Bölüm | 43

231 23 1
                                    



Histonia aurasını kaldırdı ve Doynes derin bir nefes aldı.

"Neredeyse ölecektim," Diye düşündü Doynes.

Histonia'ya baktı. Sadece aurası ile bunu yaptığına hala inanamıyordu. Onun gerçekten bir tanrı olduğunu anlamıştı.

Lugia tahttan kalktı ve Doynes'e doğru yürüdü.

"Benimle gel, seni ailem ile tanıştırmak istiyorum."

Doynes ayağı kalktı ve Lugia'nın hemen arkasına geçti. Histonia ona gözlerini kısıp bakıyordu, Doynes onun korkunç bakışlarını hissetmişti ve irkilmişti.

Lugia gülümsedi, "merak etme benim yanımda sana zarar vermez. Şimdilik," dedi.

Doynes'in gözleri endişe ile açıldı, "ne?!"

"Kızım henüz dört yüz yaşında ve hala bir bebek o yüzden üzerine fazla gitme hareketleri hala çocukça."

"Baba!!" Histonia onları takip ediyordu.

Lugia kıkırdadı, "gördün mü? Hala çocuk."

Hımh

Histonia babasını tersledi. Lugia gülümsedi, kızının küçük olmasından dolayı ona pek karışmıyordu.  Kalenin balkonuna geldiklerinde gökyüzü aniden altın renginde parıldadı ve bir ejderha balkonun iskelesine tutundu.

Doynes şaşkınlıkla geriye doğru çekildi ve Histonia'ya çarptı.

"Ah, üzgünüm." Hemen başını eğdi.

"Sorun değil, Tessarion amca her zaman ki gibi böyle girişler yapıp duruyor."

Doynes altın ejderhaya merakla baktı, "o saf altından mı?" Dedi.

"Ben bir altından daha safım," aniden Tessarion parıldadı ve insan formuna geçti.

Kül rengi gözleri ve altın saçları vardı. Bedeninin çeşitli yerlerinde pullar ve uzun kahverengi tırnakları vardı. Beyaz önü açık bir gömlek giyiyordu, salaş tarza bir pantolon ve uzun siyah botlar.

Histonia kaşlarını çattı, "yine hangi kızın duyguları ile oynadın merak ediyorum."

Tessarion güldü, "ah benim küçük yeğenim. Amcan hiçbir kızın duyguları ile oynamaz, amcan sadece kızlara kıyamıyor o yüzden hepsi ile birlikte olmaya çalışıyor."

"İğrenç birisin," dedi Histonia.

"Lugia, kızın yine öfkeli yoksa seni başka bir kadınla mı gördü?" Dedi Tessarion.

Histonia iyice öfkelendi, "hayır, hayır, tatlım. Sen amcana bakma," Lugia öfkeli bir şekilde Tessarion'a baktı.

"Amcan her zaman ki gibi şaka yapıyor."

Tessarion güldü, "bu küçük kızla uğraşmak gerçekten çok hoş," dedi.

Histonia ellerini sıktı ve balkondan çıkıp gitti. Lugia Tessarion'a baktı.

"Benim burda bir suçum yok, kızın çok alıngan o kadar."

Lugia bir iç çekti ve başını tuttu, "o daha bir çocuk. Onunla uğraşmamanı kaç defa söyledim."

"Tamam, tamam. Onunla bir daha uğraşmayacağım, şimdilik."

Tessarion kül rengi gözleri ile Doynes'e baktı.

"Peki bu kim? Yarattığın evrendeki çocuk mu?"

Lugia başını salladı, "evet. Onu buraya getirdim, öğrenmesi gereken şeyler var."

Lanetli Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin