⁓ hastalık part 2 ⁓

2.6K 224 39
                                    

söz verdiğim gibii. hastalık part iki hemen geldi. nerede alkışım?

keyifli okumalar diliyorum, bölümü beğenmeniz, oylamanız ve yorumlamanız dileğiyle...

💔

Zilan Hanım'ı orada bırakıp uyuyan Ateş'le birlikte geri arabaya döndüm. Ateş'i koltuğuna yatırdıktan sonra da doğruca eve sürdüm. Eve geldiğimde ortalık sessizdi. Ateş'i yatağına yatırıp sessizce yatak odasına ilerledim. Kapıyı araladığımda Asya'yı bıraktığım gibi, yattığı yerden milim kıpırdamamış buldum. Yanına ilerleyip yeniden ateşine baktım. Alnı boncuk boncuk terlemişti ve hâlâ ateşi vardı. Banyoya gidip ecza dolabından Ateş'in derecesini buldum. Geri gelip Asya'nın alnına tuttuğumda ekranda beliren 38.3'le dereceyi komodinin üzerine bıraktım. Ateşi çoktu ve acilinden düşürmemiz gerekiyordu.

"Asya?"

Birkaç defa seslenip uyanmamasıyla yanına oturup terleyen alnına yapışmış saçlarını yüzünden çektim.

Yanakları ateşin etkisiyle kızarmış, terleyen alnına ve yanaklarına saç telleri yapışmıştı. Burnu tıkalıydı sanırım. Bu yüzden dudakları hafif aralık ağzından nefes alıp veriyordu. Öyle savunmasız öyle güzel görünüyordu ki...

Uzun zamandır ona böyle doyasıya, gözlerimi kaçırmadan bakamıyordum.

"Asya,"

Üzerindeki yorganı çekince titreyip yorgana geri uzandı ama uzanamayacağı kadar ileri ittiğim için eli boş bir şekilde kolunu geri çekip cenin pozisyonunda kıvrılıp kollarını vücuduna sardı.

"Hadi Asya, kalk. Sana bir duş aldıralım. Ateşin yüksek."

Asya sonunda gözlerini açıp "Yalın? Senin ne işin var burada?" diye sordu.

"Bırak sen şimdi beni. Hadi duş alman lazım. Ateşin çok fazla." Deyip elinden tuttum ve kaldırdım.

"Çok üşüyorum. Hiç duş almak istemiyorum." Diye mızmızlandığında "Olmaz öyle, hadi." Dedim ve ilk önce örgü ceketini kollarından sıyırdım. Asya resmen ayakta zor duruyordu bu yüzden düşmesin diye her an tetikte bekliyordum. Asya nadir hasta olurdu ama olduğunda da ağır bir şekilde geçirirdi.

Üzerindeki kazağın eteklerinden tutup çıkardığımda kollarını birbirine dolayıp sıvazladı. İçinde bir de atlet vardı.

"Resmen kat kat sarmalanmışsın. Evin içi de hamam gibi aslında." Dediğimde Asya bana salağa bakarmış gibi baktı.

"Üşüyorum dedim ya! Atletle mi dolaşayım evde?"

"Tamam tamam bir şey demedim."

Atletini de çıkarmak için uzandığımda Asya bir adım geri çekilip "Onu ben hallederim." dedi.

"Emin misin? Ayakta zor duruyor gibisin."

"Evet, halledebilirim." Dedikten sonra banyoya ilerledi. Ben de onunla birlikte ilerleyip suyu ayarladım.

"Bak suya sakın dokunmuyorsun. Ilığa ayarladım. Biraz üşümekten hiçbir şey olmaz."

Asya sesini çıkarmadığında dibine kadar girip "Duydun mu? Söz ver bak yoksa burada kalırım, çıkmam." Dediğimde Asya bayık bayık bakan gözlerini kaldırıp "Tamam söz. Artık ben soğuktan donmadan önce banyodan çıkar mısın?" diye titreyen dişlerinin arasında isyan etti.

"Tamam, ben sana giyecek bir şeyler ayarlayayım. Bitince seslen." Dedim ve dışarı çıktım.

Dolaba ilerleyip kapağını açtım. Asya'ya bir pijama takımı ve iç çamaşırı çıkardım. Hepsini yatağın üzerine koyduktan sonra mutfağa gittim. Dolaptan tarhana kavanozunu çıkarıp kollarımı sıvadım. Asya bir şey yememiş olmalıydı.

Boşansak da Beraberiz!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin