⁷⁷

11K 777 183
                                    

Galinw ben bölüm atmayı unutmuşum ehe

Ehehehehhehehe👉🏻👈🏻

Kızmayın yaaa

Alırım ben sizin gönlünüzü yiagh





⁷⁷



Yutkundum ve sen şakrak olan masadaki her bir üyeye baktım. Ceyhun'un annesi Zelin anne ve babası Demir baba. Zelin anne sen şakrak, her an modunuzu yüksektecek biriydi.

Demir baba ise karısına aşık, oğluna ve bana, bize şefkatle yaklaşan biriydi. O da espriler yapar, karısına aşkla bakardı.

Bakışlarım hemen karşımdaki Yaprak anne ve Necip baba'ya gitti. Atalay ve Barkın'ın anne, babası.

Necip baba da baya neşeli bir adamdı. Yaprak anne ise daha çok dinleyen, anlayışlı olan ve bana çok narin davranan biriydi.

Ve bakışlarım masanın başında oturan babama gitti. Gülerek bir şeyler anlatıyordu. Sonra gülen anneme gitti. O da babama aşkla bakıyor, güzelce dinliyordu.

Bakışlarım hemen sağımda, jilet gibi olmuş Atalay'a gitti. Annem galiba aralarından en çok Atalay'ı seviyordu. Çünkü Atalay'ı özel olarak yanına oturtmuştu.

Ama Atalay'ın bakışları bendeydi. Ona baktığım gibi gözlerimiz kesişti. Aynı; Demir Baba'nın eşine baktığı, annemin babama baktığı gibi bakıyordu. Yanaklarım yanarken başımı sola çevirdim. Ama gördüğüm manzara yine aynıydı.

Ceyhun dirsegimi masaya yaslamış alt dudağını dişlemiş bana bakıyorken Barkın, odaklanmış, ciddi bir şekilde bana bakıyordu.

Yanaklarım ve bedenim yanarken hızla yüzümü masaya çevirdim. Üçü de kısık sesle gülerken annem "Yemeğinizi yesenize çocuklar." dedi. Atalay hızla annemin dediğini yaparken masadaki odak noktası biz olmuştuk.

Necip baba konuştu bir anda. "Bu dağ yabanileri senin canını sıkmıyor, değil mi oğlum?" dedi bana hitaben. Başımı kaldırdım ve Necip baba'ya baktım.

"Yok Necip baba, bana çok iyi bakıyorlar. Çok mutluyum onlarla." diyince Barkın elini bacağıma koymuştu. Bu irkilip ona bakmamı sağladı.

Yaprak anne hafif tebessüm etti ve konuştu. "Bu üçü pek zıtlar ama garip bir şekilde hep bir arada dururlar. Ama mesele sevmeye gelince üçü de canını bile verir, tanırım onları." dedi.

Üçüne de teker teker bakıp kurduğu bu cümleyle Atalay yan yana olan ellerini yumruk yaptı. Başımı çevirdim ve ona baktım. Başı eğik, masaya bakıyordu. Yutkundum içimi kötü bir his kaplarken.

Onu tanıyordum. Evet, hislerini belli etmezdi. Çünkü zaten yüreği gözler önündeydi. Ama kimse görmüyordu. Şuan zorlanıyordu. Onu anlıyordum.

Elimi yumruk yaptığı elinin üzerine koydum. Gözleri irileşirken hızla başını bana çevirdi. Kocaman gülümsedim. Göz bebekleri büyüyüp, titrerken yutkundu ve eğilip alnıma öpücük kondurdu.

O da gülümsedi. Gözlerinden teşekkür etmek istediğini görebiliyordum ama gerek yoktu. Biz birbirimizin arkasında olmayacaktıkta, kimin arkasında olacaktık.

Bakışlarımı bize tebessüm ederek bakan ailelere çevirdim. Annem de bana gurur duyarak bakıyordu. Zelin annenin "Ceyhun da pek pasaklıdır!" demesiyle annelerimiz bizim ifşalarımızı tek tek ortaya dökmeye başladı.

Yemek faslı bitince annemler çay içmeye oturmuş, babamlar haber konuşmaya başlamıştı. Bundan fırsat bilen üçlü apar topar beni odama getirmişti ve kapıyı da kilitlemişlerdi.

"Noluyo ya?!" dedim anlamayarak. Staaly dudaklarıma yapışırken Ceyhun ellerimizi kenetledi. Barkın yanağımı ısırırken Atalay geri çekildi.

Ceyhun avuç içini öperken Barkın geriye çekti ve boynuma, şah damarımın olduğu yere öpücük kondurdu. Nefesim kesilirken üçü de aynı anda kendi dillerinde seni seviyorum dedi.

"Seni seviyorum Sincabım!"
"Seni seviyorum bal."
"Seni seviyorum yavru ceylan."

Evet, bu sona ekledikleri ek, onların diliydi. Ve onların dilini bir tek anlayan bendim. Öyle de kalacaktım. Sonsuza kadar!

"Ben de sizi çok seviyorum. Çok, çok, çok fazla hemde!" diyince üçü de kocaman gülümsedi. "Eve mi gitsek?" diyen Ceyhun ile hızla koluna vurdum ve "Olmaz. Annemin kesin talimatı var, bugün burada kalacağız." dedim.

Evet, yemekte annem burada kalmaya zorlamıştı bizi. "Artı olarak, yatakta sadece ben yatacağım. Annem size yer yatağı yapacak. Çünkü biliyorsunuz, annem her an gece gelip basabilir bizi!" diyince Ceyhun "Hayır, olamaz!" demişti 'a' harflerini uzatarak.

Barkın "Hay ben böyle işe sokayım..." derken Atalay derin bir nefes verdi. "Yapacak bir şey yok." dedim gülüp.

Annemin kapıyı tıklatması ve kapıyı FBI gibi açmaya çalışması ile irkildim. Dördümüzün de bakışları oraya döndü. Annem "Açın bakayım su kapıyı!" demesi ile Ceyhun kapıyı açtı.

Annem ellerini belime koydu ve teker teker bize baktı. Bakışları bende durdu ve hafif gözlerini kıstı. Yanaklarım utançla yanarken annem üçlüye bakmaya başladı ve "Bu gece rahat duracaksınız. Bir çıt duyarsam alırım Güneyi yanıma, gece beraber yatarız." dedi.

Ceyhun kalbini tuttu ve "Hii!" dedi. Bu komiğime giderken Barkın "Aman Damla anne, biz yatağımızda o yatağında yatar." dedi. Atalay da "Hem, bir şeyler olsa bile ses yapmayız." diyince annem ona baktı.

Annem hızla "Sadece uyuyacaksınız, başka hiçbir şey yapmak yok!" dedi ve odadan çıktı. Ben gülmeye başlarken Barkın, Atalay'a baktı ve "Oğlum öyle denir mi, şimdi kapıya pusu kuracak." dediğinde kahkaha attım.

Bakışlar bana dönerken "Duydunuz, emir büyük yerden!" dedim ve yanlarından kıvıra kıvıra geçip odadan çıktım.

Ceyhun "Isırırım totonu!" diye bağırırken Barkın "Kıvırma!" diye bağırdı. Ben kısık sesle kıkırdarken onlar bu gecenin nasıl geçeceğini düşünüyordu.

Ben yatağımda rahat rahat yatarken onlar yerde birbirlerine sarılıp uyurlardı artık ama onların meselesi bu değildi. Onlar bana sarılmadan uyuyamazlardı.

Gerçi, bende onların kokusu olmadan uyuyamazdım...

Adımlarım durdu, yüzümdeki gülümseme silindi. Harbiden, gece çok büyük sıçmıştık!

Onlar uyusalar bile ben onlara sarılmadan, kokularını almadan uyuyamazdım!

Ah anne ah, yaktın bizi!

🧚🏻‍♀

Damla anne yapma annem

Bizim çocuklar yapamaz

İki saniye temassız olmaz

NHSMSGDMSHSMSHDMD

YOKSA GELECEKTE AYRİLACAKLAR VE KOTU FİNAL Mİ🤨

SAKA NDGSMGDMSHDMSGDMDHDN

HADİ İSİM GUCUM VAR KAVFİM BEN

MWUAH MWUAAAAAH 💗




TURUNCU KAFA (BxBxBxb) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin