Sabah ilk kalkan Selim olmuştu, Çınarın karnını doyururken Şebnem uyandı, saate baktı, geç kalmıştı, hemen kalktı, üzerini değiştirdi ve Çınarın odasına geçti
Ş: hayatım niye uyandırmadın, geç kaldım
S: çok güzel uyuyodun kıyamadım
Ş: ben çıkıyorum, görüşürüz küçük beyim, görüşürüz sevgilim
Diyerek önce Çınarın yanağına sonrada Selimin dudağına bir buse kondurdu ve aşağı indi, bir yandan da Zahide hanımla konuşuyordu
Ş: Yasemin teyze gelmedi daha dimi
Z: hayır Şebnem hanım
Ş: akşama misafirlerimiz var, olmazsa dışarıdan sipariş verelim
Z: olur mu öyle şey, ben yaparım isterseniz
Ş: ya size zahmet olmasın, Çınara bakmak için geldiniz, neler yapıyosunuz
Z: zaten Çınar yaramazlık yapmıyor ki, uyuyor enelde, bende boş boş oturup sıkılıyorum, zevkle yaparım, ne yapayın istediğiniz bir şey var mı
Ş: yok, çok teşekkür ederim, eksik bir şey olursa Selime söylersiniz, alır, kolay gelsin iyi günler
Diyerek çıktı, arabasına atlayıp şirkete geldi, bir kahve aldı ve odasında çalışmaya başladı, o sırada Can geldi, kapıyı çaldı, içeriye girip oturdu
C: kolay gelsin
Ş: sağol
C: çok mu işin sonra geleyim mi
Ş: farketmez, fazla bir şey yok
C: peki o zaman, nasılsın bakalım, işler nasıl
Ş: güzel
C: bilmeden bir şey mi yaptım ben, soğuksun sanki
İçeriye asistanı girdi
Ö: Şebnem hanım bugün ki programınızı geçeyim mi
Ş: dinliyorum
Ö: bir saat sonra toplantınız var, saat üç gibi Kerem beylerle görüşmeniz, sekizde ise bir diğer toplantınız var. Bunun dışında şu evrakları imzalamanız gerek, son olarak Refik beylerle olan anlaşmayı fes etmiştiniz ya, Harun bey bir daha düşünmenizi istedi
Ş: önce şunları imzalayayım, şimdi, saat sekizdeki toplantıyı iptal et, akşam yemeğe Ali beyler gelecek evde olmam lazım, Harun beyede söylersin ben bir kere fes etmişsem konu orda kapanmıştır, üstünde düşünecek bir şey yok demektir, bunuda aynen iletirsin
Ö: peki Şebnem hanım
Ş: ha dur, Şebnem hanım ' babacımın göremediği şeyleri gördüm ve duydum, benim temiz kalpli, babamı kandırabilirsin ama Şebnem Gürsoy İnanı asla' diyo dersin, o sondaki İnanıda bastıra bastıra söylersin. Eğer bu söylediklerimi şirketten birinin konuştuğunu dahi duyarsam kapının yolunu göstermeme gerek kalmaz herhalde, çıkabilirsin
Ö: anladım Şebnem hanım
Diyerek çıktı, Şebnem tekrar kafasını masadaki kağıtlara gömdü
C: kızı bi dövmediğin kaldı, o nası bi ses tonuydu, bakıyorum şirkette çok ciddiyiz.
Ş: babacım yumuşak davrandı da noldu
C: konuşmamız yarım kaldı, ben sana bir şey yapmadım demi, neden soğuk davranıyosun, ayrıca dün Kainatla neden kavga ettiniz
Şebnem kafasını kağıtlardan kaldırdı, Cana bakmaya başladı
Ş: aa anlatmadı mı sevgilin
C: se-sevgilin
Ş: ne halt yediğinizi biliyorum canım
C: Kainat mı söyledi
Ş: evet, ayrıca pişman olmadığını da söyledi. Ya Kainat evli Can, sen nasıl böyle bir şey yaparsın, Tarık duysa, Selim duysa ne olur biliyosun dimi. Birde bana çemkiriyor, neymiş hayatına karışıyomuş, ben ne dediysem onun iyiliği için söyledim ama anlamıyor, zaten bundan sonra beni ilgilendirmiyorda, afedersin ama ne halt yerseniz yiyin, beni ilgilendirmez sizin aranızdaki ilişki, sen benim kardeşimsin, oda öyle, ben diyeceğimi dedim gerisi size kalmış. Kainatla bir daha konuşacağıöı sanmıyorum, seninle bir problemim yok
C: biliyorum tabiki iyiliğimiz için diyosun ama sevi-
Ş: neyse benim toplantıya gitmem lazım, sonra görüşürüz
Diyerek kalktı, Canın yanağına bir buse kondurdu
Ş: senin en doğru şeyi yapacağına eminim
Diyerek çıktı odadan. Toplantıya girdi. Selim ise kahvaltısını yapıp şirkete gitti, onunda bir toplantısı vardı. Şebnem toplantıdan çıktıktan sonra odasına geçti, arkasından Harun bey girdi
H: ne ima ediyosun sen
Ş: kapı diye bir şey var dimi, biz insanlar o kapıyı çalarak giriyoruz
H: şimdide insan değilsin diyosun, sen ne iğrenç biriymişsin, oğlumuda mahvediceksin
Ş: boşuna çırpınma Harun bey, babamın arkasından çevirdiğiniz dolapları, onu nasıl kötülediğinizi, babamın üstü olmaya çabalarken nasıl daha çok düştüğünüzü, daha devam edeyim mi ha, hangimiz iğrençmiş öğreniriz
H: hah kim uyduyor böyle şeyleri, kanıtın bile yok
Ş: merak etme sen, kanıta gerek yok, adım gibi eminim
H: soyadımı taşıyorsun birde, utanıyorum senden
Ş: İnan benim kocamın soyadı, siz beni ilgilendirmiyorsunuz artık, hala bu şirketteysenizde Selimin için, o üzülmesin diye
H: oğlumda anlayacak senin nasıl birisi olduğunu, oğlumuda torunumuda alıcam senin yanından yalnız kalıcaksın
Ş: bittiyse kapı orda Harun bey
H: bitti
Ş: hadi çıkın odamdan
H: görüşücez
Ş: he he, hadi
Harun bey çıktı, Şebnem sinirle oturdu sandalyesine, sakinleşmeye çalışıyordu, Selim aradı
Ş: sevgilim
........
Ş: iyiyim sen nasılsın
........
Ş: yok değilim sinirli falan
........
Ş: gerçekten
.........
Ş: tamam gel, beraber geçeriz eve
........
Ş: uygun, tamam
........
Ş: tamam sevgilim kolay geslin öptüm, dudaktan
Diuiyerek kaoattı telefonu kapısı çaldı, gelen Kerem beydi, el sııştıktan sonra otursular
Ke: memnun oldum Şebnem hanım
Ş: bende memnun oldun Kerem bey
Ke: sizin gibi güzel bir bayanla karşılaşacağımı tahmin etmiyordum. Gözlerimi alamıyorum
Ş: her erkek mükemmelden hoşlanır
Ke: çok mütevazisiniz
Ş: öyle söylerler, konumuza gelirsek, her şey tamam aslında ama sizin de bir fikrinizi alalım
K: bir o kadar da ciddi
..........
Şebnemin kapısı çaldı, Şebnemse kafasını evraklara gömmüştü
Ş: geeel
Selim içeriye girdi
S: ben karıma bakmıştım
Şebnem kalktı ve Selime sarıldı
Ş: hoşgeldin
S: hoşbuldum, hadi çıkmıyo muyuz, seni almaya geldim
Ş: iki dakika beklesende şu son iki evrağıda incelesem
S: tabi hayatım, beklerim ben
Diyerek oturdular, asistanı tekrar içeriye girdi
Ö: pardon Şebnem hanım
Ş: yine ne var ha Özlemcim
Ö: bir beyefendi geldi, sizinle görüşmek istiyor
Ş: kim
Ö: Ta-Tarıktı sanırım
Ş: sanma canım, düzgünce dinle bir daha, net isim ver bana, söyle şimdi içeriye gelsin
Ö: peki
Diyerel çıktı
S: ne ara ciddileştin sen
Ş: anca öyle söyleyince anlıyorlar hayatım, herkes bir Selim İnan değil
Tarık içeriye girdi
T: Selim sende mi burdaydın, nasılsınız
S: iyiyiz, bende Şebnemi almaya gelmiştim, sen nasılaın
T: iyiyim
Ş: hayırdır hangi rüzgar attı seni buraya
T: Selim abi izin verirsen Şebnemle bir şey konuşmak istiyorum
S: ben arabadayım hayatım, görüşürüz abi
Dşyerek çıktı
Ş: dinliyorum Tarıkçım
T: Kainatta bir şeyler var, hiç yapmazdı, dün gece eve gelmedi, sabah kahvaltı yaparken geldi, aşırı mutluydu, biraz beraberdil, bir kaç saat benleydi, sonra çıktı tekrar, Defneylede ilgilenmiyo iki gündür, sen biliyosundur
Ş: aramız pek iyi değil, dün biraz takıştık, yani bilmiyorum ama işi falan vardr belki, Filiz annegile gitmiştir
T: doğru benim aklıma niye gelmedi, sağol ya senide tuttum, hadi bekletme Selimi çıkalım
Ş: ne demek canım her zaman
Dedi ve çıktılar. Selimle Şebnem eve geldiler, üzerlerini değiştirdiler, masa hazırdı, oturdular Ali beyi bekliyorlardı ve sonunda kapı çaldı, Şebnemle Selim hemen kapıya geldi, Şebnem açtı
Ş: hoşgeldiniz, buyrun
A: hoşbulduk, merhaba
S: hoşgeldiniz
Ş: Şebnem
E: Esin
S: Selim
Ş: buyrun içeriye
Diyerek içeriye geçip oturdular.
Ş: nasılsınız
E: iyiyiz sağolun siz nasılsınız
Ş: iyiyiz bizde
A: ufaklık nerde
Ş: ben getireyim
Diyerek Çınarı aldı ve geldi, Ali beye verdi
A: maşallah çok tatlı, Allah anneli babalı büyütsün
S: amin, sağolun
Ali bey Çınara bir altın taktı
Ş: aa ama ne gerek vardı
E: olur mu hiç, adettendir
Ş: ben alayım, buyrun yemeğe geçelim
A: geçelim
Diyerek Çınarı aldı Şebnem, Zahide hanıma verdi ve yemeğe geçtiler. Kısa süredr yemeklerini bitirdiler ve tekrat koltuklara geçtiler
A: eşinizlede tanıştık Şebnem hanım, böyle bir eşe sahip olduğunuz için çok şanslısınız Selim bey
S: sağolun, biliyorum
A: odada siz varsınız diye beni bekletti, belli ki onun için çok değerlisiniz
Ş: öyledir
O sırada kapı çaldı
Ş: pardon
Z: ben bakrım Şebnem hanım
Ş: yok sen zahmet etme Çınarla ilgilen ben bakarım
Diyerek kalktı ve kapıyı açtı, gelen Tarıktı
Ş: hoşgeldin, gel içeriye
T: yok girmiyim, Kainat burda mı
Ş: hayır
T: nerdeki, Almillagildede değil, Harun babalardada yok
Ş: telaşlanma ya, gelir, gel gir
T: yok ben gidiyim, Defneyi komşuya bıraktım, dadısı izinliydi
Ş: peki iyi akşamlar
T: iyi akşamlar
Diyerek gitti, Şebnem tekrar oturdu
Ş: tekrar kusıra bakmayın
E: önemli değil
S: kimmiş hayatım
Ş: Tarık birtanem, Kainat burda mı diye gelmiş
S: evde değilmiymiş
Ş: değilmişde şimdi sırası mı hayatım, ben nerde olduğunu biliyorum merak etme, misafirlerimizin yanında, bu arada Kainat Selimin kardeşi
Sohbet muhabbet derken, Ali beyler gitti, Şebnemgil kendilerini koltuğa attı
Ş: ohh sonunda, bir şey olucak diye öldüm öldüm dirildim
S: bende bende
Ş: telefonum nerde ya, hah
Diyerek aldı ve asistanını aradı
Ş: alo, Özlem
........
Ş: ben yarın şirkste gelmicem, toplanrılarımı iptak et, görüşmelerimi ertele
........
Ş: sana hesap sorma yetkisini kim verdi acaba, bir daha duymayayım, hadi kapa iyi geceler
Diyerek kapattı telefonu.
S: hayatım şirkettekilere karşı biraz daha yumuşak olsan, evdeki gibi
Ş: hepsine karşı böyle değilim zaten Selimcim, onlar daha fazlasını hak ediyor
S: bir şey mi yaptılar
Ş: yapmışlar diyeyim, bir ara konuşuruz, ben çok yoruldum, yatalım mı
S: yatalım bari
Diyerek yukarıya çıktılar ve üzerlerini değiştirip yattılar. Sabah ilk kalkan Şebnem oldu, üzerini değiştirdi ve Çınarın karnını dıyurdu, kahvaltıyı hazırladı, Selimi uyandırmak içün yanına gitti, yatağın kenarına oturdu, yanağını okşamaya başladı
Ş: sevgilim, kahvaltı hazır, ama sen rol çalıyosun, benden fazla uyumakta neymiş, hadi hayatım
S: günaydın hayatım
Şebnem Selimin dudağına bir buse kondurdu
Ş: aşağıdayım üzerini değiştir gel
Şebnem aşağı indi, Selimde üzerini değiştirip indi, kısa sürede kahvaltılarını yaptılar ve kafeye gittiler.
Ö: oooo uzun zamab sonra Şebnem ve Selim kafede, siz gelir miydiniz ya
Ş: gidelim istersen
Ö: oturun ya, bulmuşum bırakır mıyım
Dördü beraber oturdu
Al: ee uzun zamandır görüşmedikte nasılsınız
Ş: bildiğiniz gibi, siz nasılsınız
Ö: aynı
O sırada Kainatla Can girdi, selam vererek oturdular
K: bizde yolda karşılaştık, ee nasılsınız bakalım
S: iyiyiz abicim, sen nasılsın
K: süper
C: Şebo
Ş: efendim
C: selam vermekte mi yok
Ş: selam
Ö: siz girdikten sonra ortam bi gerildi, hayırdır noluyo, dökülün bakayım
S: benimde haberim yok valla
Ş: veni ilgilendiren bir şey de yok
K: evet yok
Ş: umrumda da değil zaten
K: en iyisi
Ş: inşallah öyle bir şey olmaz ama adım gibi eminim geliceksin Kainat, ağlayarak geleceksin
K: evet, rüyanda
Ş: hıhı, rüyamı gerçekmi görücez
K: asıl sen gelip ağlicaksın Şebnemcim, hata yaptım affet diceksin
Ş: ben mi, bak bu gerçekten komikti
K: geç dalganı sen
Ş: babana çekmişsin, ama şunu unutma Kainatcım, bu hayatta her istediğini belki alırsın ama bazılarını almaman seni için daha hayırlıdır
S: noluyo size ya, ne ara düşman oldunuz
Ö: durum ciddi abi, bence hiç bulaşma
Ş: bencede hayatım, bende bulaşmıyorum artık, sonra başka yerlere çekiyorlar
K: abicim çok safsın ya, karım dediğin insanın gerçek yüzünü görmedin, ben de dün gördüm, yakında sende görürsün
Şebnem Kainatın dediklerine sinirlendikçe sinirleniyordu, ayağını sallamaya başladı, dudağını ısırıyordu
K: bak Yavuz Yavuz diye ölüyodu, o büyük aşkı geçti, şimdi sana seni seviyorum diyor, sana olan aşkından vazgeçmeside uzun sürmez merak etme hatta bence geçti bile, arkadaşım dediği insanla-
Şebnem daha fazla dayanamadı, kalktı ve Kainata bağırmaya başladı
Ş: amacın ne senin ya, Selimi benden böyle mi soğutucaksın, ha neden öyle bir amacın olduğunuda anlamış değilim ama. Saçma sapan şeyler ima ediyosun, asıl ben senin gerçek yüzünü gördüm, şuan bir kez daha emin oldum, aynı Harun amca gibisin. Amca diyosamda amca olarak gördüğüm için değil, Selimin hatrı için. Farketmedim babamı aldınız ama şuan her şeyin farkındayım Selimi alamicaksınız, babamı aldınız ama Selimi alamicaksınız, ayıramicaksınız benden, o istediğiniz olmicak anladın mı, olmicak
Şebnem bu sefer gerçekten çok sinirlenmişti elleri titriyordu, oturdu
S: Ha-hayatım sa-sakin
Ş: babamı aldınız Selimi alamicaksınız, Selim benim, onu size vermicem, benden ayıramicaksınız, babamı aldınız, babamı aldınız, babamı aldınız, Selimi alamicalsınız, Selimi alamicaksınız, vermem, kocamı vermem, onu ayıramicaksınız benden
C: Şe-Şebnem
Ö: abi takıldı, bu sefer ciddi falan değil, baya baya ciddi bir şeyler var
Ş: alamicaksınız, alamicaksınız
Diyerek Kainata vakıyordu, ayağını sallıyordu, elleri titriyordu sinirden, Kainatsa onu öyle görünce korkmuştu
K: ya abi götürsene şu karını, dalıcakmış gibi bakıyor
Ş: babamı aldınız ama kocamı alamazsınız, Selim benim tamam mı, Selim benim, sadece benim, benim
Dedikten sonra benim diye gülmeye başladı
Al: kafa gitti
S: Şebnem bana bak, hayatım, Şebnem
Şebnemse hala gülüyordu, Selim omuzlarından tutmuş sallıyordu, gülmeyi kesmeyince hızlı bir tokat attı, Şebnemin başını göğsüne bastırdı
S: sakin sevgilim
Şebnem ağlamaya başladı
Ş: bırakmazsın beni dimi, sen benimsin
S: bırakmam tabi, bırakır mıyım hiç, sakin ol sen
Ş: sen benimsin, vermem, ayıramicaklar bizi, ben seni seviyorum
S: ayıramicaklar, ben seni bırakmam, kimse ayıramaz bizi, Kainatta dahil, üzülme sen, sakin ol birtanem, hayatımın anlamı, sakin
Bir süre sonra sakinleşmişti, ağlamıyorduda, kimsede konuşmamıştı, konuşmuyordu
Ş: gidebilir miyiz artık
S: benim bir kaç işim var, böyle araba kullanma sen, gel ben seni bir taksiye bindireyim
Ş: peki
Selim taksi çağırdı kafenin önünde beklemeye başladılar, Kainatgil ise camdan onları izliyordu. Selim Şebbemi kolunun altına aldı, oda kafasını omzuna koydu
Ş: geç kalma olur mu
S: en geç iki saat sonra evdeyim hayatım
Taksi geldi, Şebnem Selimin dudağına bir buse kondurdu
Ş: görüşütüz hayatım
S: görüşürüz sevgilim
Dedikten sonra taksiye bindi ve gözden kayboldular. Selim kafeye girdi ve yerine oturdu
S: Kainat her şeyi tek tek anlatıcaksın, Şebnemlede konuşucam eve gidince, ne demek aşkı bitti, gerçek yüzünü gör
K: her şeyi anlatıcam, belki aramız bozulacak ama olsun, onun gerçek yüzünü gördüğünde düzeltiriz aramızı.
S: dinliyorum
K: hani o gün Canlara yemeğe gitmiştik ta, sen bana hayırdır pek bi mutlusun falan demiştin
S: evet
K: hah işte sonra biz mutfağa gittikya Şebnemle, orda bana sordu işte neden bu kadar mutlusun falan bende söyledim
S: neydi, söylede bizde bilelim
K: Tarığa aşık değildim biliyosun
S: ne alaka şimdi
K: o gün siz gelmeden biz, biz, Canla beraber olduk
S/Ö/Al: nee
S: ne diyosun sen ya, Can bu ne diyo doğrumu, kızım sen ne diyosun ya, evlisin sen evli
K: dinle bi, ben bunu Şebneme söyleyince sen evlisin, nasıl yaparsın falan demeye başladı, sen gibi, bende hayatıma karışma falan dedim, yoksa Cana mı aşıksın dedim, saçmalama dedi, bence Cana aşık
S: Allah'ım sabır ver yarabbim, sen ne diyosun ya, hem evli olduğun halde başkasıyla yatıyosun, sonra Şebneme Cana aşıksın diyosun, Kainat gözüm görmesin seni, yürü git
K: ben senin kardeşinim ya, o karının yanında olacağına kardeşinin yanında olsan
S: Kainat defol
Al: kuzum bakın sinirlisiniz, sonra, hadi gidin siz
C: hadi hayatım
K: gidelim sevgilim
Diyerek Canla çıktılar.
S: ya bunu nasıl yapar
Ö: genç abi, yapmıştur bir hata
S: aramızda üç yaş var, neresi küçük, neyin ne olacağını bilecek durumda, keşke hep küçük kalsaydı, masum olarak kalsaydı. Benim kardeşim ya, bunu nasıl yapar. Ne istedide almadık, vermedik, niye böyle oldu. Ben Tarığa ne derim.
Ö: abi artık çok geç, olan olmuş, bence sen hiç bulaşma, onlar aralarında halletsin ikisi. Eve git hadi, Şebnemde iyi değildi
S: haklısın, kusura bakmayın böyle iğrenç şeylere şahit olmanızı istemezdim
Al: sorun değil, biz bi aile değil miyiz, hadi git karının yanına
Selim arabasına atlayıp eve geldi, Kainat bunu nasıl yapardı, bir türlü kabullenemiyordu. Eve geldi, iöeriye girdi ama Şebnem yoktu
S: Zahide hanım, Şebnem nerde
Z: sizinle çıktı, bir daha gelmedi eve
S: nerde bu ya
Diyere aramay başladı ama açmıyordu, akşam olmuştu ama Şebnemden hala bir haber yoktu, iyice korkmaya başladı derken kapı çaldı, hemen açtı, gelen Şebnemdi, yanında bir adam vardı, Şebnem kör kütük sarhoştu, gülerek bir şeyler söylüyordu yanındaki adama
Ş: aynısın bi tane daha versene
X: Selim bey, Şebnem hanım baya fazla içti, dedik ama dinlemedi, getireyim dedim
S: iyi yapmışsın sağol, gerisini ben hallederim
Diyerek Şebnemi aldı ve içeriye girdiler, yukarıya odaya çıkardı
S: hayatım naptın sen ya, sen bu kadar içmezdin
Ş: ya bi bardak daha istedim, hadi, nerde kaldı ama
S: daha bir bardak daha istiyo, içmişsin içeceğin kadar
Diyerek kucağına aldı ve banyoya girdiler, oraya oturttu ve açtı soğuk suyu, Şebnem titredi, kalkmaya çalışsada olmadı. Selim Şebnem biraz ayılınca duştan çıkardı, üzerini değiştirdi ve yatırdı
Ş: üşüyorum
Selim Şebneme sarıldı ve uykuya daldılar. Sabah ilk kalkan Selim oldu, lahvalyı hazırdı, Şebneme bir kahve yaptı ve yanına çıktı, Şebnemde uyanmıştı
Ş: off başım çatlıyo
S: çatlar tabi, o kadar çok içersen, şu kahveyi iç
Şebnem kahveyi içti ve kalktı, üzerini değiştirdi
S: bugünde gitmesek, bir gün daha ertelesek işleri ha
Ş: bakıyorum iki gün çalıştın sıkıldın
S: sıkılmak değil, beraber kahvaltı bile yapamıyoruz
Ş: geç kaldım ama
Diyerek aşağı indiler, Şebnem kapıyı açtı tam çıkacak
S: gitme
Ş: şu sıfata karşı gelinir mi hiç ya, tamam hadi gitmeyelim bugünde
Diyerek kapıyı kapattı, ikiside asistanlarıyla konuştu, beraber kahvaltılarını yaptılar ve koltuğa geçtiler.Yorummmmm :)(: