BAKLAVA :))

1K 60 3
                                    

S: o benim tişörtüm mü, hemde en sevdiğim
Ş: evet, merak etme yemeyiz, yakmasaydın çıkartmazdık, iki saate kurur çıkarıtım
S: sen çıkardıktan sonra bi daha giymem ben onu
Ş: aşk olsun Selim ya sanki pisiz, merak etme yıkatırız, olmassa yenisini alırız
S: tamam ya sinirlenme şaka yaptım
Ş: yapma Şak falan
S: bi şeyin yok demi
Ş: birazcık bacağım kızardı
S: dur ya krem sürelim iz falan kalmasın
Ş: hele bi kalsın öldürürüm seni Selim, mine eteksiz, elbisesiz ayy düşüncesi bile kötü
S: başka işin yok çünkü
Ş: yok tabi, ver ben sürerim
S: ben yaktım bu yüzden ben süreyim ama eğer güve-
Ş: yavaş ol ama asızlıyor
S: peki, biraz kaldırırmısın tişörtü
Şebnem biraz çekti, Selim yavaşça sürmeye başladı, Şebnem Selimi gözüyle yiyordu resmen, biraz daha devam ederse dayanamayacaktı
Ş: tamam sağol ellerini yıka, sonrada ışıkları kapatta dizi izleyelim
Selim ellerini yıkadı, ışıkları kapattı, televizyonu izliyorlardı, Selim suyu yanlışlıkla üzerine dökmüş gibi yaptı
S: ahh
Ş: sakarlığın üstünde ya, merak etme su o kurur iki dakikaya
S: ben böyle rahat edemem
Diyerek çıkardı
Ş: oha
S: pardon
Ş: ohooo diyorum e-evin içinde öyle dolaşılmaz git giy bişiler üstüne
S: reklama girsin giderim
Ş: gel beni ye der gibi ama böyle yapılmaz ki
S: derken
Ş: hayır de ya, lütfen, ben sesli düşünmedin demi
S: sesli düşündün canım
Ş: zaten televizyondakine demiştim, hani yemek yiyorlarya, baklava var masada tatlı var falan
S: öyle olsun bakalım
Diyerek televizyona döndü. Selim televizyon izlerken Şebnem hayranlıkla Selime bakıyordu, Selim dönüncede hemen kafasını çeviyordu, reklama girmişti
Ş: sonunda girdi, valla reklama girdi git giyin, git hadi
Ş: tamam sakin, gittim
Dedi ve çıktı.
Ş: Allah'ım sabah bir, bu iki, üçüncüde valla dayanamıcam, kendimi zor tutuyorum, yapmasın böyle ya
Selim üzerini değiştirip geldi, dizi başladı
S: gelsene yanıma
Ş: pardon
S: yanlış anlama beraber izliyelim diye dedim arkadaşça
Ş: tamam canım bişi demedim zaten
Diyerek Selimin yanına geçti, Selim kolunu Şebnemin omzuna attı, Şebnemde kafasını Selimin göğsüne koydu
Ş: arkadşça
S: evet
Selim Şebnemin saçlarını oynamaya başladı, Şebnemse içinden söyleniyordu
Ş: bu baklavalara çok yakınım Allahım yardım et, zaten kokusu müthiş, düşünmemeye çalış Şebnem sonra rüyana girer, ama düşünülmeyecek kadar değil, bide saçlarımı oynuyor, her dokununda içim bir hoş oluyor
Şebnem kısa sürede uyudu, Selim farkedince yavaşça dizine yatırdı, televizyonu kapattı ve arkasına yaslanıp gözlerini kapattı, Şebnem sayıklamaya başladı
Ş: Selim bir dilim baklava versene, ama sen kokulu olsun
S: bana diyene bak, sapık mısın Şebnem
Ş: hayır iç sescim aşığım
Selim tekrar arkasına yaslandı kocaman sırıtışını yüzüne yerleştirdi ve uyudu. Sabah ilk kalkan Kainat oldu, üzerini değiştirdi, aşağıya inip kahvaltıyı hazırladı, sonra Şebnemle Selimi gördü
K: oha, ne bunlar böyle, Şebnemin üstü neden öyle, yoksa
Hemen yanlarına gidip uyandırdı
K: uyansanız ne bu haliniz
Ş: ya sabah sabah ne bu-ben burda mı uyumuşum
K: evet canım, naptınız siz üstünün hali ne
Ş: tövbe tövbe, Allah korusun ben napiyım bu hödükle, üstüme kahve döktü, malum seninkiler olmuyor bende bunun tişörtünü giydim
K: haa, hadi kahvaltı hazır gelin
Selim elini yüzünü yıkadı ve kahvaltıya oturdu, Şebnemi Tekin bey merak etmişti onunla konuştu, şöförle kıyafet göndermesini istedi ve elini yüzünü yıkadı ve kahvaltıya oturdu.
K: abicim bi çaya bakar mısın, demlediyse getiriver
Selim mutfağa gitti
K: Şebnem ben bugün Canla konuşucam, anlatıcam, Can abime falan söylemeye kalkabilir, senden ricam abimle biraz vakit geçirsen bugün
Ş: bunu isteme işte ya
K: noldu bişi mi yaptı
Selim Şebnemi duyunca durdu ve dinlemeye başladı
Ş: yok yapmadı da bana bişiler oluyor. Dün mağazada elbise denerken fermuarımı çekemedim, yardım etti, eli tenime değdikçe, nefesini boğazıma üfledikçe kendimden geçtim bacağıma krem sürerken dokunduğu yerler yandı resmen, tişörtünü çıkardı bide yanımda, su döküldü diye. Allah'ım öyle bir manzara yok, bide yanında gel beni ye der gibi ama böyle yapılmaz ki diye sesli düşünmüşüm, ayy hele o göğsüne yattığımdaki kalp atışı, o baklavalarla aramda milimler olması, kasları, hele o kokusu-
K: ohooo uçtun kızım sen
Ş: noluyo bana ya
K: aşık olmuşsun dicem ama sen abayı yakmışsın abime
Ş: hah saçmalama ya ben Selimi sevmiyorum bi kere
K: anladım onu canım
O sırada elinde çayla Selim girdi, masaya bıraktı ve oturdu. Kainat Şebneme mesaj ettı lütfen diye, Şebnemde ben sana kıyabilir miyim, tamam diyerek cevapladı, teleonu koyarken çatalını düşürdü, Selimle aynı anda eğildiler, Şebnem aldı, göz göze geldiler, yavaşça kalkıyorlardı, Şebnem aniden kalkınca kafasını masaya vurdu
Ş: off Selim ya, canım çok yandı
S: kıyamam ya bakayım
Ş: senin yüzünden oldu nereye kıyamıyon
S: ben naptım be
Ş: hiç bişi
S: ee
Ş: ee si otur kahvaltını yap, ahh çok acıdı ya
S: abicim reçeli uzatır mısın
Ş: insanın tatlıya ihtiyacı var dimi, uzatma Kainat, reçeli göster ama verme, bi kere bile dokunmasın, çek önüne
S: hayırdır sabah sabah
Ş: hayır mı yoksa şermi görücez
S: anlamıyorum
Ş: diyorum ki bildiğim bi tatlıcı var baklava yemeye gidelim
S: olur gidelim de sen böyle mi gidicen
Ş: evet Selimcim böyle gidicem bi sakıncası mı var
S: yok canım sen bilirsin
Ş: be-ben bilirim demi, yok böyle gitmicem zaten şöför kıyafetlerimi getiricek.
Sonra telefonuna mesaj geldi, Barış Arduçtandı, işi çıkmış buluşmayı erteleyelim diyordu
Ş: ya ama her şey üstüste, Barışın işi çıkmış başka zaman buluşalım diyo, Kainat kızım uzatsana çikolatayı
Kainat çikolatayı verince başladı kaşıklamaya
S: bak yiyosun yiyosun sonrada Kainat çok zayıf kıyafetlerine giremiyorum diyosun
Ş: aşk olsun Selim bir kere tişörtünü giydim diye, ayrıca şişman mıyım ben ha şişman mıyım
Dedi ağlıyomuş gibi yapmaya başladı, Selim başına bir buse kondurdu
S: tamam ya şaka yaptım, Kainat çok zayıf, çöp gibi
Ş: bencede
Dedi gülerek, elindeki çikolatayı bıraktı. Zeytine bakarak
Ş: Barış zeytini çok severdi
K: nerden biliyon acaba
Ş: nerden bilicem ya bilmiyorum tabiki, az duygusallaşıyım dedim ama cık, olmadı.
O sırada kapı çaldı, Şebnemin kıyafetleri gelmişti, hemen aldı ve giyinip aşağı geldi
Ş: ay nasıl özlemişim topuklularımı, hadi Selim ya yediysen çıkalım
S: nereye
Ş: hani baklava yicektik ya
S: sen ciddi miydin
Ş: evet hadi, değiştir üzerini de çıkalım
S: e iyi o zaman bekle iki dakika
Dedi ve üzerimi değiştirip geldi, üstüne Şebnem'in çıkardığı tişörtü giymişti
S: çıkalım mı
Ş: son çokordokton sonro bo doho goymom bon ono
S: üff çık hadi
Ş: görüşürüz Kainatcım, ara beni
K: tamam kuzum
Selimle Şebnem bir tatlıcıya gittiler. Siparişleri verdiler, kısa sürede geldi ve yemeye başladılar
S: yavaş ye kaçmıyolar
Ş: belli mi olur
S: olmaz dimi
Ş: olmaz
S: ee dün konuşamadık Batu denen herifle nasıldı yemek
Ş: Batu desen yeterdi herif falan, iyiydi nolsun, yemek yedik ordan bara falan gittik, sonra ayrıldık eve girdim Kainat aradı zaten
S: ha yani bi yakınlaşma olmadı
Ş: hayır canım yani ne ya- sanane ya anlatıyorum bide zaten boynum acıyor, insan bi düzgünce yatırır, yastık falan koyar
S: napiyım uyandurmak istemedim, dur ben sana masaj yapayım geçer şimdi
Diyerek arkasına geçti ve ellerini omuzlarına koydu, yavaş yavaş masaj yapıyordu bir süre sonra
S: iyi geldi mi
Diyerek yerine oturdu
Ş: iyi sayılır yani eh işte, hadi ye tatlınıda kalkalım
S: tamam yiyorum
Ş: Selim napıyon
S: tatlı yiyorum Şebnemcim sen napıyon
Ş: iyi bende oturuyorum
S: iyi bakalım
Ş: bakalım
S: sen iyi olduğuna emin misin, tatlı kafa yaptı herhalde sabah sabah yersen olacağı bu
Ş: ya Selim gel biz eve gidelim ben çok sıkıldım hadi kalk, film izleriz, tabi senin başkalarıyla başka bir planın yoksa
S: aslında var
Ş: neyse ben giderim o zaman, izlerim tek başıma, Kainatta çıkıcaktı, çıkmıştır, kendi kendime izlerim ben, bi korku filmi açarım, yanımda kimse olmayınca korkarım, sonra evde birileri varmış gibi gelir, kapı çalar katil gelir-
S: yapma duygu sömürüsü yapma, tamam yürü hadi gidelim
Ş: hah biliyodum
Dedi ve bir taksiye atlayp eve döndüler. Kainat çıkmıştı, kendilerine koltuğa atıp televizyonu açtılar, izlemeye başladılar, yan yana oturuyorlardı, Selim Şebneme döndü
S: Şebnem
Şebnem Selime döndü, aralarında santimler vardı
Ş: hııı
S: çok seviyom
Ş: bende
S: sende mi seviyon Elifi
Ş: Elif mi, Elif kim ya, Selim ne diyon
S: diyorum ki seviyorum
Ş: Elifi mi
S: cık
Ş: kimi
S: Elifi
Ş: ya Selim insanı sinir edersin sen ya, Elif kim diyorum, kim Elif
S: çok seviyorum
Ş: anladık orasını
S: bugünde onunla buluşacaktık, arayayımda gelsin bari, bi sakıncası yok demi
Ş: çağır tabi, hiç sakıncası olur mu, nede olsa burası senin evin, istediğini çağırırsın, ben kimim ki
S: tamam bekle
Diyerek mutfağa gitti, Elif Selimin çok olmasada yakın bir arkadaşıydı, sevgilisi gibi yapmasını istemişti Selim. Konuşmasını bitirdikten sonra içeriye geçti
S: Yarım saate burda
Ş: iyi
S: filmede o gelsin başlarız
Ş: tabi canım bekleriz, hani gelmedi
S: daha bir dakika olmadı konuşalı Şebnem, ışınlansın mı napsın kız
Ş: nerde çıktı şimdi bu Elif, aekadaşın Elif vardı ama bu kim şimdi, sevgili misiniz yoksa
S: zaten arkadaşım Elif, daha değiliz ama baya yakınız, samimiyiz yani
Ş: sorduk mu
S: sordun mu
Ş: banane ya
Yarım saat sonra kapı çaldı ve Elif geldi
S: hoşgeldin buyur geç içeriye
Elif selam vererek içeriye geçti ve oturdu
E: Şebnem
Ş: Elif
E: memnun oldum, Selim senden bahsetmişti, yakın arkadaşmışsınız
Ş: ya arkadaşız, arkadaş
E: ee aşkım ya bize bi kahve yapsana
Ş: aşkım mı
S: tamam hayatım
Ş: hayatım mı, hani siz sevgili değildiniz
E: değiliz, sadece samimiyiz, çok samimi
Ş: anladım
Selim kahve yapıp geldi, koydular bir film izlemeye başladılar. Selimle Elif arada bir şeyler konuşup gülüyordu. Bir süre sonra film bitti
Ş: sonunda, ben şu bardakları götüreyim
Diyerek mutfağa gitti.
S: çok sağol ya, ama dikkat fena sinirlenir, valla ikimizide kıtır kıtır keser
E: hayır sevgilin değil bi şeyin değil, yapmaz bi şey, bak şimdi, seni öyle bir kıskanıcak ki
S: lütfen ileri gitme bak
E: geliyor
Şebnem mutfaktan çıktı, yanlarına doğru geliyordu ki Elif Selimin dudağına yapıştı. Selim şaşırmıştı, Şebnem görünce sinirlendi, Kainatın odasına girip kapıyı kilitledi. Selim geri çekildi ama Şebnem çoktan görmüştü
S: Elif sen napıyosun
O sırada şak yukarıdan ses geldi. Selim yukarıya Kainatın odasına çıktı, kapıyı açmayı denedi ama açılmadı, kapıyı çaldı
S: Şebnem iyi misin
Ş: değilim Selim rahat bırak beni, git sevgilinin yanına
S: Şebnem-
Şebnem yanındaki fotoğrafı kapıya fırlattı
Ş: defol Selim
Selim aşağıya indi koltuğa oturdu, kafasını iki elinin arasına aldı
E: noldu şimdi
S: ya sana ileri gitme demiştim, her şey mahvoldu, aramız daha yeni düzelmişti
E: ben böyle olsun istememiştim
S: biliyorum ya, neyse bize biraz izin versen
E: ha tabi, tekrar özür dilerim, ararsın duruma göre, görüşürüz sonra
Diyerek gitti. Şebnem ise yatağa oturmuş ağlıyordu
Ş: neden Selim neden ya, hödüksün, seni sevdiğimi anlayamadın dimi, bende niye kaptırdıysam kendimi, salaklık bende, bide oturmuş ağlıyorsun, toparla kendini, sonu güzel bitemezdi zaten
Diyerek kalkdı, gözlerini sildi, makyajını tazeledi ve çıktı odadan, aşağı inip oturdu koltuğa
S: Şebnem
Ş: söyle Selimcim, Elif nerde bu arada
S: gitti de Şebnem bak aslında-
Ş: ya siz sevgilisiniz olur böyle şeyler takma
S: sen öyle yukarı çıkınca
Ş: ha sizi görünce şey yaptım sandınız, yok ya sen bana ne bakıyosun estiler yine.
Şebnem'in telefonu çaldı arayan Kainattı
Ş: alo kuzum
K: Şebnem abime ben olduğumu çaktırma, şimdi ne, neden diye sıkmasın seni, biz Canla .... kafedeyiz yardımına ihtiyacımız var
Ş: tamam bir saate ordayım
Diyerek kapattı telefonu. Kalktı
S: nereye
Ş: işim var
S: bende geliyim mi
Ş: yok sağol, seninde işin vardı benim yüzümden aksattın sende o işini halledersin, hadi görüşürüz
Diyerek çıktı. Nerdeyse bir saat sonra yanlarındaydı
K: hoşgeldin
C: hoşgeldin, nasılsın
Ş: eh şöyle böyle
K: noldu
Ş: aman ya bırakın beni, evet noldu, söyledin dimi
C: söyledi
Ş: ne yapmaya karar verdiniz
K: aslında ben aldırmak istitordum ama Can istemedi, çok uzatmadan önümüzdeki hafta evlenmeye karar verdik
Ş: ayy çok sevindim, alışverişe çıkalım bi ara, bunun gelinliği var, elbisesi var kınası var, varda var
K: ama babamgile nasıl açıklicaz
Ş: hmm, balayına nereye gidiceksiniz
K: düğüne çok olduğu için düşünmemiştik
Ş: Can işi çıktığını ve gittiği yerden üç ay dönemeyeceğini söyler. Zaten sizin iki ay sonra düğününüz var, geriye atmazlar, söyleriz mecburen öne çekerler
C: süper
K: olur, o zaman yarın babamgile akşam yemeğine gidelim hep beraber, biz orda açarız sen toparlarsın
Ş: anlaştık

Yorummmm :)(:

YILLAR SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin