TURUNCU KAFA (BxBxBxb) +18

⁸⁰

Gençler kusura bakmayın

Yorgunluktan uyumuşum yeni uyandım

Sizi de bu saate kadar beklettim

Olsun olsun

Sabırlı insan olmayı öğretiyorum ben sizlere NDHSMGDSMGDMSHD

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar başladım💗

⁸⁰

"Selam." diyen çocukla telefonumu kapattım ve sıranın altına koydum. "Merhaba?" dedim ona bakarak. Kahve gözleri tüm yüzümü inceliyordu. Elini uzattı ve tebessüm edip "Sezgin." dedi.

Duru'nun telefonu çalınca hoca buraya baktı. Çocuğun uzattığı elini tuttum ve "Güney." dedim. Duru hızla telefonu sessize aldı.

Ellerimizi hafifçe salladığımızda bakışları turuncu saçlarıma gitti.

Ellerimizi ayırdık. "Saçların..." dedi ve mavi gözlerime baktı. "Genetik mi?" diyince yavaşça başımı salladım. Yutkundu bunun üzerine. Bakışları çillerimde dolaştı. Sonra dudağımda durdu.

Başını hızla hocaya çevirdi. "Ne olmak istiyorsun?" diye sordu bana bakmadan. "Öğretmen." dedim ve ekleyip "Sen?" dedim. Bana yeniden baktı ve "Bilmiyorum." dedi.

Kaşlarım çatıldı. "Ama artık seçmen gerek." diyince omuzlarını umursamazca kaldırıp indirdi ve "Açıkçası umrumda değil." dedi.

"Eğer zenginsen umrunda olmaz." diyince sırıttı ve "Doğru, zenginim." dedi. Baba parası yiyecekti işte.

Ofladım ve sıranın altından telefonumu alıp mesaj gelmiş mi diye baktım ama hayır, mesaj gelmemişti. Telefonu geri sıranın altına koydum ve kollarımı sıraya koyup yastık yaptım. Kafamı da kollarımın üzerine koydum ve yüzümü Sezgin'e doğru çevirip uyumaya başladım.

Zaten, çok geçmeden de uyumuştum.

&

"Pişt, Turuncu oğlan." diyen çocukla kaşlarımı çattım. Turuncu oğlan mı? Sonra "Güney?" denilmesiyle yavaşça gözlerimi araladım.

Sezgin bir tutam saçımı iki parmağı arasına almış dokunuyordu. Gözlerimi araladığımı görünce bıraktı ve yanağıma fiske atıp "Kalk hadi." dedi.

Yavaşça başımı kaldırdım ve kaldırdığım gibi cam tarafından yüzüme güneş vurdu. "Ay!" diyince Sezgin arkamdan uzanıp perdeyi çekti. Yavaşça gözümü kaşırken biyoloji dersinde olduğumuzu gördüm.

"N'oluyor ya?" dediğimde "Öğle arasına beş dakika var." dedi. "Beni niye uyandırdın?" diye sorunca "Öğle arasında fazla sıra var. Lavaboya diye çıkıp kantine in diye." diyince kaşlarım çatıldı.

"Ne alaka ya?" diyince "Ezilirsin." demişti. "Ay yok, ben kantinden yemek almıyorum." dedim. Evet, Atalay bana beslenme çantası hazırlamıştı.

Yüzümde istemsiz bir gülümseme oluşurken "Ben evden getirdiğim yemeği yiyeceğim." dedim. Kaşları çatıldı bakışları gülüşüme giderken.

"Ama yine de sağol." dedim. Beni uyandırması iyi olmuştu. Beş dakika çok geçmeden geçince hızla alttan telefonumu çıkardım. Telefonumu çıkarmamla telefonumun çalması bir oldu.

Görüntülü arayan kişi Barkın'dı!

Kalbim deli gibi atarken kocaman gülümseyerek açtım aramayı. Barkın'ın "Yavrum?" diyişiyle "Sus bir dakika!" dedim. Sınıftaki herkes çıktığında, hala yanımda oturan Sezgin'e baktım. Onlar görmüyordu şuan.