Bölüm | 22

318 27 0
                                    



Martilla kulesi her zaman yeni yeni büyüler üretmek için çabalıyordu. Özel sınıf büyücüler ise bunlara öncü olmak için geni öğrencilere durmadan destek oluyorlar. Onlara her zaman eteri en verimli şekilde kullanmaları için eğitiyorlar ama bu konuda hala sıkıntı çekenler vardı.

Carmen'in Doynes'i buraya getirme amacı buydu, Doynes eteri verimli bir şekilde kullanıyordu. Digerlerine örnek olması için Doynes'i kullanacaktı.

Doynes, Endroma ve Carmen birlikte kalenin içine girdiler. Diğer öğrenciler onlara bakıyordu, özellikle Endroma'yı görenler. Onun bir elf olduğunu anlamışlardı. Endroma bu meraklı bakışlardan ürkmüştü, Doynes bunu fark etti ve onun elini tuttu.

"Ben yanındayım."

Endroma, gülümsedi ve sıkıca elini tuttu. Endroma az da olsa kendini güvende hissediyordu. Diğer öğrenciler kendi aralarında büyücü kulesine elf geldiği hakkında konuşup duruyordu. Doynes onlara göz ucuyla bakıp öldürme niyetini gösterdi, öğrenciler irkildi ve kendi aralarında konuşmayı bıraktı.

"Öğrenciler ile uğraşmayı bırak."

Carmen, Doynes'i azarladı. Şimdiden öğrenciler ile uğraştığını gördüğünde kesinlikle rahat durmayacağını biliyordu. Eğer bir kaç öğrenciyi öldürmeden büyücü kulesinden ayrılsaydı bu iyi bir şeydi. Ama buna çok az bir ihtimal vardı.

Üstünde cadı şapkası takan büyücülerin olduğu büyük bir kapının önüne geldiler. Kapılardaki çizgiler mor renkte parıldadı ve kapı yavaşça açıldı. Büyük bir ışık parıldadı ardından hemen kesildi. Duvarda asılı dört koltuk vardı, koltukların üçü doluydu ve dördüncü koltuk boştu. Carmen aniden zıpladı ve boş koltuğa geçti. Midgar imparatorluğunun dört özel sınıf büyücüsü yan yana gelmişti.

Hepsi tek bir noktaya bakıyordu, Doynes ve Endroma'ya.

"Demek bir elf," uzun gür siyah saçlı ve kısa düzgün kesilmiş sakallara sahipti. Kahverengi rengi gözleri direkt olarak Endroma'ya bakıyordu. Giydiği uzun yeşil kıyafeti ve üzerindeki kahverengi uzun dal benzeri desenler kıyafetinin her tarafına yayılıyordu tıpkı büyük bir ağacı temsil ediyor gibiydi.

Orman tipi vajraya sahip tek insan olan Thoma Kaeda'ydı. Yıllar içinde kendini geliştirmiş ve orman üzerinde en üst noktaya getirmiş kişiydi. Tek bir hareketi ile tüm bir şehiri büyük bir ormana çevirebilicek kadar güçlüydü.

"İblis çağında tüm elflerin yok olduğunu sanıyordum," dedi. Grimsi tonlara sahip kısa güzel şekilde kesilmiş saçları ve metal rengine benzer büyük gözleri vardı. Üzerindeki kıyafet gri renklerinin tüm tonlarını taşıyordu. Her on parmağında renk renk yüzüklere sahipti. Elini yumruk yaptı ve başını yumruğuna yaslayıp Doynes'e bakıp gülümsedi.

Sıvı metal tipi vajraya sahip olan Herry Ionis'in yıkım gücü bilinmiyor ama bir özel sınıf olduğu için yıkım potansiyeli normalden daha yüksek. Bir bilye kadar sıvı metal ile düzinelerce askeri tek seferde yok edebilirdi.

Doynes gözlerini kısıp mavi gözlü ve havaya doğru kaldırmış olduğu uzun beyaz saçları dikkat çekiyordu. Doynes onu gördüğünde tanımıştı.

"Sen, dışarıdaki kulelerden beni izleyen herifsin."

Doynes'i izleyen kişi, yaşayan en güçlü özel sınıf büyücü olan Blade Skywind'di.

"İnanılmaz, Carmen bile beni fark edememişti ama sen beni fark etmiştin."

Blade'in eter verimliliği ile yarışabilecek biri bile yoktu. Yıkımın iblis kralına eşit bir verimliliğe sahipti. Bunu sağlayan ise görülmüş en güçlü vajralardan biri olan 'taklit gözlerine' sahipti. Blade'in gözleri tüm yetenekleri, koşulsuz ve şartsız bir şekilde kopyalabilirdi ama ona en güçlü ünvanını veren taklit gözleri değildi. Sonsuzluk tipi bir vajrasıda vardı, Blade iki tip vajra ile doğan tek büyücüydü.

Lanetli Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin