1 AY SONRA
Ş: off nerde kaldı bunlar ya
K: gelirler şimdi
Ö: Almiloşum yan masaya bakar mısın
Kafede oturmuş Umutun kız arkadaşıyla gelmesini bekliyorlardı, Şebnem tam kahveyi içiyordu ki, içeriye girdiler, kızı görünce ağzından püskürttü
S: noldu hayatım
Ş: gelene baksanıza
Umutgil gelip selam verdi ve oturdu
U: tanıştırayım, kız arkadaşım-
Ş: Leyla
U: siz tanışıyor musunuz
Ş: tanışmazmıyız, tanışıyoruz tabi
U: süper o zaman
Ş: yaa, süper
L: ee nasılsınız görüşmeyeli
Ş: iyiyiz, hatta süperiz ama bizim kalkmamız lazım, markete gidecektik, seninle sonra konuşuruz Umutcum, hadi hayatım biz kalkalım
Diyerek kalktılar ve kafeden çıktılar
S: markete mi gidicektik
Ş: onunla aynı ortamda olmaktan pek hoşlanmıyprum çıkalım diye dedim, sahilde yürüyelim,birazdan geliriz
Sahile geldiler ve yürümeye başladılar, konuşuyorlardı
Ş: ya evlendik yinede kurtulamadık, kene gibi yapıştı kız
S: hayatım Umutun sevgilisi, bizimle uğraşmaz artık
Ş: neden Umutla sevgili olduklarını ben bilmiyorum sanki, sırf sana daha yakın olabilmek için, Umutta yazık safım aşık sanmıştır
Banka oturan iki adamın önünden geçerken, adamlar Şebnemi süzdü, kendi aralarında konuşmaya başladılar
X: hayin rüzgar savurdukça savuruyor eteklerini, öyle güzel yürüyorki, kesin İzmirli
Y: kaşına gözüne, boyuna posuna yavrum tü tü tü tü maşallah, özenip bezenip yaratmış seni Allah
Selim bunları duyunca sinirle adamların yanına gitti
S: hoop, ağzınızı toplayın yoksa ben toplarım
Y: hadi topla lan
X: iki kişiye bir kişi, imdi ablanın yanında rezil olma
Ş: aa abla sensin be, ne ablası, sen benden büyüksün, birde utanmadan abla diyor. Tamam yani buraya oturup laf atıyorsunuz, hani şimdi egomu tatmin etmeniz hoşuma gitmedi desem yalan olur, bu arada aferin, İzmirli olduğunu bildin ama abla ne ya, abla ne. Daha yirmi dört buçuk yaşındayım, çantam olsa kafanıza geçirirdim ama dua edin kafede kaldı-
Y: yeter be bizdekide kafa, abi sen buna nasıl dayanıyosun ya
S: hayatım sen bi sussan, şuan onlarla tartışması gereken benim
Ş: ya bana abla dedi Selim
X: tamam demedik abla falan, hadi abi al bayanıda gidin
Ş: bayan
Y: anlamadık ki bizde, ne diyelim, ne istiyon
Ş: deme sen hiç bir şey, hep sen zaten, giymişsin siyah hırkayı, hava kaç derece sen hırkayla dolaşıyon, ayrıca ne o birde boynuna zincir takmışsın, ayakta kundura, ya göz zevkim şuan yerlerde, siz böyle çok beklersiniz kız tavlamayı, öküz gibi oturup burda glen geçene laf atın, sizin şimdi işinizde yoktur, ha doğru siz baba parası yiyen tiplerdensiniz, zenginlik babadan geliyor, niye çalışasınız ki-
S: konu şimdi buraya nerden geldi, bize ne çalışıp çalışmadıklarından
Y: yok ben dayanamicam
X: bende
Dedi ve kalkıp gittiler.
S: gördün mü gittiler, sussaydın, ikü tane patlatıcaktım, susacaklardı, hem ne o egom tatmin etmeniz hoşuma gitmedi desem yalan olur falan
Ş: her kadın güzel olduğunu duymak ister
S: ben sana söylüuorum zaten güzel olduğunu
Ş: bi zahmeyit Selimcüm, sen benim kocamsın tabi söyliceksim, başkaları tarafından söylenirse daha bi hoş geliyor ama bu hıyarlar şuan beni çok sinir etti. Ayy hayatım bana pamuk şeker alsana, pembesinden hadi bak gidiyor
S: ben neden sana kızamıyorum acaba
Dedikten sonra pamuk şeker alıp geldi, banka oturdular, yemeye başladı
Ş: çok güzel dimi, babacım bana hep alırdı
S: afiyet olsun bakalım
Ş: sen kendine neden almadın
S: ben sevmem
Ş: pamuk şeker hiç sevilmez mi, bir kere al, bak gerçekten çok güzel
S: gerçekten sevmiyorum
Ş: iyi, sonra isteme o zaman
Diyerek bitirdi
S: Şebnem
Ş: ne
S: ne mi, efendime noldu
Ş: sen bana ismimşe hitap edersen bende sana böyle karşılık veririm
S: sevgilim
Ş: söyle hayatım
S: benim canım pamuk şeker çekti
Ş: dedim sana sonra isteme diye, hani sevmezdin, ama kıyamam ya hadi uzaklaştı biraz ama koş al gel yetişirsin
S: orası uzak
Diyerek yapıştı dudağına, sonra Şebnem çekildi
Ş: hayatım şöyle olur olmadık yerlerde dudağımdan öpme diye kaç kere diyeceğim
S: inan sadece pamuk şekerin tadına bakmak için öptüm
Ş: ne yani öpmek için öpmedin de sırf pamuk şekerin tadına bakmak için mi öptün
S: ya hayır tabi hem-
Ş: tamam ya anladım ben, hadi kafeye gidelim
Diyerek kalktı, Selimde arkasından kalktı, kafeye yaklaşmışlardı, bir parkın bahçesinde hortum vardı, Selim Şebnemide çekip parka girdi, hotumu eline aldı
S: affettin mi, bak ıslatırım
Ş: tamam ya affettim, bak ıslatma, saçlarım bozulur
Selim hortumu Şebneme doğru tuttu, ne kadar kaçmaya çalışsada ıslandı, sonra Şebnemde eline alıp Selimi ıslattı, tekrar Selim aldı, sırılsıklam olmuşlardı, Selim Şebnemin karşısındaydı, hortumu biraz kaldırdı ve dik tuttu, ikiside ısşanıyordu, diğer eliyle Şebnemi belinden kendine çekip dudağına yapıştı, sonra geri çekildi
S: ben sana sırılsıklam aşığım Şebnem Gürsoy İnan
Ş: bende sana körkütük aşığım Selim İnan
Diyerek sarıldılar, Selim elindeki hortumu yerine bıraktı ve kafeye gittiler ama dışarıdaki masaya oturdular, her yerkerinden su akıyordu, hem içerisi mahvolmasın, hemde kuruyalım diye dışarıya oturdular, diğerleride çıktı yanlarına
K: noldu size be
C: ıslandınız mı
Ş: hortumu tuttu üstüme, saçlarım falan bozuldu, makyajım mahvoldu ama çok güzeldi
Ö: ben birinin bana ıslak elle dokunmasından nefret ederim, sizin ise her yeriniz ıslak
Şebnem Özgür yanında oturduğu için ona sımsıkı sarıldı ve çekildi
Ö: çok kötüsün ya, Almiloşum ben içeride tişörtümü değiştirip geleyim
Diyerek içeriye girdi.
U: hani siz alışverişe gidicektiniz
Ş: biz mi, gittik, hiç gitmez miyiz ama istediğimiz şey yokmuş
Özgür turuncu bir tişört giyip geldi ve tekrar yanlarına oturdu
Ş: sevgilim
S: söyle birtanem
Ş: ya benim canım portakal çekti, böyle sulu sulu
S: bu mevsimde nerden bulucam portakalı hayatım
Ş: bulursun sen, hadi, lütfen, ama öyle böyle değil, gerçekten çok çekti
U: ya ben gelirkengördüm manavın birinde vardı, bitmediyse alıp geleyim
Diyerek gitti ve yarım saat sonra elinde portakalla geldi, Şebnem Umuta sarıldı ve portakalları alıp oturdu, soydu ve yemeye başladı
Ş: Umut birtanesin
K: bir tane de bize versene
Ş: iyi hadi al, Canla yersin, sizde Almiloşunla yiyin, Selimcim sende Umutla paylaş, kalan ikside benim
S: al
Diyerek yarısını Umuta uzattı
U: sağol
Portakallarını yediler, biraz daha oturdular ve herkes dağıldı. Şebnemgil ilk önce üzerlerini değiştirdi, sonrada akşam yemeğini yediler ve televizyon izlemeye başladılar, Selimin telefonu çaldı
S: alo
........
S: televizyonun karşısında oturuyoruz, siz napıyosunuz
........
S: bir dakika Şebneme sorayım
.......
S: Şebnem Kainat aradı, çaya çağırıyor
Ş: bana meyve sıkıcaksa neden olmasın
S: duydun mu
........
S: tamam hadi görüşürüz.
Diyerek kapattı telefonu. Üzerlerini değiştirdiler ve arabaya atlayıp Kainatgile geldiler, Kainat çoktan çayı demlemiş, meyve suyunu sıkmıştı, bahçeye geçip oturdular
C: ee naptınız görüşmeyeli
Ş: akşam yemeği yedik ve televizyon izledik, zaten görüşmeyeli en fazla üç saat olmuştur
K: ya hayatımız tekrardan rutine bindi
S: aman abicim böyle iyi, sonra kötü şeyler oluyor
K: haklısın, Şebnemcim istersen daha var meyve suyu getirebilirim
Ş: yok kuzum sağol
K: çay koyayım
Ş: çay deme bana kuzum, bir daha içmem de demlememde
C: iz falan yok demi
S: yok yok
Ş: olsa ben mini elbise giyer miyim, farketmedin mi
C: hayır canım, nerden bileyim bacağına mı bakıyorum
Ş: oda doğru
K: abim bakıyor herhalde ki biliyor
S: karım değil mi, ister bacağına bakarım ister- koluna bakarım yani, sanane
K: üff ne yaparsan yap
S: sende biraz daha uzun bir şeyler giy, herkes bir Can değil, bugün iki öküz laf attı zaten
C: iki tane geçirseydin
S: nerdeee, susmadı ki hanımefendi, neymiş laf atıp egosunu tatmin etmeleri hoşuna gitmiş
Ş: evet gitti ama sonra adama bakınca herşey bitti, ilk başta göz zevkim bozuldu, sonra bana abla dedi, düşünebiliyor musun, bana abla dedi, hem benden büyüktü büyük ihtimal, sonrada bayan dedi siyah hırkalı olan
S: Şebnem bu durur mu, adamlara saydırınca dayanamayıp gittiler
Ş: şiddete karşıyız Selimcim, ben gönderdim işte, neyse, kuzum ya çikolatanız var mı
K: var Şebocum, dolaptaydı
Ş: alabilir miyim
K: ya niye soruyosun al tabi
Şebnem mutağa gitti, çikolatayı aldı ve bahçeye doğru geliyordu, bir kere ısırdı, ağzına aldı ve dudağını yaladı, geldi ve Selimin karşısına, Kainatın yanına oturdu
S: her şeye tepki diye dünyaya gelmişsin. Nasıl zarafet Allah'ım çok güzelsin. Biraz kusur be bari, olan var olmayan var. Ayarı yok harbi, kırk yılda bir gibisin
Ş: yaa Seliim, çok tatlısın ama sen
S: dudağında çikolata kalmış, hayır orda değil, yaklaş
Şebnem yaklaştı, Selim tam öpecektiki Şebnem geri çekildi
Ş: yavaş gel Selimcim, Kainat ya ben sana şeyi sorcaktım, bizim gitar hocası vardıya, noldu, ondan hiç haber aldın mı
K: yok valla, en son derste görmüştüm, sizinle beraber, iki sene olmuştur
S: napıcan
Ş: başlarız tekrardan diye
S: gerek yok ben çalıyorum sen çalmasanda olur
Ş: ya senin çalman ayrı benim çalmam ayrı
Kainat içeriye gitti ve gitarını alıp geldi
K: hadi çalsana abicim
S: şimdi mi
K: hayır abicim al yarın çalarsın, herhalde şimdi
S: şuan hiç çalıcak modta değilim, sonra tamam mı abicim
K: peki, sen bilirsin
Ş: hayatım, Selimcim, burda mısın
S: evet ya dalmışım
Ş: bir şey mi oldu
S: yo yok bir şey
Ş: kalkalım mı artık
C: oturuyoruz ya nereye
Ş: benim çok uykum geldi ama
S: hadi kalkalım o zaman
Diyerek kalktılar, kapıya geldiler, ikisinede sarılıp iyi geceler dediler, kapıyı açtılar, çıkacaklardıki karşılarında Fadime hanım, Selim Şebemin elini tuttu
S: iyi geceler abicim, görüşürüz
Ş: hoşgeldin babaanne, iyi geceler
Dedi ve arabalarına binip evlerine geldiler.
Ş: benim yüzümden babaannene öyle davranmana gerek yok, geçti gitti
S: yaptığı küçük bir şey değildi
Ş: insan sevdiğini affeder hayatım, ne yaparsa yapsın, hatası ne kadar büyük olursa olsun, affedersin ama unutmassın
S: sen affettin mi şimdi babaannemi
Ş: affettim tabi
S: kusura bakma ben affedemem
Ş: sen bilirsin ama böyle hiçbir yere varamazsın
S: hem sen niye affetin ki, kaç gün ağlamadın mı canım yanıyor diye
Ş: bana bundan büyük acılar yaşatanı effettim ben Selimcim
S: ha yani ben sana daha büyük bir şey yaptım, ne yaptım Allah'ın aşkına
Ş: eskileri boşuna karıştırmayalım Selim, hadi yatalım
Birbirlerine bağırmaya başladılar
S: yoo karıştıralım, söyle hadi
Ş: sen beni babamla tehdit ettin, oraya kadar yaptıklarını saymıyorum bile
S: tamam biliyorum çok hata yaptım ama benle o bir değiliz
Ş: benim canım en çok ne zaman yandı biliyor musun, seni aradığımda hani Irmaklaydın, hatırladın mı o geceyi, ben seninle birlikte olurken o konuşma aklıma geldi Selim ve emin ol her seferinde akşıma gelicek, bu benim canımı nasıl yakıyo senin haberin var mı, kocamın bi zamanlar başkasına ait olması, başka bir kadına dokunmuş olması, işte bu acıların en büyüğü
S: ya senin hayatında Yavuz vardı, ne yapmamı bekliyordun, ya seni unutacaktım yada unutacaktım
Ş: ha unutmak için illa biriyle yatman gerekiyordu dimi
S: o benim karımdı
Ş: çok güzel , doğruya o senin karındı, nasıl unuturum
S: ya başka yerlere çekme konuyu
Ş: konuyu başka yere çeken ben değilim Selim, sensin
S: tabi zaten her şeyin sorumlusu benim, ortada olmayan bir kişi için beni terkeden sensin, evkenünce kötü olan benim
Ş: ya banane ki zaten, karın değil miydi, ister dövüşürdünüz ister sevi- neyse ya
S: merak etme bizde öyle yaptık zaten
Ş: yok canım niye merak ediyim, ben telefondan dövüşmediğinizi gayet iyi anladım zaten
Daha çok yükselmişlerdi
S: hala aynı yerdesin dimi, nasıl istiyorsan öyle anlıyorsun, ya benimde canım yanıyodu anlasana, sen karşımda elin herifinin dudaklarıma yapışıyordun
Ş: seninde anlamadığın şey şu, canın yanıyor diye illa biriyle yatman mı gerekiyordu, sonra geçti mi bari, yatmak iyi geldi mi
S: hala aynı yerdesin ya, valla şimdi çıldırıcam, anlamamakta ısrar ediyorsun ne duymak istiyorsun ha, iyi geldi oldu mu, Irmakla yatmak çok iyi geldi, unuttum seni, o yüzden sonra kafayı yedim, oldu mu, duymak istediklerini duydun mu
Demesiyle Şebnem hızlıca bir tokat attı, Selim bir kaç saniye aşebneme baktı, sonra ceketini aldı ve çıktı evden. Şebnemde yanındaki vazoyu duvara fırlattı
Ş: kahretsin, Allah beni kahretsin
Diyerek koltuğa oturdu, karnı ağrımaya başlamıştı, geçer sandı ama geçmeyince bir taksiye atlayıp doktora gitti, bir saat sonra evdeydi
Ş: tamda hamile olunacak zamandı
Diyerek oturdu, elini karnına koydu
Ş: ya senin geleceğine bile sevinemiyorum, biliyorum hata bende, sende kızma bana, affettiricem kendimi babaya
Dedi, bir süre daha oturdu, Selim gelir diye beklemişti ama ne gelen vardı, ne giden, saat baya geç olmuştu, canıda acayip bir şekilde çikolata çekmişti, evin her yerine baktı ama yoktu, arabasına bindi, açık market falan baktı ama yoktu, sonra Kainatgilin evin önüne geldi
Ş: ama napalım canımız çok çekti, uyanuversinler dimi, sonuçta sen yeğenisin, kıyamaz
Diyerek çaldı kapıyı, üçüncü çalışında Can açtı kapıyı, elinde golf sopası vardı, arkasında da Kainatla Fadüme hanım
Ş: yavaşş
C: pardon ya bu saatte kapı çalınca, hırsız falandır dedim
Ş: hırsız olsa kapı mı çalar Cancım
C: o da doğru
K: noldu bu saatte gel içeriye
Diyerek içeriye girip koltuğa oturdular.
Ş: ya ben çikolata almaya geldim, bizde kalmamış, her yere baktım açık dükkan bulamadım, hemen getirsende yerken anlatsam
F: onun için mu uyandirdun da
Ş: he babaannecim, onun için uyandırdım
Kainat çikolatayı getirdi, aldı ve yemeye başladı
Ş: ayy çok rahatladım
K: anlat bakalım sen niye geldin
Ş: çikolata yemeye dedim ya
F: aşmı ereysunda bu saatte celdun
Ş: evet aş eriyorum
K: yoksa
Ş: evet hamileyim
K: yaa çok sevinfim, hala mı oluyorum
Ş: evet
F: uyy, totinim oluyi da
K: sanki ilk olucak babaanne Defne varya
F: Dursunum çocuğu farklidur da, erkek olacak
Diyerek Şebneme sarıldı
C: Selim havalara uçmuştur, o nerde, şuan seninde mutluşıktan ölüyor olman lazım
Şebnem hem ağlıyor hem çikolata yiyordu
Ş: ya biz kavga ettik eve gidince, kapıyı çarptı çıktı, bi daha da gelmedi, sonra karnım ağrıyınca hastaneye gittimde öğrendim, yani onun haberi yok, söylemeyinde, benim önce onunla barışmam lazım
F: oyy ağlama da, bak bebeğun içun iyi değuldur
Ş: neyse ya sizide bu saatte rahatsız ettim, çikolata için sağol, bir iki tane daha alayım ne olur ne olmaz, iyi geceler
K: ne rahatsızlığı, kal burda gitme şimdi
C: aynen, gece gece, yarın gidersin, hem Selimde gelmez artık
Ş: gelmez mi, ne diyon Can sen, hiç mi gelmez
C: ya dur o anlamda demedim, yani bu gece gelmez, Özgüre falan gitmiştir
F: sen çık da, benum odada kalursun, ben yatarim burda
Ş: olur mu öyle şey, siz rahatınızı bozmayın ben koltukta yatarım
F: uyy yüklüsün sen da, çık diysem çık, hadi dağalun, yatin, geç oldiYorummmmm :)(: Yb hazırdı zaten paylaşayım dedim :)(: