Canavarların Kol Gezdiği İmparatorluk | 3

140 12 2
                                    



Kuzeyde herkes savunma kalelerine sığınmıştı. İnsanlar rahatça gezemiyordu. Kuzey kabîleleri ise herkese kendilerini kapatmıştı ve  sınırlarından dışarıya çıkmıyordu.

Ajarex olanlardan dolayı öfkeliydi. Yüzündeki beyaz boyayı silmişti onun yerine yanaklarına ikişer tane siyah boyadan çizgi çekmişti. Bu kuzey kabilesinin savaşa hazır olduğunun göstergesiydi.

"Bunun olacağını hiç düşünmemiştim..."

Ardından arkada bir kurt belirdi. Üzerinde genç bir kız vardı, uzun boylu ve zarafet doluydu. Siyah saçlarını kesmişti ve boynuna kadar yetişiyordu. Açık kahverengi gözleri eskisine göre daha büyüktü. Karın kasları daha gelişmişti ve yüzünde her an tetikte olan bir bakış vardı.

"Baba..."

Ajarex kızına döndü ve gülümsedi. "Asemia burada ne işin var?" Dedi.

Asemia bir iç çekti. "Eski arkadaşımın bir iblis kralını olduğunu öğrendikten sonra kabilemizi korumak için devriye gezmek benimde hakkım."

Ajarex'in gözleri düştü. "Bunun olacağına hiç ihtimal vermemiştim ama.... Doynes böyle bir şeye dönüştüğü için kendimi suçlu hissediyorum. Eğer daha erken olan bitenleri öğrenseydim belkide onu kurtarıp burada yaşaması için ikna edebilirdim."

Asemia gülümsedi ve babasına sarıldı. "Artık olanları değiştiremeyiz, onun yerine şimdiye odaklanmalıyız."

Ajarex kızının saçlarını okşadı. "Haklısın, olanları değiştiremeyiz. Doynes en sonunda buraya gelicek, işte o zaman onunla konuşacağız."

"Buraya gelme konusunda neden bu kadar eminsin?"

Ajarex ciddi bir yüz ifadesi takındı. "Doynes, eter pınarının burada olduğunu biliyor. Buraya gelmemek gibi bir lüksü yok. Buradaki saf eter onun için çok önemli. Bir kere o gücü hissettin mi her zaman istersin."

Ajarex sözlerinde haklıydı ve o sırada Doynes tam kuzey kabilelerinin kapısının önüne ayak basmıştı. Ayak bastığı anda yaydığı baskı tüm kabilenin üyeleri tarafından hissedilmişti.

Ajarex ve Asemia soğuk terler dökmeye başladı. "Geldi..."

Doynes kapının kapalı olduğunu gördüğünde kafasını hafif yana çevirdi.

"Kapıları neden kapattılar ki? Kuzey kabîlelerin her üyesi çok güçlü yoksa benden mi korkuyorlar?"

Doynes bir saat boyunca kapının önünde bekledi ama kimse kapıyı açmadı. En sonunda sinirlendi ve kalamar benzeri gölgeleri kapıya fırlattı.

Üç kalamar aynı anda patladı ve kapı yok oldu. Doynes öfkeli bir şekilde içeriye girdi. Dört gözüyle etrafı iyice taradı.   Kabilenin tüm savaşçıları tüm silahları ona doğrultmuş şekilde duruyorlardı.

Ajarex ve Asemia öne atıldı.

"Doynes," dedi Ajarex. Sesinde boğuk bir hava vardı. Yıllar sonra onu gördüğü için içinde bir mutluluk vardı ama aynı zamanda büyük bir üzüntü vardı.

"Ajarex, görüşmeyeli yıllar oldu. Eski bir misafirinizi kapıda böyle mi karşılıyorsunuz?"

"Doynes neden bunu yapıyorsun?" Dedi Asemia.

Doynes bir iç çekti. "Neden herkes aynı soruyu sorup duruyor? Keyfim böyle istediği için yapıyorum. Canım ne isterse onu yapmak istiyorum, buna kimse engel olamaz."

Doynes bir adım attı ve herkes silahını yeniden sıkıca tuttup daha da yakınlaştırdı.

"Emin misiniz? Tek bir vuruşta hepinizi yok edebilirim. Eğer silahlarınızı şimdi indirirseniz size karışmayacağım yoksa sizi parçalarınıza ayırırım."

Lanetli Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin