Bölüm | 24

307 29 6
                                    



Doynes büyücü kulesine geldiğinden beri on gün geçmişti. Sıradan dersler ve eter ile bildiği her şeyi yeniden görmesi midesinin bulanmasına sebep olmuştu o yüzden kuleden kaçıp şehirde gezinmeye çıkmıştı.

"İlk önce Caera'nın evine gitmeliyim."

Doynes imparatorluğa geldiğinden beri gitmek istediği yerdi. Caera'nın evinde bir ipucu bulabilirse eğer, belkide ona neler olduğu ile ilgili bir ipucu bulabilir.

"Biraz daha beklemeliyim ardından buradan ayrılacağım."

Doynes buraları pek iyi bilmiyordu ve bir rehber bulmak için şehrin meydanına gitti. Şehir meydanında dört kahramanın heykeli vardı, heykellerin önünde duran insanlar merakla onlara bakıyordu. Dört kahramanının başarılarını anlatan bir ozan bile oradaydı.

Doynes dişlerini sıktı çünkü ozanlardan ne kadar nefret ettiğini hatırladı. Adının tarihe geçmemesinden dolayı tüm tarihten ve ozanlardan nefret ediyordu.

Doynes etrafta göz gezdirmeye devam etti, kendine bir rehber bulup buradan ayrılmalıydı.

İlerde duvara yaslanmış sigara içen bir  işlerin kötü olmasından dolayı iç çekiyordu. Normalde diğer bölgelerden gelen soylu aileler direkt olarak bir rehber bulup şehiri geziyorlardı ama şimdi ise gelen pek kimse yoktu. Elmis bir rehber olarak en kötü dönemlerinden geçiyordu.

"Tanrım neden kimse yok..."

Elmis sigarasını parmağı ile ezdi, başının üzerindeki yuvarlak şapkayı düzletti. Gözleri ilerde tek başına etrafta gezinen bir çocuğa takıldı, kıyafetlerinden soylu olduğu belli oluyordu ama en çok dikkatini çeken ise sol göğsünde bulunan gümüş renkli kurt simgesi.

"Bu bir Argent. Ama daha önce hiç siyah saçlı bir Argent görmemiştim."

Elmis gülümsedi, sonunda yağlı bir müşteri bulmuştu. Hareketlerine bakarak onun kesinlikse buraya yabancı olduğunu anlamıştı, bilmediği ortamda sürüsü olmadan gezinen bir kurt. Kesinlikle rehberlik etmeye değerdi.

Elmir belirli sebeplerden dolayı her ne kadar Argent ailesinden hoşlanmasa bile yinede elindeki fırsatı kaçıramazdı. Ayrıca karşısında gördüğü Argent ona birisini anımsatıyordu, çok yakından tanıdığı birisine benziyordu.

Hızlıca Doynes'in yanına doğru gitti, hızlı olmalıydı böylece diğer rehberler yetişmeden avını kapabilirdi. Doynes, Elmis'in ona doğru geldiğini fark etti.

"Sonunda bir rehber."

Elmis yanına gitti ve şapkasını çıkarıp eline aldı. Koca bir gülümseme ile Doynes'e baktı.

"Şehir meydanına gelirsem, armamdan dolayı bir rehber bulacağımı biliyordum ama bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştim."

Elmis hafif eğildi, "kahramanın torununa rehberlik etmek benim için bir onurdur."

Doynes elini cebine kattı ve yürümeye başladı, Elmis bu hareket karşısında tepkisiz kalmıştı.

"Beni Cadılar kraliçesi Caera Avensia'nın evine götür."

Elmis, Doynes'in tavırlarını beğenmemişti ama burada ondan iyi müşteri bulamazdı. Argent'lar şehire inmezler ve inseler bile yanında onlara rehberlik edecek korumaları vardır. Doynes tek başınaydı, koruması yoktu. Ona rehberlik edicek kimse yoktu bundan dolayı Elmis muhteşem bir yere olta atmıştı.

Elmis hızlıca Doynes'e yetişti.

"Bir uçan araca binmemiz gerekiyor, daha kolay bir şekilde oraya gidebiliriz."

Lanetli Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin