Bölüm | 55

213 21 2
                                    



Elona balo için hazırlanmıştı, uzun güzel yeşil bir kıyafet giymişti. Uzun siyah renkli maskesini takmıştı ve makyajını tamamen yapmıştı.

Elona derin bir nefes aldı, "hazırsın. Hazırsın, sen en iyisisin."

Elona odasından çıktı ve komidinin üzerindeki küçük yeşil çantasını alıp yavaşça merdivenlerden indi. Giydiği siyah topuklu ayakkabılara elbisesi takılmasın diye eliyle tutuyordu. 

Merdivenlerden indi ve kapıyı açıp dışarıya çıktı. Elona'yı götürecek araba çoktan gelmişti. Elona rahat bir nefes alıp yavaşça arabaya doğru gitti.

Arabanın kapısını açıp yavaşça içeriye girdi. Araç havalandı ve yıldız tarlasına benzeyen güzel gecede balo alanına doğru uçmaya başladı.

Elona pencereden dışarıya baktı, yıldızlı gökyüzünü seyretti ve aklına Doynes geldi. Bu gece onun yanında olmasını ve birlikte dans etmesini isterdi. Elona bu tarz davetleri çok severdi ve her zaman katılmayı ihmal etmezdi. 

Bu partiye özellikle davet edilmişti, sonuçta bunu yapan aile imparatorluk ailesiydi. Ionis ailesi imparatorluğu dört yüz yıldan uzun bir süredir ayakta tutup yönetiyordu.

İmparatorluğun ve kıtanın en güçlü büyücüsü Blade Skywind olsa bile Ionis ailesi olmadan hareket edemezdi. Ellerindeki güç imparatorluktaki hiçbir asil ailede yoktur. Tüm ailelerin açıklarını ellerinde tutar ve onlara isyan etmeye kalkışan olursa diye saklıyorlardı.

Elbette açığı olmayan tek aile kahramanın soyundan gelen aile olan Argent hanesiydi. Hiçbir açığı yoktu, bu yüzdende Ionis ailesinin en dikkat ettiği aile Argent ailesiydi.

Kurtlar, her zaman sessiz kalmıştı ama bir gün bu sessizliği bozacaklarına dair bir hisleri vardı. Argent ailesi kıtadaki en prestijli ailelerdendi. Bu yüzden onları destekleyen çok fazla kişi vardı, kahramanın soyundan gelmelerinden dolayı bu ilgi daha fazla artıyordu.

İmparatorluk sarayı, etrafı sular ile çevirili bir adacıktaydı. İmparatorluğun merkezine konuşlandırılmıştı, bu şekilde bir tehlike olursa en kısa zamanda haber ulaşacaktı.

İmparatorluk sarayını koruyan tüm birimlerin hepsi birer seçkin savaşçıydı. Genellikle elemental tip vajraya sahip olanları alırlardı, yakın komşuları olan Kutsal Juras imparatorluğu ise genellikle dini bir kavram ile hareket ederlerdi.

Kutsal Juras imparatorluğu partileri sevmez ve böyle davetlere katılmazdı. Kutsal imparatorluğun başkenti olan Vatikan hiçbir zaman böyle davetleri kabul etmedi. Papa bu tarz davetleri ve eğlence merkezlerini her zaman kafirlerin oyunu diyip yasaklamıştı. Onlar sadece ışık tanrısına dua edip duruyorlardı.

Açık giyinen kadınları kabul etmez ve onların iblislere hizmet eden insanlar olduğuna inanırlardı. Kutsal Juras imparatorluğunun kuralları katıydı ama ışık tanrısına inanan müritler her zaman diğer insanlara dini yaymak ve yardım etmek ile mükellefdiler.

Midgar imparatorluğuna sürekli olarak ışık tanrısına inanmalarını ve ışık tanrısının takipçileri olması için çağrımlar yaptılar. Buna karşılık olarak Midgar krallığı ise bunu reddederek insanların inanıp inanmamasını onlara bıraktığını ve böyle şeyleri onlara zorla yaptırmayacaklarını söylemişti.

Elona uzun yolculuğunun ardından imparatorluk sarıyına gelmişti. Arabadan indiği gibi saraya baktığında aklına tek bir şey gelmişti. Görkemli.

İmparatorluğun en büyük ve en şaşalı sarayıydı. Her taraf güzel küçük ışıklar ile süslenmişti ve girişi beyaz çiçekler ile kaplanmıştı. İmparatorluktaki tüm soylular bu davete katılmıştı, arabanın kapısı açıldı ve Elona yavaşça indi.

Lanetli Reenkarnasyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin