Kutsal Juras İmparatorluğu | 4

109 8 0
                                    



Doynes binanın çatısında ellerini cebine katmış şekilde duruyordu. İki küçük gözü ile etrafı tarıyordu, o sırada Cross göründü. Azize'nin yere düştüğünü fark etti ve Doynes'e boş gözlerle baktı.

Ardından yanındaki enkazı tuttu. Doynes yüzünü ekşitti.

"Sen hala burada mısın?" Dedi Doynes.

Cross kendini hafif eğdi ve zıpladı. Zıpladığı anda altındaki zemin paramparça oldu. Doynes onun bu hızını görünce şaşırdı.

"DO-  YN- ES!!!"

Doynes'e doğru yumruğunu salladı ama Doynes eliyle boynuna baskı uygulayıp onu durdurdu.  Cross'un yumruğu binaya çarptığı anda bina paramparça oldu.

Doynes eliyle kendini yerde frenledi ve durdu.

"Neler oluyor..? Bu güç nereden geliyor..?" Diye düşündü Doynes.

Cross büyük bir duvar parçasını vektörler ile Doynes'e doğru gönderdi. Doynes iki elini kullanıp duvarı tutmayı başardı. Ardından yıkılmış yolda bulunan demir parçasını çıkardı ve Doynes'e doğru koşmaya başladı.

Doynes'in arkasında belirdi. Doynes gülümsedi ve hemen arkasına dönüp eğildi. Ardından Cross'un karın boşluğuna sert bir yumruk vurdu, Cross ağzından kanlar döktü.

"Tabi ya hala onun oğlu ve onun yeğenisin!!" Doynes, Cross'un suratına bir tekme daha vurdu.

"Siz!! Hepiniz!!"

Cross çılgına dönmüştü. Ağzından kanlar dökülüyordu ve konuşmaya devam ediyordu.

"Neden doğru düzgün yaşamak istemiyorsunuz?!"

Cross afallayarak Doynes'e doğru yürüdü.

"Niye millete acı çektirmeden yaşamak istemiyorsunuz?!"

Cross tökezlediği anda Doynes sol omuzdan başlayıp sağ ayağına doğru bir kesik attı. Kesikle beraber Cross geriye doğru düşecekken sağ ayağını öne atıp sol dizi üzerinde durdu ve ellerini açıp dengesini korumaya çalıştı ama hemen ardından ellerinin üzerine düştü. Ağzından kanlar dökülmeye devam etti.

Doynes ellerini cebine kattı. "Bana sorucak olursan, niye hepiniz bu kadar zayıfsınız?"

"Ve neden bu kadar zayıflığınıza rağmen hayata bu kadar sıkı tutunuyorsunuz? Ağa takılmış bir kelebek gibi çırpınmaya çalışıyorsunuz ya da yarısı ezilmiş bir kırkayak gibi yolunuza devam ediyorsunuz."

Doynes'in küçük gözleri etrafı araştırdı.

"Tek dokunuşta yerle bir olan değersiz bir varlık... Nasıl olurda ebediyen mutlu olmak ister?"

O an Cross'un gözleri titredi.  "...Doğru onlar ne de olsa..." diye düşündü.

"Siz insanların yapması gereken tek şey değeriniz kadar ızdırap çekmek."

Cross dişlerini sıktı. "İblisler..."

Cross yavaşça ayağı kalktı ve kambur bir şekilde durdu.  Enerji çıkışı artmaya başladı ve Doynes'e öfkeyle baktı.

"O zaman gel ve benim gibi değersiz bir varlığı... Izdırabımla birlikte parçala."

Doynes sırıttı. "Peki."

Cross yavaşça yürüdü. Yürüdüğü andan itibaren Doynes parçalama tekniğini kullanıp parçalamaya başladı. Cross'un bedeninde çizikler oluştu ve kanlar fışkırdı. Ama Cross tüm bu olanlara rağmen gözünü bile kırpmadı...

Lanetli Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin