BLÜM 61

973 63 17
                                    

Saban ilk kalkan Şebnem oldu, kahvaltıyı hazırladı, Fatihle Çınarda geldi, üçüde kahvaltılarını yaptılar, Çınar okula gitti, Şebnemle Fatih ise koltuklara oturdular
F: ben iyiyim ya, sen şirkete git istersen, benim çok işim yok ondan gitmedim
Ş: benimde yok, noşdu sıkıldın mı benden
F: ben senden sıkılır mıyım hiç, şu tipe bak
Ş: gel hadi Almillagilin kafeye gidelim, bugün açacaklardı, çağırdılar
F: yok hayatım ya canım istemiyo
Ş: sahile gidelim
F: evde oturalım
Ş: ya noldu sana
F: bu böyle hemen hazmetip adapte olabileceğim bir şey değil, yani ölr-
Ş: saçmalama, kullanma bir daha o kelimeyide
F: bir kaç saat yalnız kalsam, düşünsem, sende Almillagilin yanına gitsen
Ş: öyle daha iyi hissedeceksen, ama bir şey olursa ara
F: tamam ararım, öpiyim
Diyerek dudağına bir buse kondurdu, Şebnem çıktı, Almillagilin kafeye geldi, selm vererek oturdu
Ş: napıyonuz bakalım
Al: gördüğün gibi, bir masa dolu, Fatih nerde, bir şeyi yok demi
Ş: yok yok iyi, biraz yalnız kalmaknistedi ama buda hiç içime sinmedi, şimdi tek başına
Ö: merak etme sen hir iki saat yalnız kalsın
O sırada Kainat, Can ve Selim geldi, selam vererek oturdular, Şebnemin yüzü düşüktü
K: noldu kuzum
Ş: bir şey olmadı
C: yüzün düşükte
Ş: bir şey düşünüyordum da dalmışım
S: kocan nerde
Ş: kocam evde
S: iyi
Al: ben bize bir kahve yapayım
Ş: bende sana yardım edeyim
K: durun bende geliyim
Al: gelme, yani biz hallederiz, hem Şebneme söylemem gereken bir şeyler var
Şebnemle Almilla mutfağa gitti, bir yandan kahve yapıyor diğer yandan sohbet ediyorlardı
Al: bak sen anlatınca bende soğudum, şimdi konuştulkarımızıda gidip öter kocasıyla kardeşine
Ş: öter tabi, ne sinsidir o
Al: birde hiçbir şey olmamış gibi kuzum falan
Ş: samimiyetsiz, bi açığını yakalayayım o zaman görücek o
Al: peki sen i i misin, gerçekten yüzün çok düşüktü
Diyerek karşısına oturdu
Ş: Fatih
Gözleri doldu, bir iki damla yaş aktı
Ş: ben onu kaybedemem, bu sefer gerçekten bunu kaldıramam
Al: kıyamam, merak etme, Fatih çok iyi olacak, o seni çok seviyo, dün bunu çok güzel anladım, sende onu seviyosun
Ş: seviyorum tabi, Selimden başkası olmaz diyordum ama Fatih o kadar mükemmel ki, neyse ya, hadi içeri geçelim şimdi birisi damlar buraya, Özgürüde yalnız bıraktık
Almilla kahveleri aldı, Şebnem oturdu Almillada kahveleri verip oturdu, o sırada içeriye Efe ile Çınar girdi, Çınarın kaşı kanıyordu, gözü morarmıştı, Efenin ise dudağı patlamıştı, Şebnemin burda olduğunu görünce çıkıyorlardı ki Şebnem farketti, hızla kalkıp yanlarına gitti ve enselerinden tuttu
Ş: hoop beyler nereye
Ç: annecim sen burda mıydın
Şebnem ikisinide kendine doğru çevirdi
Ş: ne bu suratlar, Çınar sen yine kavga mı ettin, hadi onun her zamanki hali sen Efecim, yürüyün bakalım
Dedi ve Almillagilin yanına gidip oturdular
Al: oğlum noldu size
Ş: Almillacım onun hesabını sorucam ben ikisinede ama yara bandı falan getirir misin bi temizleyelim suratlarını
Almilla getirdi, biri Efeye diğer ise Çınara pansuman yaptı
Ş: ya siz niyr kavga ediyosunuz, ayrıca okul saati, şuan sizin okulda olmanız gerekiyo, gözün mor, senin dudağın, senin kaşın patlak
Ç: annecim sen birde onları gör
Ş: siz benimle gelin bakayım
Ç: Efenin suçu yok ya, o bizi ayırırken oldu
Ş: o zaman sen gel
Diyerek Şebnemle başka masaya geçtiler
Ş: annecim ya neden böyle yapıyosun, yine niye kavga ettin
Ç: laf attılar, senin baban sizi bırakıp gitti dediler, başka kadın için gitmiş duyduk, annen naptıysa artık, üveey baban seni sevmiyo, o anneni seviyo falan dediler, bende dayanamadım napiyım
Ş: aşkım çocuk musun sen, böyle bir şey olmadığını biliyosun, hem kim ne derse desin bize ne, biz doğru olanı biliyoruz dimi hayatım
Ç: biliyorum ama yinede demeleri sinirime gidiyo
Ş: kim
Ç: boşver
Ş: annecim
Ç: Tarık
Ş: Tarık mı, bildiğimiz Tarık, tamam o her şeyi söyler falan ama asla kavga etmez, o genelde laf atarak yakar insanların canını, nasıl vurdu sana
Ç: ya o öyle diyince bende ona söyledim, senin üvey baban bile yok dedim annen de yok dedim, seni bırakmalarınun nedeni anlaşıldı falan dedim
Ş: oğlum naptın sen, her ne olursa olsun bunu söylemeseydin biliyosun o yetimhanede büyüdü, annen baban yok demek sana hiç yakıştıramadım, o ne derse desin sen yapmamalıydın, benim oğlum öyle şeyler söyleyecek kadar kötü birisi değil
Ç: haklısın galiba ama o da biraz daha düzgün konuşsaydı, hep aynı şeyi yapıyo herkese
Ş: sen dedin demin annesi babası yok diye, bakalım ne zorluklarla büyüdü orda, bak senin kavga ettiğindr canın yandığında üzülecek bir annen var, istediğin şeyleri alıp, seninle maçlara giden, bazense sabahlara kadar eğlendiğin de bir baban. Şimdi o napsın, yurda gidicek, bir sürü azar işiticek belki oranın müdüründen. Birazda onu anla, düşünsene Fatihin ve benim olmadığımızı, beni geçtim, Selim gittiğinde ne kadar üzülmüştün Fatih gelene kadar. Belki başkalarına çatarak acısını unutmaya, bastırmaya yada göstermemeye çalışıyır. Bak oğlum, ben babamı kaybettim, bilirim babasızlığı, o kadar kötü bir şey ki, annemide geçen sene kaybettim, biliyosun. Lütfen, senden rica ediyorum Tarıktan özür dile
Çınar Şebneme sarıldı
Ç: ben sizsiz napardım, tamam özür dilerim yarın, senden de özür dilerim
Ş: aşkım benim, önemli değil
Ç: o zaman ben eve gidiyim
Ş: hemen şımar, okula gidiyosunuz
Ç: bu halde mi, annecim ya şimdi Ecem falan, bugün gitmesem
Ş: ama dünde öğleden sonra kırmışsın
Ç: lütfen, bu son
Ş: tamam ya bakma şöyle
Diyerek saçını karıştırdı
Ş: gel anahtarı vereyim, kapıyı çalmayın, Efeyle gidin
Ç: tamam
Almillagilin yanına döndüler, anahtarı verdi
Ş: hadi Efecim sende git, bugün okula gitmek istemiyomuş beyefendi, büyük ihtimal sende, bugünlük kırın bakalım, sende Çınarla bize git, Fatih evde zaten, çok yormayın hadi dikkatli dikkatli
E: annecim gidebilirim dimi
Al: gidebilirsin tabi oğlum
Ç: şöyle yapalım, Almilla ablacı siz bugün Çınarı hiç beklemeyin, bizde kalsın, olur dimi annecim, lütfen lütfen lütfen
Ş: olur tabi, izin verirlerse
Ö: tamam kalın ama bak İebnem teyzeni üzme
Ş: sensin teyze, ne teyzesi, abla, aslında ablada biraz şey ama saygı mağabında, neyse hadi gidin bende bir saate gelirim
Ç: tamam annefim
Diyerek yanağına kocaman bir buse kondurdu, Efede Almilla ile Özgürü öptü, çıktılar.
S: ne kavgası etmiş
Ş: önemli bir şey değil ya, laf atmışlar birbirlerine sonrda kavga çıkmış
C: çocuk bunlar ya olur böyle şeyler. Bu arada ilk defa bizimle bu kadar çok kaldıya, arkası bize dönüktü, pek anlayamadım ama kafasında iz falan mı var, saçlarından çok belli olmuyor ama, dikkatli bakınca
Ş: ha o şey ya kafasını kaldırıma vurmuştu
K: aa ne zaman
Ş: o zaman siz yoktunuz canım ondan bilmiyosunuzdur, parka gitmiştik, arkadaşlarıyla oynarken sırtüstü düştü, kafası kaldırıma geldi
C: hmm canım ya
Şebnemin telefonu çaldı, arayan Fadime hanımdı
Ş: alo
...........
Ş: iyiyuz da, sen nasilsun
...........
Ş: ayy sana hiç eğlenir miyim ya, ben senin şive yapan ağzını yerim
..........
Ş: yok ya Almillagil geldide kafede oturuyoruz
..........
Ş: merak etme babaannecim Fatihte Çınarda gayet iyi, en kısa zamanda bize bekliyoruz, bu sefer çok aksattın bizi
..........
Ş: söyle tabi babannecim
.........
Ş: hıhı, burda
..........
Ş: boşver be babaannem, unuttuk gitti
..........
Ş: tamam, bende kocaman öptüm, kendine iyi bak
Diyerek kapattı telefonu
S: babannem mi, seni mi aradı
Ş: arayamaz mı, bizim aramız çok iyi babaannemle
Al: ben Asu teyzeyi göremiyorum o nerelerde
Ş: annem, şey ya, geçen sene kaybettik, trafik kazası, Ertan amcada
Al: pardon kuzum ya bilmiyodum, başın sağolsun
Ö/S: başın sağolsun
Ş: sağolun, ben bi su alayım
Dedi kalktı, gömleğini düzeltiyordu ki düğmesi koptu
Ş: bu ne şimdi ya
Al: bi düğme Şebo, ben dikerim çıkar sen, ya-yani çıkar derken burda çıkarma arkada çıkar, orda ben dikiyim
Ş: yok Almillacım sağol, ben eve gidiyim
C: daha erken
K: otursaydın
Ö: evet ya
Ş: Özgürcüm direk eve gitmem, alışveriş yapmam gerek, ben gidene kadar akşam olur zaten, evde yemek yok, sonra oğlumu aç bıraktın dersin
Ö: bir indan hiç mi değişmez ya
Ş: değişen değişiyo
K: diyoruz sana bi yaardımcı al eve diye
Ş: almam yardımcı falan, haftada iki kez gelip temizlik yapsın yeter, yemeği ben yaparım
Al: en iyisi, bizde öyle yapıyoduk, öyle yapmayada devam edicez
Ş: neyse ya tutmayın beni, bir alışverişe gidiyimde mağazalar Şebnem Gürsoy Kaya görsün dimi, özlemişlerdir beni, hadi öptüm
Diyerek çıktı. Hemen arkasından da Selim çıktı. Şebnem iki saat alışveriş yapmıştı Selimde onu izlemişti derken Şebnem eve geldi, mağazanın birinde üstünü değiştirmişti. İçeriye geçti, üçüde televizyon izliyordu, akşam yemeğini hazırladı, beraber yediler, sonra içeriye geçip oturdu, bir baktı üçüde yok, sonra FENERBAHÇE diye bağırarak aşağı indiler ve oturdular, forma giymişlerdi, ellerinde bayrak, birisinde şapka açtılar televizyonu
Ş: noluyonuz be
F: maç izlicez hayatım, bu maç çok önemli, evet çocuklar başlamasına on dakika vae, hazırlıkları yapın
Televizyonun önündeli sehpaı cipsle, kokayla, mısırla, abur cuburla oldurdular
Ş: yine mi ya
Ç: dur annecim başladı
Üçüde maça odaklanmıştı, arada kızgınlıkla ağızlarından küfür çıkıyırdu, bağırup duruyorlardı
Ş: ay yeter be ben Almillaya gidiyom, kime diyorum, hoop
Onlar duymayınca televizyonun önüne geçti
E: napıyosun Şebnem abla
Ç: annecim
F: hayatım çekilsene ya
Ş: ben aşmillaya gidiyorum
Ç: git hadi
F: tamam
E: çekilir misin artık
Ş: aman çekildik
Diyerek çantasınıda aldı ve çıktı, Almillagile gitti ve içeriye geöti, Kainat, Can, Selim ve Defne vardı, selam vererek oturdu
Ş: kusura bakma ya böyle çıkageldim, misafirlerinde varmış
K: aşk olsun ya ne misafiri
Al: saçmalama kuzum burası seninde evin, evde bir şey yok demi, Efe düzgün duruyor
Ş: merak etme keyifleri çok yerinde, maç izliyolar, öyle bi bağırıyorlar ki dayanamadım, küfürler havada, ne zaman baksalar ağızları bozuluyor, bende sana geliyim dedim. Özgür nerde
Al: mutfakta, kahve yapıcaktı
Ş: ben bi Özgüre bakayım
Diyerek mutfağa gitti, Özgüre arkadan sarılıp yanağına bir buse kondurdu ve yanına geçip sete yaslandı
Ş: koly gelsin
Ö: hoşgeldin Şebo, hayırdır hangi rüzgar attı seni
Ş: oturmaya gelmiş olamaz mıyım gidiyim istersen
Ö: Şebo
Ş: şaka yaptım zaten git desende gitmicektim. Valla oturmaya geldim, çocuklarla Fatih maç izliyodu, o kadar çok bağırıyorlar ki bende size geliyim dedim
Ö: iyi yapmışsın, Fatih iyi mi
Ş: şimdilik iyi
Ö: şimdilik derken
Ş: kemoterapi yapılmaya başlandığında bu kadar iyi olmayacak çünkü saçları dökülecekmiş, kendini yorgun hissedecekmiş falan falan, hayata bu kadar bağlı olan, eğlenmeyi seven bir adamın elinden enerjisini alırsan geriye ne kalır ki. Mesela Fatih bisiklete binmeyi çok sever, dışarıda gezmeyi dolaşmayı çok sever ama saçları döküldüğünde çıkacağını sanmıyorum, saç konusunda biraz takıntılıdır. Off biran önce olup bitsede iyileşse
Ö: merak etme, Fatih eskisinden de iyi olucak
Ş: inşallah
Al: kahveler nerde kaldı acaba
Ş: biz içerdekileri unuttuk sanırım
Dedi ve kahveleri alıp içeri geçtiler
Al: daldınız konuşmaya, kimi çekiştiriyodunuz
Ş: kimseyi çekiştirmiyoduk, aşk olsun biz öyle şey yapar mıyız
Al: hiç yapmazsınız
Ş: evet
D: Şebnem abla hiç bizim sınıftaki Ecemle konuştun mu
Ş: konuştum tabi, birileri oğlumu köyülemiş, yok sigara içiyomuş, alkol alıyomuş ama biz Ecemle yanlış anlaşılmaları düzelttik, araları çok iyi, bu konuyu ben srninle konuşacaktım unutmuşum, bir ara artık hallederiz
D: tamam konuşalım ama o Ecem hiç iyi birisi değil, Çınarı üzer
Ş: uyardığın için sağol Defnecim ama ben Ecemide, ailesinide çok iyi tanıyorum, gayet iyi bir kız, sen merak etme
K: bugün o ikisi neden kavga etmiş, Çınarla Efe, Efeye sorduk ama söylemedi
Ş: önemli değil dedim ya
D: önemli olmaz olur mu canım, ben duydum, o Tarık Çınara baban gitti hemde başka kadına falan dedi, annen naptıysa artık, üvey babanda anneni seviyor seni değil falan dedi, Çınarda buna senin üvey baban bile yok dedi, öyle öyle kavga etmeye başladılar.
S: bunları mı söyledi
Ş: Defnecim sen üzerine vazife olmayan konulara burnunu sokmasana, ben de biliyorumistesem anlatırdım
S: ben o çocuğa göstermez miyim
Dedi kalktı, gidiyordu ki Şebnem kolundan tuttu
Ş: otur oturduğun yere, çocuk doğru söylemiş hem Çınarda az şey söylememiş, ben konuştum Çınar yarın özür dilicek konu kapanacak
S: Çınar niye özür diliyomuş. O çocuk özür dilesin
Ş: ya sanane, Çınarın o çocuğa söylediklerini biliyo musun
D: annenin babanın seni niye-
Ş: Defnee, bir daha bu konu hakkında ağzını açma, hem size ne oluyor ya, çocuk benim çocuğum, Efede Almillayla Özgürün, karışmayın
S: o benimde oğlum
Ş: evet maalesef seninde oğlun, ama sadece biyolojik olarak, daha fazlası olamaz
S: bak Şebnem, alırım oğlumu, velayet davası açarım, zaten kazanan ben olurum, çünkü sen evlisin, oğlumu bana verirler
Ş: sen öyle san, benim elimde büyük deliller var, hadi bi dene, kim alıyomuş
K: off tamam ya, başlamayın
C: bencede abi
S: ya eminim Çınar benimle biraz vakit geçirse sever beni, mahkeme falan upraşmayalım şimdi, yarın, yarın akşam Kainatgile gelin, Almillagilde gelsin, bir iki saat geçirelim hepbi beraber, lütfen
Ş: Çınar Kainatgile hayatta gitmez
Al: bizde toplanalım o zaman
Ş: boşu boşuna, neyse ya tamam akşama sizdeyiz, ben kalkayım artık

Yorummmmmm

YILLAR SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin