2 GÜN SONRA
İnanlar Gürsoylara kahvaltıya gelmişti, kahvaltılarını yaptılar, Harun bey ile Tekin bey çıktı, diğerleri ise içeride oturup kahvelerini yudumluyorlardı
S: annecim ben gidiyorum
F: tamam oğlum geç kalma ama
S: öyle değil annecim, yurtdışına gidiyorum
Şebnem'in boğazına kahve durmuştu, bir iki kere öksürdü, sonra Selim'e döndü
Ş: ne
F: neden
S: Leyla'nın yanına, o gün aradı konuştuk, gelebilirsen gel bir de yüz yüze konuşalım dedi, bu akşam dokuzda gidiyorum, babama söyledim
F: ah be oğlum, üzülüceksin yine, gitme sen, gel anne sözü dinle
S: gidicem anne
A: karışma çocuğa Filiz, gitsin, konuşsun, belki her şey düzelir
S: sağol Asu teyzecim
Diyerek yanağına bir buse kondurdu
Ş: aa şey ya, ben-benim çıkmam lazım, Ka-Kainat okuldan çıkmıştır
Çantasını aldı ve kalktı
A: kızım Kainat birazdan gelir
Ş: yok biz dışarıda buluşucaz
S: geç kalmayın, Kainat ondan önce evde olucak ona göre
Ş: emredersin
Diyerek çıktı, bir taksiye atladı ve soluğu bir kafede aldı, Kainat da kısa sürede geldi
K: geldim ya noldu, sesin iyi gelmiyordu
Ş: ya valla bende bir şey var, kimi sevsem kaybediyorum
K: abime bir şey mi oldu
Ş: yurtdışına, Leyla cadısının yanına gidiyormuş, gel konuşalım demiş
K: ne, ne zaman gidiyormuş
Ş: bu akşam dokuzda
K: tamam ya bırakma kendini, sen Şebnem Gürsoysun hemen pes mi ediceksin
Ş: evet, ben Şebnem Gürsoyum
K: hah şöyle, şimdi sen emin misin abimi sevdiğine
Ş: yani, aslında çok sevmiyor gibiyim, sadece saçlarını seviyorum, sonra kaslarını seviyorum, gülüşünü seviyorum, ha bir de gülerken gözlerinin kısılmasına bayılıyorum bu kadar
K: daha ne olsun, sen çoktan abayı yakmışsın
Ş: neyse ya bırak onu bunu napıcaz şimdi
K: bugün abime onu sevdiğini söyliceksin
Ş: ha-hayır yapamam, ben söylemem
K: iyi o zaman o da gider Leylayla birlikte olur
Ş: olmasın
K: o zaman bugün havaalanına gidiceksin, abim uçağa binmeden bulup söyliceksin
Ş: ama o beni sevmiyor ki
K: bunu bilemeyiz, hadi ya alt tarafı iki kelime
Ş: tabi canım alt tarafı iki kelime, peki madem, dediğin gibi olsun, ama eğer giderse bir daha açmamak üzere Selim konusu kapatıyoruz oldu mu
K: oldu
Diyerek sırıttılar. Akşam olmuştu, Şebnem havaalanında Selim'i bekliyordu, yanında Can'da vardı, o da biliyordu
Ş: gelmedi, yoksa bindi mi, kaçırdık mı, geç mi kaldık, ya gittiyse
C: hayır daha var uçağın kalkmasına, bak geliyor işte
Şebnem heyecanlanmıştı, Selim yanlarına geldi
S: ne o beni geçirmeye mi geldiniz
C: kısmen
S: nasıl yani
Ş: biraz konuşabilir miyiz
S: olur
Ş: Can biraz izin verir misin
Can uzaklaştı, Selim ile Şebnem yalnız kalmıştı
Ş: ben şey dicektim
S: ne dicektin Şebnem hadi geç kalıcam
Ş: ama nasıl söyliceğimi bilmiyorum, şey, ben
S: evet sen
Ş: ben seni seviyorum
Dedi ve gözlerini sıktı, Selim gülmeye başladı, Şebnem gözlerini açtı
S: bu gerçekten komikti
Ş: Selim ben komiklik olsun diye söylemedim
Selim gülmeyi kesmişti
Ş: ben seni seviyorum
S: ya sen ne kadar dönek birisin, daha iki gün önce Yavuz diye ağlamıyor muydun, beni seviyormuş, senin sevginde kendin gibi yapmacık
Dedi, döndü gidiyordu, Şebnem'in gözleri dolmuştu
Ş: Selim
Diyerek kolumdan tuttu, Selim döndü
Ş: gitme
Dedi, söylediklerini önemsemeden hemde, ama Selim
S: bırak
Diyerek kolunu kurtardı, gidiyordu ki Şebnem arkasından sinirle bağırdı
Ş: geliceksin Selim İnan, sende bana aşık olucaksın ama ben senden vazgeçmiş olucam, sen bana dönmeden ben sana dönersem en büyük şerefsizim
Dedi, gerçekten sinir olmuştu, Selim Şebnem'e bakarak sahtece gülümsedi ve yoluna devam etti, Can yanına geldi
C: hadi gidelim
Ş: bırak ya, niye geldiysem zaten
Dedi ve bir taksiye binip eve geldiler
Ş: gel bize girelim
C: yok sağol ben eve gideyim
Ş: tamam görüşürüz
C: sen sakin ol ama
Ş: denerim, görüşürüz
Diyerek içeriye girdi,odasına çıkıyordu
T: aşkım, nereye böyle bize selam vermeden
Ş: selam babacım
T: iyi misin sen
A: bir şey mi oldu kızım
Ş: müsaadenizle odama çıkabilir miyim
T: iyi geceler birtanem
A: iyi geceler canım
Ş: iyi geceler
Diyerek odasına çıktı, üzerini değiştirdi, telefonu çaldı, arayan Kainattı, yatağa bağdaş kurup oturdu, konuşmaya başladılar
Ş: efendim canım
K: noldu, ne dedi, gitmedi demi, eve de gelmedi, beraber misiniz, hadi anlatsana ya
Sinirli sinirli konuşmaya başladı
Ş: hee beraberiz, ne beraber olucaz, seni seviyorum dedim, dönek dedi, sevginden kendin gibi yapmacık dedi, pis pis sırıttı, bende Şebnem Gürsoysam o Selim bana aşık olucak, büyük yemin ettim ama, o bana dönmeden ben ona dönersem, en büyük şerefsizim. Kendini ne sanıyor acaba, seninde abin şimdi yanlış bir şey söylemek istemiyorum ama bende insanın, benimde duygularım var. Bitti bundan sonra, aşk meşk konularını kapattım. Tabi Yavuz gelirse bir düşünürüm, beklerimde onu ama şuan tek amacım o Selim'i kendime aşık edicem ve sürüm sürüm süründürücem, yapmacıkmışım, kendine bak sen, hödük. Şuan sinirlerim tavan yaptı ya, yerimde zor duruyorum
K: belli oluyor canım biraz sakin ol, merak etme ben senin yanındayım
Ş: sağol ya, işte kadın dayanışması bu, neyse yarın konuşalım mı
K: olur, sende sakin ol
Ş: tamam kuzum iyi geceler
K: sanada iyi geceler.
Şebnem telefonunu bıraktı ve yatağa uzandı, kısa sürede uykuya daldı. Sabah uyandığında üzerini değiştirdi, aşağı indi, annesi ile babasının yanağına bir buse kondurdu
Ş: günaydııın
A: ne bu neşe
Ş: aşk olsun annecim her zamanki halim
T: aşkım otur hadi
Ş: yok babacım ben çıkıyorum, alışverişe gidicem, bugünlük izin verir misin kızına, şirkete gelmese
T: hmm belki bir öpücük daha alırsam
Şebnem hemen yanağına bir buse kondurdu
T: istediğini yapabilirsin, gez dolaş, Şebnem Gürsoy olarak mağazaları topla gel
Ş: sağol babacım, hadi ben kaçtım
Diyerek çıktı ve bir taksiye atlayıp alışveriş merkezine geldi, mağazalara bakarak ilerliyordu, görmeden bir kıza çarptı
Ş: önüne baksa- Almilla
Al: Şebnem
Birbirlerine sarıldılar
Ş: off çok özlemişim ya, nerelerdesin
Al: sorma ya bende çok özledim, şurdaki kafeye oturup konuşalım mı
Ş: olur
Diyerek kafeye geçtiler, kahveleri geldi, yudumlarken konuşmaya başladılar
Al: naptın bakalım, Yavuz nasıl, evlendiniz mi
Şebnem'in yüzü düştü
Ş: Yavuz'u trafik kazasında kaybettik
Al: ben özür dilerim, bilmiyordum
Ş: önemli değil canım, sen napıyosun bakalım
Al: benim durumum pek iç açıcı değil, babamla kavga ettik, ama bu diğerleri gibi değildi, baya büyük bu seferki, bende çıktım geldim İzmir'e. Ne gidicek yerim, ne de cüzdanımdaki paradan başka param. Şirkette çalışmam için çok zorladı, ben istemiyordum, ordan büyüdü tartışma ve burdayım işte
Ş: üzüldüm neyse ya takma, bizde kalırsın olmaz mı
Al: yok ya şimdi rahatsızlık vermeyeyim size
Ş: ne rahatsızlığı ya, hem annemgilde özlemiştir seni
Al: ev bulana kadar ama
Ş: zaten benim de pek arkadaşım yok, Can var biliyorsun, bir de Kainat bizim şirketin ortağının kızı, bana arkadaşlık yaparsın, hem ne dicem ben de çok sıkıldım şirkete gidip gelmekten, belki ikimiz ortak bir iş yaparız
Al: yaparız valla
Ş: önce alışveriş yapalım ama, benden
Al: ama-
Ş: itiraz yok, hadi gidiyoruz
İki-üç saatlik alışverişten sonra eve geldiler
Ş: bakın size kimi getirdim
A: Almilla
Al: Asu teyzecim
Diyerek sarıldılar, sonrada Tekinle sarıldılar
A: nasılsın, ne zamandır özlemişiz seni nerelerdeydin, nasıl oldu da geldin
Al: bildiğiniz gibi İstanbuldaydım, baba baskısıyla anca buraya kadar dayanabildim, kavga edincede soluğu İzmir de aldım, Şebnemlede alışverişte karşılaştık
Ş: artık bizimle kalacak sorun olmaz demi
Al: bir süre Şebnemcim
T: hayır tabiki ne sorunu, sende bizim kızımızsın, istediğin kadar kalabilirsin ama babanla aranı düzelt
Al: sanmıyorum ama çalışırım, sağolun en kısa zamanda ev bulucam
A: bunu söylemedin sayıyoruz
Ş: gel biz odaya çıkalım, şu valizlerini odana koy sonra düzenleriz
Al: olur
Önce Almilla'nın kalacağı odaya gidip valizleri koydular, sonra Şebnem'in odasına geçtiler. Konuşuyorlardı, bir süre sonra odaya Kainat girdi, heyecanla konuşmaya başladı, Almillayı görmemişti
K: Şebo abim geldi, Leylayla kavga etmişler, onu sevmediğini anlamış, birbirlerine çok kötü şeyler söylemişler, artık ba- pardon ya misafirin mi vardı, ven öyle daldım içeriye
Ş: önemli değil, bende sizi tanıştırmak istiyordum, bu Almilla, benim biricik dostum, arkadaşların besti, artık bizimle, bu da Kainat, kardeşlerin eversti
K: memnun oldum
Al: bende
Ş: ben Almillaya her şeyi anlattım, şimdi söyle bakalım dinliyoruz
K: işye söylediğim gibi büyük kavga etmişler, abim Canla konuşurken duydum, sevmiyormuşum,öyle sanıyormuşum, yanına gidince anladım, hem o eski Leyla değildi, paragöz, cimri, herkese yüksekten bakan birisi olmuş diyorsu, tamamen Leyla konusu kapandı dedi
Al: hmm o zaman ilk olarak yarın giyeceğin kıyafetlerden başlayalım
Ş: hadi bakalım
Gardırobun önüne geçtiler
Al: bu çok uzun
K: bu çok kapalı
Ş: bu da çok açık
Al: dekoltesi az
K: bol
Ş: çok dar
Al: çok resmi
K: nişanlık gibi
Ş: çok parlak
Gibi yorumlardan sonra Şebnem oturmuştu, Almilla ile Kainat birbirlerine baktılar
Al: işte bu
K: evet
Al: Şebnem yarın bunları giyiyorsun
Ş: gömleğin göğüs dekoltesi biraz fazla değilmi, ayrıca bu etek ne, isterseniz giymeden gideyim
K: abartma be, her zaman giydiklerinden, tamam biraz daha kısa ve dekolteli olabilir
Al: itiraz yok demi Kainat
K: evet Almilla
Ş: ooh hemen de arkadaş olun
Bu sırada Kainat'ın telefonu çalmaya başladı, arayan Selimdi
S: nerdesin sen, hava karardı hala yoksun
K: Şebnemlerdeyim abi
S: hemen eve geliyorsum
K: ben babama söyledim biraz geç geleceğimi
S: hemen geliyorsun dedim
K: sanane ya
S: son kez söylüyorum, hemen gel
K: off tamam
Dedi ve kapattı, kızlarla vedalaşarak eve gitti. Selim birgün bile kalmamıştı yurtdışında, çünkü Leyla eski Leyla değildi, sevmiyormuş onu, sevdiğini sanıyormuş sadece anlamıştı. Bir kıza takılıp kalmak çok saçma geliyordu artık, istediği kızla beraber olacağını, böyle daha mutşu olacağını düşünüyordu. Kainat'ı aradıktan sonra yatağına uzandı aklına Şebnem'in giteden önce söyledikleri geldi, kendi kendine güldü
S: bu kız tam bir yapmacık, kendini güzel sanan, baba parası yiyen şımarığın teki
Dedi ve yatağa uzandı, uykuya daldı. Sabah Şebnem ve Almilla erken kalkmıştı, Şebnem neredeyse bir saattte hazırlandı, sonra aynada kendine baktı
Al: of of of, süpersin kızım, dibi düşücek demedi deme, bu arada temas etmeye özen göster, ama yakın davranma
Ş: anladım, o daha Şebnem Gürsoy'u görmedi
Al: hadi bakalım çantanı da al, şirkete, ben Tekin amcalara şirkete gittiğini söylerim
Ş: tamam tatlım, görüşürüz
Al: bol şanslar
Ş: sağol
Diyerek gözlükleri taktı ve arabasına bindi, kısa sürede şirkete geldi. Selim ise uyuyamamıştı, sabah erken kalkıp üzerini değiştirdi ve şirkete gitti, Şebnemden önce gelmişti. Aşağıya iniyordu ki Şebnem'in şirkete girdiğini gördü, olduğu yerde durdu. Şebnem ise içeriye girdi, gözlüklerini çıkardı, yukarıya doğru ilerliyordu, herkesin gözü ondaydı, merdivenleride çıktı ve Selim'in önünden geçip odasına gitti. Odadaki yerini aldı, Selim'in sesini duydu, yukarıdan aşağıdakilere bağırıyordu
S: işinize dönsenize, herkes işinin başına dağılın
Şebnem güldü, Selim o odaya gelecekti, biliyordu, bir süre bekledi, sonra kapı çaldı, ve işte o an, içriye Selim İnan girdi
S: şu dosyaları imzalaman gerek
Şebnem ayağa kalktı
Ş: memnuniyetle
Dedi ve elinden alıp masaya bıraktı, kalemi aldı ve biraz eğildi, dekoltesi daha çok açılmıştı, imzaladıktan sonra eline aldı Selim'in yanına geçti
Ş: buyrun küçük bey
Dedi ve dosyaları verdi, döndü, gidiyordu ki Selim kolundan tutup kendine çevirdi, Şebnem dengesini kaybetti ve yere düştüler, aralarında milimler vardı, Şebnem yavaşça kalktı
Ş: ani hareketler yapmayalım, ayakkabımın topuğu kırılabilirdi
S: beni etkilemeye çalışıyorsan eğer-
Ş: neden etkilemeye çalışayım ki, senden banane, ayrıca benden de sanane, şimdi odamdan çıkar mısın
S: hayır canım çıkamam
Diyerek üstüne yürümeye başlamıştı, Şebnem duvara çarpınca kaçacak bir yeri olmadığını anlamıştı, Selim ellerini kaçmasını önlemek için iki yana koydu
S: beni erkilemeye çalışıyorsan eğer başardın diyecektim
Dedi ve elini gömleğinin askısına götürdü, indiriyordu ki Şebnem eline vurdu
Ş: uzak dur benden, ne yaptığını sanıyorsun sen, daha dün eğleniyordun unutttun mu, Leylana gitsene sen
S: off bıraktım o tek kadına takılı kalma işlerini, artık ben kimi istersem onunla olucam, dün başkaydın, bugün daha güzel olmuşsun ve şuan ben seni istiyorum
Dedi ve elini bacağında gezdirmeye başladı. Şebnemse bacağına tekme attı
Ş: iğreçsin Selim İnan
S: artık hiçbir şey umrumda değil
Ş: iyi ki yol yakınken dönmüşüm, iyi ki dün gitmişsin, yoksa... neyse ya seninle uğraşamicam ben gidiyorum.Yorummmm :)(: