Şebnem ile Çınar Selimin sesiyle uyandılar
S: Şebneeem, Çınaaar, hayatıııım, günaydın
Ç: günaydın Selim baba, ahh boynum tutulmuş sanırım
Ş: oyy kıyamam ben sana, keşke yerine yatsaydın
Ç: burası daha rahattı
S: size çok güzel kahvaltı hazırladım, Kainat erkenden gitti, üçümüz başbaşa güzel bir kahvaltı yapalım
Ç: şükürler olsun kurtulduk
Ş: hadi aşkım git bi elini yüzünü yıka
Ç: konuşturma zaten
Çınar yukarı çıktı, arkasındanda Şebnem çıktı, kısa bir duşun ardından üzerini değiştirdi ve aşağı indi, Çınarla Selim kahvaltıya başlamıştı, Şebnemfe masaya oturdu ve kahvaltısını etmeye başladı
Ç: annecim bugün çok işin var mı
Ş: yedide önemli bir toplantım var ama yediden önce gidip her şeyi son kez gözden geçirmem gerek
Ç: hmm peki, sinemaya gidelim mi dicektim
S: ben gitmicem, istersen beraber gifelim
Ç: olur tabi, gidelim
Kısa sürede kahvaltılarını bitirip içeri geçtiler
S: sen ne zaman çıkıcaksın hayatım
Ş: birazdan çıkarım
O sırada kapı çaldı, çınar baktı, yan nda Fadime hanımla içeri geldi, Şebnemle Selim görünce hemen kalktılar, elini öptüler, Fadime hanımla beraber tekrar oturdular
S: babaannnecim bu ne güzel sürpriz
Ş: özlemiştik, hoşgeldin
F: bende sizu özledum da
Ş: nasılsın, iyisin demi yok bir sorun
F: yok Allah'a şükur
Ş: oh iyi
F: sizde iyisunuz demi, sanki küs gibi celdunuz
S: yok babaannecim iyiyiz
F: aman iyi olun, hala bikmadun demi şu bi kariş etekten ha süslü gelun
Dedi gülerek, Şebnem gülümsedi
Ş: maalesef hayır
F: oyyy sen nasilsun Çinarum
Ç: iyiyim babaaannecim, seni gördüm daha iyi oldum
F: şu yakişukluluğa bak da, ayni dedesu, maşallah
Ş: aç mısın, bir şeyler içer misin hemen hazırlayayım
F: yok süsli sağol, ben cideyrum zaten, bi size bakayum dedim
Ş: aaa ama nereye, daha yeni geldin, hem burda kalmicak mısın
F: yok da, Kainata cideyrum, bugün taşinmuş, hem onunla kınuşmama gerek, sizunda işlerunuz vardur, yine görüşürüz, hadi kendunuze eyu bakin
S: görüşürüz, bak tekrara bekliyotuz ona göre
F: gelurum da
Selimle Şebnem Fadime hanımı geçirip tekrar içeri geldiler
Ş: bende çıkayım artık, çantam nerde, odada kaldı sanırım, ben çantamı alıp çıkıyorum, düzgün durun anlaştık mı aşkım
Ç: anlaştık annecim
Ş: aferin
Dedi ve yanağına kocaman bir buse kondurup yukarı çıktı, yatağın üstünden çantasını aldı, tam çıkacak Selim girdi odaya ve kapıyı kilitledi
Ş: Selim napıyosun hadi aç işim gücüm var brnim, gitmem gerek
S: yediye daha çok var, yetişirsin
Diyerek üzerine yürümeye başladı, Şebnem geri feri giderken duvara çarptı, kaçacak yeri olmadıpını anlamıştı, Selim ellerini dubara kıyarak kaçmasınıda engellemişti
Ş: çekilir misin
S: çekilemem, biliyorum hatalıyım, köpek gibi pişmanım, farkedemedim Kainat üzgündü, anlayamadım senin huzursuz oldupunu, özür dilerim sevgilim
Ş: Selim lütfen hadi bak çekil
S: cık
Dedi ve yapıştı dudağına. Şebnem karşılık vermiyordu, Selim üzerine iyice abanınca o da karşılık vermeye başladı, Selim tek hamlede Şebnemi yatakla arasına aldı
Ş: işlerim var diyorum, üstelik Çınar aşağıda
S: umrumda gibi mi
Ş: bu toplantı çok önemli, hazırlanmamız gerek
S: ha benden de önemli yani
Ş: hayır, tabiki senden önemli değil
S: ee o zaman
Şebnem Selimün dudağına bir buse kondurdu
Ş: kusura bakma
Dedi ve Selimün altından sıyrılıp kalktı Selim sırtüstü yatağa uzandı, Şebnem aynanın karşısında üzerinü düzeltiyordu
S: peki barıştık mı
Ş: küs müydük
S: seni seviyorum
Ş: bende seni, akşam görüşürüz
S: çok yorma kendini
Diyerek göz kırptı Şebneme
Ş: merak etme, yormam
Dedi ve çıktı. Arabasına atlayıp şirkete geldi, evraklardı, dosyalardı derken saat yedi olmuştu, toplantıya başladılar. Selim ise Çınarla sinemaya, oradanda yemeğe gitmişti, eve gelip kendilerini koltuğa attılar.
Ç: arka arkaya üç tane filme girdik, süperdi
S: bir ara tekrara gideriz, bu sefer üç değil dört filme bile gireriz. Aramızda ama tamam mı, Şebnemden furça yemeyelim şimdi
Ç: ama ben annecime yalan söyleyemem
S: yalan söylemicez zaten, ne yaptınız dicek film izledik, yemek yedik, döndük dicez, bu yalan mı
Ç: değil aslında
S: o zaman
Ç: anlaştık, neyse ben odamdayım, bugün için teşekkür ederim
S: asıl ben teşekkür ederim
Çınar gülümseyip odasına çıktı, Selimde eline telefonu alıp Şebneme mesaj attı, Ne zaman geliceksin, çok geç kalma, bekliyorum ;) , Şebnem toplantıda olduğu için cevap verememişti, ara verdiklerinde Selime cevap verdi, Hayatım bence sen bekleme, toplantı uzayacak gibi, hem Çınarla sabah sinemaya falan gidecektiniz, yorulmuşsundur. Sen yat, iyi uykular sevgilim, bu arada mesaj falan atarsan cevap veremem, tekrardan başlıyoruz toplantıya.Saat on iki olmuştu ama Şebnem hala gelmemişti. Selim içeride oturmuş bekliyordu, baktı gelmiyor, bu saatte yalnız gelmesin diyerek evden çıktı. Arabasına atlayıp şirkete gitti, hiç kimse yoktu, yavaşça yukarı çıktı, toplantı yaptıkları odanın ışığı yanıyordu, içeriye girip ragatsız etmek istemedi, en iyisi Şebnemin odasında beklemek diye düşündü ve Şebnemin odasına geldi. Buranın ışıpıda yanuyordu, kapıyı yavaşça araladı, kafasını azıcık içeriye soktu, odanın ortasında Şebnemin ayakkabısının eşi duruyordu, kafasını kaldırdı Şebnemi gördü, sandalyesinde oturuyordu, arkası dönüktü, elleriyle arkasındaki masayı sıkı sıkı tutuyordu. Selimin gözüne masanın üzerindeki erkek ceketi, kravatı ve masanın önünde, yerdeki gömlek takıldı. Üstelik Şebnem kesik kesik nefes alıp veriyordu. Neler oluyordu derken Şebnem bağırdı
Ş: ahh, canım yanıyor
Y: durun, bu daha bir şey değil, şimdi biraz daha fazla yanıcak hazır mısınız
Şebnem derin bir nefes aldı
Ş: ha-hazırım, ama lütfen yavaş olun, kocam bile bu kadar sert değil bana karşı
Y: bir, iki, üç
Demesiyle Şebnem ah diye bağırdı, kafasını geriye attı, masaya sımsıkı tutunuyordu
Y: tamam, geçti, rahatlayın
Ş: offf
Y: bir dahaki toplantıda sizden daha iyi bir performans bekliyorum
Ş: merak etmeyin, bir dahaki mükemmel ola- ahhh bu kadar yeter sanırım
Y: yetmez, biraz daha sabredin, vakın sizi eğlendirmeyede çalışıyorum, o kadar mı sıkıcıyım yani
Ş: ahh, olur mu hiç, daha önce hiç iş yaptığım bi insanla bu kadar eğlenmemiştim
Selim duydukları karşısında şok olmuştu. Kapıyı yagaşça çekti ve çıktı şirketten, kendisini dışarı attı, bir kaç kez arabasını yumrukladı. O sırada Özlemi gördü
Ö: aa Selim bey, nasılınız, Şebnem hanımı mı almaya geldiniz
S: gelmiştim ama Şebnem hanım çok meşgul, geliceğini sanmıyorum
Ö: bende şimdi yanına çıkıyordum a-
S: bence sende çıkıp boşuna rahatsız etme, yada çık gör o çok sevdiğin patronunu, beni burda görmedin tamam mı
Ö: ta-tamam Selim bey
Selim sinirle arabasına binip eve geldi, içeri geçip oturdu. Saat bir olmultu ama Şebnem hala yoktu.
S: gelemedi, niye gelsinki zaten, şuan o odasında zevkten dört köşe oluyordur, bana gelince şirketteyiz Selim birisi görür diye dudağından öptürmez, elin adamıyla si- tövbe tövbe. Şebnem nasıl yaptın bunu bana ya, nasıl, lanet olsunSizce Şebnem Selimi aldattı mı, yoksa Selim her şeyi yanlış mı anladı, düşüncelerinizi merak ediyorum. Cevaplayın bakalım, görelim hangileriniz fesat yada değil :)(: