IRMAKK

1.3K 61 14
                                    

Harun bey söylediklerine pişman olmuştu, yukarıdan Can ve Kainat koşup geldi
K: noldu babacım, abimle kavga mı ettiniz
C: Şebnem nerde
Harun bey bir şey söylemedi, arabasının anahtarlarını da alarak çıktı. Selim ise Şebnem'i sahilde taksiden inince yakalamıştı, kolundan tutup durduru ve sımsıkı sarıldı
S: özür dilerim benim yüzümden
Ş: ya ben dışardan öyle birisi gibi mi gözüküyorum
S: hayır hayatım hayır birtanem, ağlama
Ş: Harun amca nasıl böyle bir şey düşünür
S: gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum
Ş: bir şey söyleme, sadece sarıl
Bir banka oturdular, Şebnem kafasını Selim'in omzuna koydu, güneş doğana kadar oturdular, Şebnem neredeyse uyuyacaktı
S: hadi gel seni eve bırakayımda yat biraz
Ş: olur
Dedi ve taksiyle Şebnemi bıraktı, sonrada kendi evine gitti. Şebnem direk odasına çıkıp kendini yatağına attı, yanına Almilla geldi
A: öldüm meraktan nerdeydin, aradım kaç kere açmadında
Ş: sonra konuşalım, lütfen
A: şimdi konuşucaz, Şebnem kime diyorum ya uyudu
Diyerek odasına gitti, üzerini değiştirip kafeye gitti. Selim eve geldiğinde ise hepside kahvaltıdaydı
S: çok acıktım
Diyerek oturdu
F: oğlum bi ellerini yıkasaydın, üzerini değiştirseydin, yüzüne noldu senin
S: hiç sorma annecim
H: Şebnem nasıl
S: abicim zeytini uzatsana
K: buyur abicim
H: Selim
F: oğlum babana cevap versene
S: anlamadım ne dediğini annecim, şuan aşırı uykum var, odama çıkıyorum, lütfen üç dört saat beni rahat bırakın ve sessiz olun
K: bende Şebneme gidiyorum
S: gitme Şebneme, muhtemelen uyuyordur, çünkü eve daha yeni gitti, sabaha kadar sahildeydik
Diyerek odasına çıktı ve yattı.

5 Saat Sonra
Selim uyanmıştı, duş aldı ve üzerini değiştirdi, yara bandını çıkardı, biraz iz kalmıştı. Aşağı indi ama kimse yoktu, oda kafeye gitti, Şebnem hariç diğerleri tam kadro burdaydı, selam vererek oturdu
C: abi yaklaşsana bi, senin yüzüne noldu, çizilmiş sanki
S: Şebnem'i öpmenin sonucu
K: haha bunu Şebnem mi yaptı
S: bakıyorumda çok sevindin
K: yoo alakası yok
Al: ya noldu size, o kadar beklediö, aradım açmadı, geldiğinde de sordun noldu diye uyudu hemen
S: ben bir şey söylemeyeyim isterse kendisi anlatır, dur ben arayayımda geldin
Diyerek kalktı yanlarından, biraz uzaklaştı ve aradı Şebnemi, yarı uyur bir şekilde açtı telefonu
Ş: hıı
S: hıı ne Şebnem hııı ne, hadi gel kafeye bekliyoruz
Ş: uyuyorum ben
S: yeter uyuduğun gece uyursun, ayrıca ben karşımda eski Şebnem'i görmek istiyorum, takma kimseyi, ağlamada artık, hadi kalk yüzünü yıka gel
Ş: tamam, bir iki saate gelirim
S: bekliyoruz
Diyerek kapattı ve tekrar eski yerine oturdu. Şebnemse yarı uyulu kalktı, elüni yüzünü yıkadı, üzerini değiştirdi, aynada kendine bakıyordu
Ş: evet Şebnem Güroy, her şeye reset atıyorsun, Harun amca dediğin de artık senin için Harun bey-
Ağlama sesi geliyordu, dinledi, annesiydi, odasının önüne gitti, dinlemeye başladı
A: Şebnem'in istemediği bir adamla evlenemem, arayıp hayır demem lazım ama yapamıyorum
Şebnem üzülmüştü, ne de olsa annesiydi, onunda mutlu olmaya hakkı vardı, yanına girdi, Asu hanım hemen gözlerini sildi
Ş: gelebilir miyim dicem ama geldim artık
A: gel tabi, bende seninle konuşmak istiyordum
Şebnem yanına oturdu
A: tamam kızım, bir dahaa görüşmicem onunla, söz adını dahi anmicam ama artık böyle yapma
Ş: hayır anne, gördüm seni ağlıyordun, benim sana bunu yapmaya hakkım yok, seninde mutlu olnaya hakkın var, bugün olmaz ama birgün söylersin tanışırız, yetee ki sen ağlama
Diyerek sarıldı
A: teşekkür ederim, beni anlayacağını biliyordum
Ş: aramızdaki sorun çözüldüğüne göre benim gitmem gerek, ama hala azda olsa kırgınım sana unutma,öptüm
Diyerek çıktı. Şu an hiçbir sorun yok gibiydi, arabaya atlayıp kafeye geldi ve selam vererek oturdu Selim'in yanına
S: hayret çabuk geldin, bi de bir iki saat diyodun
Ş: seni özledim hemencecik geldim
S: hoşgeldin o zaman
O sırada içeriye Özgür girdi ve yanlarına geldi
Ö: Almiloşum
Al: aşkımmm ya çok özlemişim
Ö: bende hayatım
K: merhaba ben Kainat
Ö: Özgür, pardon Akif
C: Can
Ö: Akif, vaaayy Şebo, naber ya
Ş: iyilik valla seni sormalı
Ö: ne olsun işte, sende Yavuz olmalısın memnun oldum
S: yok Selim
Şebnem'in yüzü düşmüştü, Almilla Özgür'ü çimdikledi
Ö: ahh Almiloşum acıttın dur iki laflayalım Şeboyla sonra kalkarız yeni evimize gideriz, kusura bakma Selimvim ama neden ayrıldınız Yavuzla, o mu terk etti sen mi, dayanamadı dimi sana
Diyerek güldü, Şebnem kalktı
Ş: ben bir lavaboya gidiyim, sonra konuşuruz Özgürcüm
Dedi ve gitti, lavaboya girdi, içeride kimse yoktu, zaten kafede müşteri yoktu, oraya yaslandı ağlamaya başladı. Almilla ise içeride Özgüre kızıyordu
Al: ya sen niye gelir gelmez patavatsızlık yapıyorsun ki
Ö: ya aşkitom ne dedim ben şimdi
Al: Yavuz ölmüş, ayrıca Selim'in yanında sorulcak soru mu, yürü biz çıkalım
Ö: gerçekten mi ya, hadi çıkalım o zaman
Diyerek çıktılar, Canda kalktı
C: ben bi Şebnem'e bakiyım
S: ben baksaydım
C: dur sen abi, ben baksam daha iyi olur
Dedi ve Şebnem'in lavaboya gitti. Kainat ise kafasını Selim'in göğsüne koydu, Selim saçını okşuyordu
S: bırakmaz beni demi
K: hayır abicim niye bıraksın ki
S: ben Şebnem'i çok seviyorum
K: o da seni çok seviyor
Can ise kapıyı çaldı
C: Şebnem iyi misin, gelebilir miyim
Ş: gel
Can içeriye girdi, Şebnem Can'a sarıldı
Ş: ben-ben yapamicam Can, Selimle olamam, Yavuz, ona ihanet edemem
C: bak hayatım, Yavuz yok artık, o öldü, hem sen Selim'i sevmiyor musun
Ş: bilmiyorum, bildiğim tek şey var, ben hala Yavuzu seviyorum, benim eski hayatıma dönmem lazım, neden bu kafedeyim ki, şirkette olmam lazım, babamla olmam lazım
C: bak emin misin, bu çok ciddi bi karar, gerçekten Selimden ayrılacak mısın, şuan duygusal bi anındasın, yanlış-
Ş: hayır, eminim
C: tamam, nasıl istersen, ağlama yeter ki
Diyerek ayrıldılar, Şebnem elini kalbine koydu
C: iyi misin
Ş: iyiyim, sadece bir dakika
Bir dakika hiç hareket etmeden bekledi
C: gidelim mi artık içeriye
Ş: olur, bende biran önce bitireyim ama sizde yanımızda olun
Dedi ve içeriye geçip oturdular, Şebnem Selim'e döndü
Ş: benim sana bir şey söylemem gerek
S: söyle hayatım, söyle ama bizde söyle, hadi bize gidelim burada kimse yok kapatıp çıkalım
C: hadi o zaman
Diyerek kalktılar ve kafeyi kapatıp çıktılar, Selimgile geldiler, Filiz hanım ile Harun bey oturuyormuş, geçip oturdular
F: hoşgeldiniz çocuklar
nasılsınız
C: sağolun
Ş: sağol Filiz teyzecim iyiyiz sen nasılsın
F: gördüğün gibi kızım
H: Şebnem
Ş: buyrun
H: onuşalım mı kızım
Ş: konuşmayalım Harun bey
Dedi ve Filiz hanıma döndü
Ş: Filiz teyzecim müsaadenizle benim Selimle konuşmam gereken bir konu varda, biz müsaadenizi istesek
F: tabi kızım konuşun siz
Şebnem Selim'i tuttu ve yukarıya çıktılar, Selim'in odasına girdiler
S: ne konuşucaz sevgilim, bir şey mi oldu
Ş: Selim, sakin olucaksın tamam mı, benide anlamaya çalış
S: dinliyorum
Ş: bak bende böyle olsun istemezdim ama olmuyo, yapamıyorum
S: ne diyosun Şebnem, ne olmuyo, neyi yapamıyorsun
Ş: ayrılıyorum senden Selim, yapamıyorum lütfen anla, ben eski hayatıma dönmek istiyorum
Selim sinirlenmişti, odanın içinde bir o tarafa bir bu tarafa gidip geliyordu, bağırıyordu Şebnem'e
S: biliyorum ben, anladım, sen Yavuzu hatırladın, zaten hiç unutmamıştın ki ama o öldü, anla artık
Ş: neyse ne Selim, bundan sonrası seni ilgilendirmez, bitti
Dedi ve aşağı indi
Ş: ben- benim gitmeö lazım, iyi günler
Diyerek çıktı, Selim'e bunu yapmak istenezdi ama yapamıyordu. Şebnem çıktıktan sonra Selim bağırarak masanın üstündekileri eliyle dağıttı, çok sinirliydi, üzgündüde, odanın içinde de bir iki tur attı.

YILLAR SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin