BIKTIM ARTIK SELİM

1K 55 6
                                    

Kısa sürede eve geldiler ve kendilerini koltuğa attılar, Kainat dayanamadı, Şebnem'e döndü
K: bak Can burda, ben burdayım, bize sötlemek istediğin bir şey var mı
Ş: ne gibi
K: herhangi bir şey, seni rahatsız eden
Şebnem koltukta doğruldu, Selime baktı, sonra Kainata döndü
Ş: var aslında
Diyerek yutkundu, o sırada mesaj geldi, selimdendi
Söylediğin an, biricik babanı ölmüş bil tatlı kız
Şebnem korkmuştu,hemen telefonu bıraktı
K: evet dinliyoruz
Ş: şey ya, ha diyorum ki koltuklar çok rahatsız ediyo değiştirelim mi
K: telefonunu verir misin
Ş: napcan ki
K: versene sen
Ş: aaa Yavuz arıyo, ben konuşup geliyim
Diyerek mutfağa geçti.
Ş: Allah'ım yardım et ya, canıma tak etti artık, söylicrm ama o hayvandan her şey beklrnir, ya babama zarar verirse, yardım et lütfen
Dedi ve Yavuzu arayıp konuştu.
Kainat ise Canın göğsüne yatmış Selime bakıyordu
S: ben bize bir kahve yapayım
K: aa otur sen abicim ben yaparım
S: sen otur işte nişanlınla
C: evet hayatım boşver yapsın Selim
K: ama-
C: lütfen
K: peki
Dedi ama içi içimi yiyordu. Selime mesaj attı, Selim mutfağın kapısında durup okudu
K: abicim, bak abicim diyorum hala, sadece kahve yap, Şebnem'e dokunma, bak söylerim Can'a
Selim hemen cevap verdi
S: ahh küçük kardeşim, tabi durma söyle Cana, ama önce kendine başka bir eş seç, Canla öteki tarafta buluşursunuz ;)
Diyerek mesajı attı ve mutfağa girdi
S: hayatııım
Ş: yine ne geldin sen, söylemedim işte, ne istiyosun hala
S: hala anlamadın mı
Diyerek iyice yaklaştı ve Şebnemi tezgahla kendi arasında sıkıştırdı
S: seni istiyorum sevgilim, öleene kadar hemde
Ş: ya anlama sorunun mu var, ben seni sevmiyorum, ben Yavuzla evlenicem
Selim daha çok sıkılştırdı Şebnemi, sinirli bir şekilde konışmaya başladı
S: Yavuz Yavuz Yavuz, Allah belasını versin onun, sen benimsin Şebnem, sadece benim
Ş: bak gerçekten sen iyi değilsin, resmen kafayı yemişsin
S: kafayı falan yemedim, sadece çok aşığım, çok seviyorum
Ş: Selim çekil üzerimden
S: çekilmessem
Ş: bak Can falan görüp yanlış anlicak
S: ne güzel işte, sen gerçeği söyleyemeyeceğin için bizi beraber sanacaklar, zaten öyleyiz ama
Ş: seni sevmiyorum hatta artık nefret e-
Tamamlamasına izin vermeden yapıştı dudaklarına, sert bir şekilde öpüyordu, Şebnem karşılık vermiyordu, geri çekilmeye çalışıyordu ama Selim kafasını iki eliyle tutmuştu, sonra bir elini Şebnem'in bacağına koydu, Şebnemin gözleri yaşatmıştı, ordaki bıçağa uzandı ve ani bir harekrtle çekili, bıçağı Selime doğrulttu, ağlıyordu
Ş: yeter artık ya sen hangi hakla öpersin beni
S: ya niye ağlıyorsun şimdi, çek o bıçağı, noluyo bıçak falan
Ş: burama kadar geldi artık ya, sıkıştırıp durmandan, bana dokunmandan bıktım Selim
S: şuan böyle yaparak babanın hayatıyla oynuyosun farkında mısın
Ş: Selim sen çok aşağılık birisin, geçrekten seni tanıdığım güne lanet olsun, dedimyi değil, aklı uçup gitmiş ama sen her şeyin farkındasın
S: Şebnem tamam bak bırak konuşalım
Ş: şimdi konuşalım demi, tap yap konuşalım
Şebnem hüngür hüngür ağlıyordu
Ş: bıktım artık anlıyor musun, bıktırdın, Selim öyle birisi değil dedim öfkeyle yapıyodur, geçer dedim ama sen gerçekten kötü birisin. Seni sevmiyorum diyorum hatta nefret ediyorum diyorum sen beni öpüyosun
S: Şebnem bak korkutuyosun, özür dilerim bak bırak bi onu
Ş: korkuyosun öylemi, ben babama bir şey olmasın diye sustum ama yapamıyorum, dayanamıyorum
Kainatla Canda sesleri duyunca geldi, baktılar Şebnem bıçağı Selime doğrultmuş ağlıyor, Kainat anladı ama Can bir şey bilmiyordu, ne de olsa abisiydi, Kainat Selimin önüne geçti
K: Şebnem yapma, onu yaoman için önce beni öldürmen lazım
Ş: onu öldüreceğimi kim söyledi
C: Şebnem noldu sana, bırak hadi
Ş: Can yaklaşma
Zorda olsa kocaman gülümsedi
Ş: Can Yavuza ve babama onları ne kadar çok sevdiğimi söyleyin tamam mı, beni affetmicekler biliyorum ama yapmak zorunda olduğumu söyle
K: Şebnemcim, kuzum bırak hadi, sen kendin söylersin
Ş: beni affedin
Diyerek bıçağı kendi kalbine soktu ve kanlar içinfe yere yığıldı, hemen ambulansı aradılar, hastaneye götürdüler, Allah'tan kalbinin altına denk gelmiş, hemen ameliyata aldılar. S: benim yü-
K: abi sen gelsene bi benle
Dedi, ağlıyordu, Candan uzaklaştılar
S: benim yüzğmden oldu, hepsi venim yüzümden
K: hayır abicim, hayır, bak aramızda kalıcak, sıkıştırdığını falan kimseye söylemek yok tamam mı, abi, tamam mı, Şebnemde uyanacak, oda söylemez zaten, abi söyleme kimseye
S: nasıl oldu diye sorucaklar, o mutfakta ikimiz vardık
K: abi, ne yaparsan yap benim abimsin tamam mı, sana kötü biriymişsin gibi baknalarını istemiyorum, sen çok sevdiğinden yaptın biliyorum, smylemek yok kimseye tamam mı, abi, tamam mı diyorum
Diyerek bağırdı
S: tamam, kahretsin tamam
Canın yanına geçtiler, Yavuzu aradılar, Tekin amcayı ameliyattan çıkınca arayacaklardı. Yavuz hemen döneceğini söyledi. İki saat sonra çıktı ameliyattan, yoğun bakıma aldılar. Doktor geldi
Do: Şebnem hanımın yakınları
C: biz arkadaşlarıyız
Do: hayati tehlikeyi atlattı, bıçak kalbinin altına dsnk gelmiş, eğer kalbine gelseymiş hastayı kaybedermişiz. Şimdi yoğum bakımda, durumu stabil, bundan sonra ne olacağını bize zaman göstericek
C: sağolun doktor bey
Do: geçmiş olsun
Doktor gittikten bir iki dakika sonra Yavuz geldi, hıçkırarak ağlıyordu
Y: Şebnem nerde, nasıl, iyi mi, bir şey söyleyin
C: sakin ol abi, şimdi ameliyattan çıktı, yoğun bakımda, doktor hayati tehlikeyi atlattığını söyledi
Y: ya daha üç dört saat önce konuştuk, seni seviyorum diyordu, nolduda bunu bize yaptı
C: bilmiyoruz ki, Şebnem bu ya, ondan hiç kolay kolay kurtulabilir miyiz, iyileşicek, daha çok konuşup ağrıtıcak başımızı merak etme sen
Y: Tekin baba, Asu anne, söylediniz mi onlara
K: hayır Asu teyze tatilde, önce Tekin amcaya söyleyelim sonra bakarız, ben arayıp söyleyeyim şimdi
C: dur ben fidip söyleyeyim, şimdi telefonda söylemeyelim, bir şey olur bide
Can Tekin beyin yanına gitti
C: iyi akşamlar Tekin amca müsade var mı
T: tabi oğlum gel otur, kırk yılda bir gelmişsin zaten napıyosun, iş güç nasıl
C: iyi çok şükür
T: Şebnem nerde gördün mü ya, aradım açmıyo, akşam yemeğine gelecektş
C: bende sizinle onu konuşmaya geldim
T: noldu, kötü bir şey mi var, bir şey mi oldu Can
C: önce sakin ol Tekin amca
Tekin bey kravatını bollaştırdı, elini kalbine koydu
C: iyi misin Tekin amca
T: söyle noldu
C: hastanede şuan, ameliyattan çıktı, hayati tehlikeyi anlattı
T: ne, nasıl oldu, ne oldu, kim yaptı
C: kimse, yani Şebnem kendimi bıçakladı ama Şebnem güçlü kızdır-
T: kendini mi bıçkladı, intihar etti yani, Şe-Şebnem bunu bana yapmazdı, o beni bı-bırakmazdu dedi ve olduğu yere yığıldı, onuda ambulansla hastaneye getirdiler, kalp krizi geçirmiş, bir iki saat sobra gözünü açtı, kalkıyordu
C: durun Tekin amca
T: noldu bana ya
C: kalp krizi, dinlenin biraz, doktor iki kere daha olursa hayatınızı kayvedebileceğinizi söyledi
T: yok benim prensesimi görmem lazım, yatamam burda
C: Şebnem sizi böyle görürse üzülür ama, dinlenin biraz, kendinize gelin, yanına almıyorlar zaten, hadi Tekin amca

1 HAFTA SONRA
Şebnem uyanalı iki gün olmuştu ama hastanedelerdi, Almilla, Özgür, Can, Selim ve Kainat hergün gelip gidiyordu. Selimle konuşmuşlardı zorlansada affetmişti Selimi. Yanında Yavuzla Tekin bey kalıyordu.
Ş: ya biz neden hala hastanedeyiz ve ben neden iki gündür burdan kıpırdayamıyorum
T: aşkım doktor söylediya, müşaade altında kalman gerekiyormuş. Ha bak geldi
Do: günaydın, bugün nasılsınız bakalım
Ş: süperiz doktor beycimde artık çıksam ben
Do: önce bir muayene edelim sonra karar veririz
Doktor yarım saat muayene etti, sonra Tekin beyi ve Yavuzu çağırdı
T: iyi demi çıkabiliriz
Do: maalesef bir sorunumuz var, ilk başta narkozun etkisidir, hareketsizliktendir dedim ama öyle değilmiş. Şebnem hanım damarları hasar gördüğü için şuan yürüyemez, ama şuan diyorum sağlığı iyice yerine gelsin, fizik tedaviye başlicaz, ben inanıyorum Şebnem hanım yürüyecek
T: ne, nasıl söyleriz
Y: bilmiyorum Tekin baba
Oradaki banka oturdular, sonrada Kainat, Can ve Selim geldi
K: aa napıyonuz burda, uyuyor mu yoksa
T: hayır
S: noldu size
Y: Şebnem, yürüyemiyor
C: ne
T: iyice kendine gelsin fizik tedaviye başlarız, yürüyebikir dedi doktor
K: peki haberi var mı
T: hayır
C: tamam ya, ben söylerim, sakin olun, ilk başta üzülecek, ağlayacak, vuracak kıracak ama anlayacak, sadece bir süreliğine, sonra yürüyecek sonuçta demi ama. Siz durun burda
Diyerek içeriye girdi
Ş: ayy arkadaşların birincisi, kardeşlerin everesti gelmiş
C: nasılsın bakalım
Ş: tek isteğim burdam çıkmak, babamla Yavuzu görsün mü, doktorla çıktılar, bir daha gelmediler
C: o konuya gelirsek şimdi Şebnemcim hastaneden bugün çıkabilirsin, gayet iyisin ama
Ş: aması ne
C: küçü bir sorun var, seni hastaneden sandalyeyle çıkarmamız gerek
Ş: çıkayımda nasıl çıktığımın önemi yok, kapıya kadar nasıl olsa
C: işte öyle değil, sadece kapıya kadar değil, bir süre
Ş: bir süre, nasıl yani şimdi ben
Dedi ve ayağını kaldırmaya çalıştı yapamadı, vurdu, hissetmiyordu
C: ama sen iyice iyleşince fizik tedavi-
Ş: Can dışarı çıkar mısın
C: Şebnemcim
Ş: Can beni yalnız bırak, kimsede gelmesin
Can dışarıya çıktı, Şebnem yanında durak vazo gibi şeyi ağlayarak duvara fıtlattı
Ş: neden ya neden, ölseydim keşke, şimdi herkes acıyaraj bakıcak, hiçbir şey yapamayacağım kendi başıma
T: ben bir bakayım
C: dur Tekin amca biraz yalnız kalsın, benide çıkarttı, ağlasın rahatlasın
Y: şimdi nolucak
C: eski Şebnem olmayacak

Yorummmmm :)(: AZ KALDI :)(:

YILLAR SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin