⁓ava giderken avlanmak⁓

1.7K 162 14
                                    

keyifli okumalar diliyorum❤

⁓ 

ASYA'DAN

Ateş'i kızlara teslim ettikten sonra banyoya geçtim. Üzerimdekileri hızlıca çıkarıp kısa bir duş almayı düşünürken Ateş'in içeride, kızlarla birlikte olduğu, güvende olduğu ve de en önemlisi acelemin olmadığı aklıma geldi. Ve kıyafetlerimi çıkardığım hızın aksine oldukça yavaş bir şekilde kirli sepetine koydum. Acelem yoktu. Yalın'la boşandığımızdan beri duş sürelerim hep çok kısaydı. Alelaceleydi. Şimdiyse içeride iki tane kapı gibi bakıcı vardı. Onun verdiği huzur ve güvenle neredeyse bir saat suyun altında kaldım. En son arınmış, ferahlamış ve fazlasıyla mayışmış bir şekilde banyodan çıktığımda arkamdan buharlar da çıkmış ve havalı bir çıkış yapmamı sağlamıştı. Bu havalı çıkışımı kimsenin görmemiş olması biraz üzse de takılmadım ve odama geçtim. Mutfaktan güzel kokular ve konuşma sesleri geliyordu. Anlaşılan ben banyodan çıkmayınca onlar da kendi başlarının çaresine bakmaya karar vermişlerdi.

Odama geçtikten sonra üzerime rahat bir şeyler geçirip saçlarımı kuruttum. Hafif nemli kaldığı için toplamayıp açık bırakmaya karar verdikten sonra mutfağa gittim. Ateş elinde kepçeyle masanın üzerine oturmuş kızlara konser veriyordu. Ceyda ocağın başında makarnayı karıştırırken Zeynep sos hazırlıyordu.

"Kolay gelsin kızlar,"

İçeriye girip Ateş'in hemen önündeki sandalyeye oturdum.

Ceyda imayla bana bakıp geri işine dönerken "Az daha çıkmasaydın bakmaya bile gerek duymayıp direkt ambulansa haber verecektim." dedi.

Gülümseyip Ateş'i bacaklarından kendime çektim. "Siz rahatına bak deyince..." deyip devamını getirmeden Ateş'i kucağıma çekip "Sen konser mi veriyordun teyzelere anneciğim?" diye sordum.

Ateş beni onaylarcasına başını sallarken "Gel bir koklayayım bakayım seni, güzel kokmuş musun?" deyip Ateş'i kollarıma alıp kokusunu içime çektim. Sesli bir şekilde nefes alırken "Oh oh oh mis gibi olmuş benim oğlum!" diye mırıldandım.

Ateş de benim kokumu içine çekerken "Oh oh oh mis olmuş benim annem!" diyerek benim taklidimi yaptı. Daha fazla dayanamayıp onu öpücüklere boğarken Ateş kıkırdayıp kaçmaya çalışıyordu.

"Ay nazarım değecek diye çok korkuyorum. Asya, Ateş'i bana evlatlık versene ya. Ben bu gidişle evlenemeyecek gibiyim. Ateş gibi bir çocuğum olsun çok istiyorum. Hatta gibisi fazla onu istiyorum."

Zeynep'in sözleriyle sanki gerçekten alacakmış gibi Ateş'e sıkı sıkı sarılıp "Niye verecekmişim be! Git yap kendine bir tane. Ben vermem oğlumu kimselere. İyi ki doğurmuşum. Oh!" deyip yanağına bir öpücük daha kondurdum. Ateş sevilmeye bayılıyordu. Özellikle benim sevmeme. O yüzden ben onu severken oyunlar haricinde hiç kaçmaya çalışmaz, hatta bazen durup dururken yanıma gelip "Anne beni biraz sevsene." deyip kucağıma tırmanırdı. Şimdi de boynuma sarılmış sessiz sessiz, kucağımda oturuyordu.

"Vermediği yetmiyormuş gibi bir de nispet yapıyor gözümün önünde ya!"

Zeynep gözlerini kısıp yeniden sarımsak soymaya geri döndüğünde Ceyda "Sen niye evlenemeyecekmiş gibisin?" diye sordu.

"Harbi, Çağdaş'la çok iyi gidiyorsunuz. Bu kanaate nereden vardın?"

Zeynep dertli bir iç çekip soyduğu sarımsakları ezmeye koyuldu. "Bilmiyorum ya... Çağdaş'la iyiyiz ama... yani ilerisi için bir şeyler düşündüğü hissi vermiyor hiç. Sanki benimle sadece şu anı yaşamak istiyormuş gibi. Ağzından daha hiç geleceğe yönelik, ikimize yönelik bir şeyler çıkmadı."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Boşansak da Beraberiz!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin