Lanetli Reenkarnasyon

Lanetler Çağı | 1

Blade gözlerini açtı, on sekiz yaşındaki haline geri dönmüştü.

"Naber, görüşmeyeli uzun zaman oldu en iyi dostum."

Blade şaşkınlıkla baktı. "Liolan?"

Blade bir koltukta oturmuştu, Liolan hemen yanına gelip oturdu.

"Bu bir şaka falan mı?"

"İnsan uzun zamandır görmediği arkadaşına böyle der mi?"

Blade bir iç çekti. "Öğrencilerime hep derdim. Yanlız öleceksiniz diye. Ne olursa olsun söyle, rüyanda falan mıyım ben?"

"Ha rüya ha gerçek, ne farkı var?" Dedi Liolan.

Blade başını okşadı. "Var işte, daha Cross'a babasına olanları anlatmadım. Bunu söylemek Herry'e kaldı... Keşke yeğenime düzgünce bakabilseydim... Onunla daha fazla vakit geçirmek isterdim..."

Liolan gözlerini Blade'e çevirdi. "Eee Lanetler Kralı güçlü müydü?"

"Hiç sorma, çok güçlüydü. Tüm gücüyle saldırmadı üstelik!!"

"On kutsal hazinesini kullanmasaydı bile yenebilir miydim biliyorum."

"Bunu senin ağzından duymak şaşırtıcı." Dedi Liolan.

"Yine de üzülmüyor değilim..."

Bu sözler üzerine Liolan şaşırdı. Blade ellerine baktı.

"Onun gibi birisinin, en tepede yalnız olmasını anlayabileceğimi düşünürdüm. Çevremde sevdiğim insanlar var. Yanliz değilim, ama bir noktada diğer insanlar, hatta diğer varlıklarla aramda her zaman mesafe oldu."

Blade elini sıktı. "Çiçeği sularsın ve açar. Görüntüsünü çok beğenirsin, ama çiçeğin seni anlamasını bekleyemezsin."

"Her şeyimi verdim. Vücudumu eğittim. Yeni özellikler öğrendim, hislerimi güçlendirdim. Hatta savaş anında hızlı düşünerek doğaçlama yetenek bile ürettim. Bu yaptıklarımın ona ulaşmasını istedim."

Yalnızlık beraberinde güç getirir. Sana aşkı öğretecek olan...

Blade gülümseyip yumruk yaptığı eline baktı. "Keyifliydi."

Ardından gözlerini kıstı. "Doynes bütün yeteneklerini kullanmadı. Sadece bu konuda üzgünüm."

Liolan arkadaşına baktı. "Sen beni mi kıskandırmaya çalışıyorsun? Tabii eğer bu savaştan tatmin olduysan, o zaman sorun yok."

Blade arkadaşına döndü. "Ne tatmini? Sırtıma vuranların arasında bir de sen olsaydın... tatmin olurdum belki..."

"Yaşlılıktan veya hastalıktan öleceğime, benden güçlü birinin beni öldürmesi daha iyi oldu diyebilirim."

Arka koltuktan ses geldi. Blade arkasına döndüğünde ustası Carmen Argent'i gördü, Carmen her zaman ki gibi purosunu yakmıştı.

"Saçmalama bu çağda birinin söyleyeceği bir şey mi bu?" Dion Levithian hemen Carmen'in yanında oturmuştu ve piposunu içiyordu.

"Ha?" Dedi Blade.

"Ama hakkını yemeyeceğim, benden çok yaşamanın sebebi budur belki." Dedi Carmen.

"Blade ve leydi Carmen aranızda fark yok denecek kadar az." Dedi Dion.

"Bir ara Liolan'a sormuştum. Madem en güçlü neden niye, tüm olaylara o bakmıyor diye? Çünkü senin amacın büyücü olup hayatta kalıp, hayat kurtarmak olan tiplerden biri değildin. Kendini rahatlamak adına aklına eseni yapan sapığın tekiydin."