Bölüm | 46

237 22 0
                                    



"Bence bana ilk önce buraya nasıl geldiğini anlatmalısın."

Kain başını kaşıdı, "ah. O konu... Sen bariyerden geçtikten sonra, bariyer kapandı. Hemen ardından bariyere yaklaştığımda kendi kendine açıldı."

Doynes neler olduğunu hala anlamamıştı ama bariyer bir kere açıldığı için artık açılması mümkündü. Ama bu bir sorun teşkil etmiyordu, sonuçta burayı bulmak için ormanda bir ay boyunca kaybolman gerekiyordu.

"Sorun ne? Yoksa bir şeyden mi şüpheleniyorsun?" Dedi Kain.

Doynes bir iç çekti, "hayır. Neyse beni takip et, bir şeyler avlamamız gerekiyor. Ardından seninle şu mükemmel bedeni yeniden konuşabiliriz."

Doynes'in istediği ayağına gelmişti, kendine ait muhteşem bir beden yapmak istiyordu. Ama nasıl yapacağını bilmiyordu, Kain yanında olduğu sürece bir şekilde bunu başarabilirdi.

"Neden avlanıyoruz?" Diye sordu Kain.

"Doyurmam gereken bir kızım var," dedi.

Doynes şaşırdı ve dudağına dokundu. Kendi ağzıyla bunu dediğine inanamıyordu, ardından gülümsedi ve yürümeye devam etti.

Kain şaşırmış bir şekilde Doynes'in arkasından bakıyordu. Böyle genç yaşına rağmen bir kızı olduğunu hiç düşünmemişti.

"Sanırım asi bir genç ile karşılaştım," diye düşündü Kain.

Doynes ile birlikte elf ormanlarına girdiler. Elfler hayvanlar ile barışık yaşadığı için,  buradaki hayvan popülasyonu daha fazlaydı. Doynes etraftaki kokuları burnu ile ayırt etmeye başladı.

Etraftaki kokuları algılamaya devam etti, Kain ise gözlüklerine dokunup dikkatlice Doynes'e baktı. Ardından heyecanla defterini çıkardı ve Doynes hakkında not almaya devam etti.

"İnsan üstü koku duyusu..." dedi Kain.

"Muhteşem bir beden, güçlü bir koku alma duyusu ve  gelişmeye devam  eden genç bir beden..."

"Sen kesinlikle bir sapıksın," dedi Doynes.

"Hayır, kesinlikle değilim. Ben sadece bir bilim adamıyım."

Doynes ormanın içine doğru yürümeye başladı. "Evet, evet kesin öyledir."

Doynes tüm kokular arasından en sevdiği hayvanın kokusunu ayırt etmeyi başarmıştı ve burada olduğu  için ayrı bir heyecanlıydı. Doynes ilerlemeye devam etti, hafif eğilip adımlarını geniş  ve sessiz atmaya çalıştı. 

Doynes gülümsedi, elleriyle yavaşça önündeki çalıyı araladı ve bir geyik nehir kenarında otlanıyordu. Kain arkasından yavaşça geliyordu ve  yerdeki taşa ayağı takılıp Doynes'in üzerine düştü. İkisi birlikte çalının içinden çıktı ve geyik onları fark edip başını kaldırdı.

Doynes hemen Kain'i üzerinden attı. Kain kendini düzeltmeye çalışıyordu ama geyik koşmaya başladı.

"Lanet olsuun!!"

Doynes iki parmağını kaldırdı ve geyiği hedefledi.

"Parçalan!!" 

Geyiğin ön sağ ayağı kesildi ve yere düşüp bağırdı.  Kain az önce neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Doynes ise koşarak geyiğin yanına gitti. Cebindeki bıçağı çıkarıp hızlıca geyiğin boğazını kesti. Acı çekmesini istemediği için hemen işini bitirdi.

Kain yerden kalklamaya çalışırken yeniden yere düştü. Vazgeçmeyip yeniden ayaklandı ve Doynes'in yanına doğru gitmeye başladı.  Doynes geyiği omuzlarına attı ve yürümeye başladı.

Lanetli Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin