geldi
R: kusura bakmayın, Efe yapma oplum ablaya, aa ayıp oluyor ama
Ş: tamma ya kızmayın yakışıklıya sorun değil
Kadın çocuğu alıp geri yerine oturdu, Şebnem önüne döndü
C: Özgürcüm hadi bize birer pasta kap gel bak çok canım çekti
Ö: Can yoksa sende
C: hee Özgür bende hamileyim
Özgür pastaları getirmeye gitti
S: ya akşam bir yerlere mi gitsek, yeni bir bar açılmış, çok temiz diyorlar
K: olur
C: gideriz
Ş: o zaman size iyi eğlenceler
S: gelmiyor musun
Ş: bütün akşamımı aşkıma ayırdım
S: söylersin babana, işi falan vardır hem onun, ben arkadaşlarla çıkıcam baba, senle başka zaman vakit geçiririz de
Ş: Selim hödük müsün ya, daha sabah sözleştik, olmaz
Al: bende gelemem, ben gelmeyince Özgürde gelmez
S: ee o zaman ben tek başıma mı gidiyorum
K: abi aşk olsun ya Canla bende varım ya, bizi niye saymıyon
S: tamam ya ben bişi demedim, gitmiyorum bara falan
Çzgür pastaları getirdi ve yemeye başladılar, o sırada kapıdan birisi girdi, Şebnem'in yanına geldi
B: Gürsoy
Ş: buyrun benim
B: tanımadın mı beni, aşk olsun
Şebnem baştan ayağa süzdü, sonra ayağa kalktı
Ş: inanmıyorum, Batu sen misin bu
B: evet
Diyerek sarıldı Şebnem'e, sonra çekildi
B: bende o koca gözlerinden tanıdım, yoksa çok değişmişsin, maşallah taş gibi olmuşsun, bu ne güzellik
Diyerek elini tuttu ve Şebnemi kendi etrafında bir kere döndürdü. Şebnrm omzuna yavaşça yumruk vurdu
Ş: sende bi karizmatikleşmişsin, kas mas yapmışsın, yakışmış
B: oturabilir miyim
Ş: ha tabi
Deedi, oturdular ve hepsini tanıştırdı
Ş: ee sende ne var ne yok
B: ben mi, iyiyim ya
Selim'in telefonu çaldı
S: müsaadenizle Pınar arıyor
Dedi Şebneme bakarak ve masadan uzaklaştı, Şebnem sinir olmuştu
Ş: bu kızda anlama sorunu var, duyuyo ama algılayamıyor
K: tamam canım ya, neden arıyo bakalım
Ş: adı bile insanı sinir ediyo
B: pek sevmiyosunuz herhalde
Ş: biz sevmiyoruz ama sen seviyosun
B: derken
Ş: Pınar Batu, Pınar. Hani şu beni boynuzladığın kız
B: ya boynuzlamak falan olmuyor ama, şimdiki aklım olsa seni bırakır mıydım
Ş: geldim
Diyerek masadan kalktı ve Selimün yanına gitti, elinden telefonu aldı
S: napıyosun ya
Ş: bir dakika
Diyerek telefonu kulağına götürdü
Ş: Pınarcım
.......
Ş: yaa Şebnem
.......
Ş: yok canım, biz kafedeyiz, Selimcin sana konum atsın gel, bekliyoruz
Diyerek tekefonu kapadı. Selime verdi ve yerine geçti. Selimde konum atıp yerine geçti. Şebnem pastasını arka arkaya çatallıyordu. Yarım saat sonra Pınar girdi kafeye ve selam vererek oturdu.
Ş: rüküşş
P: anlamadım
Ş: şükür diyorum şükür
P: bu beyefendi kim
B: merhaba ben Batu
P: aaa Batu, ayy çok özlemişim seni
B: ne güzel
Ş: bana tercih ettiğin kızı görüyosun dimi
B: evet
P: ee Batu sen beni özlemedin mi malum bi geçmişimiz var
Ş: canım senin bu masadaki herlesle bi geçmişin var
B: baya değişmişsin
P: sağol ya, güzelleştik biraz
B: o anlamda değil canım, güzelleşmemişsin
S: aa ama demeyin öyle
P: sağol Selimcim ya sende olmasan
S: ne demek, böyle bi güzelliği kırmalarına izin veremezdim
P: ayy hödüksün falan ama çok tatlısın
Şebnem arka arkaya pastasını çatallıyordu
S: valla bir ün oldu görüşmeyeli ama özlemişim
P: bende seni özlemişim, sen kaşksana
Diyerek Kainatı kaldırdı ve yerine oturdu, Selimin yanına, iyice yakaştı
P: acaba baş başa kalabileceğimiz bir yere mi gitsek
S: oturuyoruz burda işte
Pınar kendi gömleğinin ilk düğmesini açtı ve yapıştı Selim'in dudağına. Şebnem bunu görünce durur mu
Ş: oha, aa ama yetti be
Diyerek kalktı, Pınarın arkasına geçip saçını eline doladı ve çekerek Selimle dudaklarını ayırdı
Ş: ben sana kaşınma demedim mi, bize bulaşma demedim mi
K: Şebo bıraksana
C: Şebnem napıyon
B: Şebnem
Ş: karışmayın bi siz
P: aah sen çağırdın ya beni buraya
Ş: hakiki malsın ya, çağırdım diye gelmen mi gerek, kızım sen canına mı susadın
P: bıraksana acıtıyorsun off
Ş: acısın diye yapıyorum zaten. Şimdi benimle geliyosun
Diyerek kızı sandalyeden kaldırdı, kapıya kadar saçından çeke çeke götürdü
Ş: burdan defoluyosun, sen bir daha ne bu kafenin etrafında, ne Kainatgilin evin etrafında ne de bizim evin etrafında görmiyeyim o zamanbu kadar kolay yırtamasın, bu saçlarını veririm eline, bu arada
Dedi ve deminki çocuğa Efeye göz kırptı, o da bir tabak pastayı koşarak getirdi, Şebnem Pınarın suratına yapıştırdı
Ş: şimdi güle güle
Diyerek dışarı kaktırdı, sonra Efeyle çaktılar
Ş: süpersin, şimdi annenin yanına, bir tanede öpücük
Efe Şebbemi öptü ve annesinin yanına geçti. Şebnemse masaya geri döndü
Ş: Batu ben gidiyorum geliyo musun
K: nereye ya
Ş: Batu geliyo musun
B: geldim geldim, görüşürüz
Diyerek kalktı ve çıktılar.
B: Şebnem-
Ş: önce bir yere oturalım, kendime gelmem lazım, sonra
B: peki
Başka bir kafeye gidip oturdular, sipariş verdiler.
Kainatgilin masada ise sessizliği bozan Özgür oldu
Ö: sen Şeboya bak be, bu nasıl bir nefrettir, korkulur valla
K: abi sanada pes yani, Şebnemi Batudan kıskandın, Şebnemide kıskandırayım diyerek Pınara yaklaştın, öptü ya kız seni
S: suçlu ben mi oldum şimdi, kız kendi öptü ben naptım
Al: sorunda o, hiçbir şey yapmadın
C: tamam kıskandırmaya çalıştın, başardında ama Şebnem kıskanınca bambaşka birisine dönüşüyor, artık sinirlenince onu tanıyamıyorum
K: kızın piskolojisi altüst oldu
Ö: aman diyeyim, bir daha şu kızla irtibata geçmeyin valla Şebnem sizide keser
Şebnemgilin kısa sürede siparişleri geldi. Şebnem yeşilçayını yudumlarken konuşmaya başladı
Ş: Batu ben iyi değilim
B: farkettim onu, neden bu kadar sinirlendin, tek neden Pınarı sevmemen olamaz
Ş: lütfen şunun adını söyleme, bak sinirlerim altüst oluyor
B: pardon
Ş: ya onu öpmesine dayanamadım, o dudakları en son ben öpmüştüm
Şebnem bir yandan konuşuyor, diğer yandan akan gözyaşlarına hakim olamıyor, ağlıyordu
Ş: ya önce seni aldı şimdide Selim.
B: siz sevgili misiniz
Ş: hayır
B: ha yani sen seviyorsun
Ş: hayır, yani bilmiyorum. Ya daha dün bana seni seviyorum dedi, bugün kızla gözümün önünde öpüştü. Artık kendimide kontrol edemiyorum, ben böyle şeyler yapacak birisi değildim. En fazla masadan kalkar giderdim. Batu ben çok kötü şeyler yaşadım
Batu Şebnemin yanına geçti, Şebnem kafasını Batunun omzuna koydu, Batuda arkadan sarıldı
B: anlatmak istersen her zaman dinlerim, ama ağlama
Şebnem anlattı hepsini, Yavuzu, öldü sanıldığını, geldiğini, yürüyemediğini, Selimin sıkıştırmaları atlayarak anlattı her şeyi
B: sen Şebnem Gürsoysun ya, her şeyin üstesinden gelirsin, yeter ki iste
Ş: sağol da ya ben senide sıkdım böyle, tuttum
B: aşk olsun, ne zaman istersen, iki hafta spnra dönücem, o zamana kadar buluşuruz yine, sonrada telefonla bana ulaşabilirsin
Ş: numaranı versene
B: veriyim
Ş: aa telefonum yok, kahretsin kafede kalmış
B: istersen ben-
Ş: yok ya ben bir taksiye atlar giderim şimdi, seni tuttum, ben sana vereyim, akşam ararsın kaydederim
Diyerek numarasını verdi, ve sarılıp ayrıldılar. Şebnem bir taksiye atlayıp kafeye geldi, hepside oradaydı, hiç konuşmadan oturuyorlardı, Şebnem yanlarına geldi
Ş: telefonumu gördünüz mü
K: ha bende canım, burda kalınca ben almıştım vereyim diye, bir dakika
C: iyi misin Şebnemcim
Ş: iyi olmamam için bir neden bi neden mi var
Ö: merak etme bir daha bu kafenin içine değil sokağına adım atamaz o Pınar pisliği
Ş: anma şunun adını Özgürcüm, uğursuzluk getirir
S: Şebnem
Ş: hadi kuzum
K: bulamadım, bir dakika
S: Şebnem
K: hah al tatlım
Ş: sağol kuzum, görüşürüz arkadaşlar
Dedi tam yürüyecekti ki Selim kolundan tutup durdurdu
S: bir dakika dinle
Ş: dokunma bana
Diyerek kolunu kurtardı
S: benim yüzünden oldu ö-
Ş: hah, pardon ya, benim yüzümden oldu derken, dünya senin etrafında dönmüyo, sadece o kıza sinir olduğum için yaptım. Ha kusura bakmayın, sizi böldüm ama, devam etmek istersen gider bulursun, ne yaparsanız yaparsınız
Şebnem tam gidiyordu ki yine kolundan tuttu
Ş: bana dokunmamanı kaç kere daha söylemem gerek
Selim elini çekti
S: ya bi dinlesene
Ş: ne dinliyeyim ya, daha dün bana seni seviyorum diyen adam bugün yanımda resmen başka kıza asıldı. Bari karşımda yapma, dün benim öptüğüm o dudakları bugün o kız öptü ve sen hiçbir şey yapmadın. Ben artık neye inanacağımı bilmiyorum ya, sayenizde sinir hastası oldum ya artık kendimi kontrol edemiyorum, sllerim titiyor, ağlamaya başlıyorum. Kendinden yorulur mu insan, ben yoruldum. Beklentilerimden, hayallerimden, yaşadıklarımdan yoruldum. Ya ben böyle birisi değildim, Can sen genelde yanımdaydın, bugüne kadar ne zaman böyle bir şey yaptığımı gördün
C: görmedim
Ş: Kainat her sinirlendiğimde sana gelirdim, sen hiç ellerimin titrediğinni, uğunarak ağladığımı duydun mu
K: hayır
Ş: Şebnem Gürsoy böyle birisi değildi. Ben babamın her zaman şımarık çocuğuydum, ben masumdum ya.
S: Şebnem-
Ş: bana Şebnem falan deme, şuan kendimi zaten zor tutuyorum, her an patlayabilirim, bana Şebnem deme, bugün gelmeyinde, aramayında, sormayında. Sadece babamla olmak istiyorum.
Dedi ve gitti, bir taksiye bindi, sve doğru yol aldı.
K: tamam abi üstüne gitme bak gerçekten iyi değil
Al: ya birimiz gitsemiydi yanında, Tekin amcaya falan patlamasın
C: yalnız o cümlede özne yüklem uyuşmazlığı var, Şebnem Tekin amcanın yanına bi gitsin, sinir falan kalmaz, merak etmeyin.
Herkes evine dağılmıştı, herkes için yorucu bir gündü. Kainat ile Selim akşam yemeğine oturmuştu,Sslim yemiyor tabaktakilerle oynuyordu
K: abi, abicim
S: ha, efendim
K: noldu daldın gittin
S: off Şebneme takıldı kafam ya. Ne yapıyor acaba
K: dur bsn bi arayayım
S: yok ya aramayın dedi ya, şimdi boşuna sinirlenmesin
K: bir şey olmaz
Diyerek aradı Şebnemi, ikinci çalışta açtı
Ş: alo kuzum
K: napıyon Şebo
Ş: iyi valla aşkımla film izliyoduk,durdursuk şimdi mısır paatlatmaya gitti, sen napıyon
K: iyi bizde abimle akşam yemeği yiyoruz
Ş: afiyet olsun, selam söyle Selime
K: a-aleykümselam kuzum, neyse ben bölmeyeyim, siz devam edin, iyi akşamlar
Ş: iyi akşamlar, bayss
Diyerek kapattı telefonu
S: noldu
K: sana selamı var
S: bana mı
K: bende anlamadım
S: aleykümselam
K: film izliyoruz dedi, bizde yemek yiyoruz abimle dedim, afiyet olsun selam söyle Selime dedi. Ya zaten onlarıda sinirle söyledi, takma sen, baksana kızgın falan değil artık. Canında dediği gibi, Tekin amcayla kuzu gibi maşallah, hadi ye yemeğiniYorummmmmm :)(: