Kıtanın her bir köşesinde yaşayan bir elf olduğu duyulmuştu. Bundan dolayı herkes elfi görmek için sahte ihbarlar yapıyordu, yağmur ormanlarında ise yine aynı ihbar olmuştu. Ama bu sefer görmek için değil, avlamak için.
Cross bu tuzağa düşeceğini hiç düşünmemişti. Acil durum çağrısını araştırıp neler yapabileceklerini merak ediyorlardı. Kuledeki en güçlü öğrenci ekibi oldukları için zorlu görevleri onlar alıyordu.
Ama şimdi ise en güçlü ekip tuzağa düşmüştü ve Cross'un desteği Endroma baygın düşmüştü.
Cross'un karşısındaki şaman çok hızlıydı, hız tipi bir vajraya sahipti bu yüzden Cross'un vektörlerini kolaylıkla aşabiliyordu.
"Lanet olsun..."
"Ne oldu?" Şaman gülümsedi ve buzul kurt ağaçların arasından çıktı.
"Elfi bana verirsen yaşamana izin veririm ve bu şekilde buradan sorunsuz bir şekilde çıkıp gidebilirsin."
Cross öfkelendi, etrafındaki vektörler küçük beyaz ışık demeti şeklinde parıldamaya başladı.
"Yolumdan çekil şaman yoksa seni yok ederim."
Şaman gülümsedi, "o zaman yok et beni."
Buzul kurt saldırdı, Cross vektörleri etrafına toplayıp buzul kurdun ona yetişmesini engelledi ama şaman doğuştan gelen vajrasını kullanıp suratına yumruk attı.
Şaman'ın hız tipi vajrası olduğu için Cross'u kolaylıkla alt edip onu geçebiliyordu. Cross ağzını sildi, ne yapacağını düşünüyordu. Bir şekilde karşısındaki şamanı yenmesi gerekiyordu ama onu nasıl yakalayacaktı.
"Hala pes etmiyor musun?" Şaman traşlanmış kafasına beyaz bir boya sürdü hemen ardından parmaklarını kırmızı boyaya katıp gözlerinden aşağıya doğru indirdi.
"Sen bilirsin, bundan sonra sana karşı kesinlikle kendimi tutmayacağım."
Şaman saldırıya geçti, Cross yeşil gözleri ile takip etmeye çalışıyordu ama ona yetişemiyordu. Sağ yumruk yedikten sonra üstüne sol yumruk yedi ve geriye doğru savruldu. O sırada buzul kurt saldırdı ama şaman kadar hızlı olmadığı için Cross'un vektörleri onu geriye doğru itti.
Cross kendini düzeltti ve kılıcını çıkarıp savaş pozisyonuna geçti. Şaman gülümsedi ve saldırdı, Cross kılıcını ileriye doğru savurdu ama şaman eğilip saldırıyı atlattı. Ardından sol böbreğine yumruk attı, yumruğun etkisi çok şiddetliydi bu yüzden Cross'un kemiklerinden bazıları çatladı.
Cross dizlerinin üzerine düştü, düşündüğünden daha fazla hasar almıştı. İç organları zarar görmüştü, ters eteri kullanamadığı için kendini yenileyemiyordu. Buzul kurt Cross'un önüne geçip durdu.
Sivri dişlerinin arasından salyalar akıyordu, şaman buzul kurdun arkasında durup gülümsüyordu. O sırada Doynes gelmişti ve çalıların arasından ellerini yumruk yapıp kaldırdı.
Azhula çalıların arasından fırlayıp savaş alanına girdi ve kılıcını buzul kurda savurdu. Kurt geriye doğru çekildi, yüzündeki alaycı gülümseme yerinde duruyordu. Herkes şaşkınlıkla bakmaya başladı.
Doynes kesin emir vermişti, ne olursa olsun Endroma'yı koru. Cross ayağı kalktı ve sol böbreğini tutuyordu.
Şaman şaşkınlıkla Azhula'ya baktı, "bu ne böyle?" Dedi.
Cross bile ne olduğunu bilmiyordu, daha önce hiç böyle bir canavar görmemişti.
"Benim tarafımda mı?" Diye düşündü Cross.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Reenkarnasyon
Fantasiİblisler ile bitmeyen savaş neredeyse sona gelmişti. Bir lich ile karşı karşıya gelen Milas göğsünden yaralanır ve yere düşer. "Ben... Öldüm mü..?" Öldükten sonra yeniden doğan Milas, yeni ailesine ve iblislerle barış içinde olan bu dünyaya adapte...
