Sevgili Aşkokurlarım, multimedyada sürpriz isim Tarık Aras var.(Model temsili amaçlıdır.)
Yorumlarınızı eksik etmeyin ne olur. Sizi seviyorum...
✴✴✴
Annem telefonu ısrarla bana uzattığında, Kayra'nın sabırsız sesi telefonun bir ucundan geliyordu. Telefonu annemin elinden aldım ve çaresizce, "Alo?" dedim.
"Sonunda benimle konuşabilmeyi başarabildin! Sorabilir miyim acaba sabahtan beri neredesin?" Kayra'nın sesi kısılmış gibi geliyordu. Muhtemelen o da benim gibi hastalanmıştı.
"Sabahtan beri nerede olduğumun bir önemi yok şu an evdeyim. Kayra... Beni hiç aradın mı?"
"Belki yüz bin kez." dedi Kayra. "Çalıyordu fakat açan olmadı."
Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Sakin olmak çok zordu...
"Tamam, ortada ciddi anlamda büyük bir sorunumuz var. Bize acil olarak gelmen gerekiyor."
"Sanırım bu mümkün değil." dediğinde Kayra, kaşlarımı çatıp anneme baktım. Kayra devam etti. "Mümkün değil çünkü Ege burada."
Cidden, birlikte geçirmedikleri on saniye bile yokken, neden hep bu çocuk Kayra'nın yanındaydı?
"İki dakika ayrı duramayan, yapışık ikizler olmalısınız."
''Hiç de bile!" dedi Kayra. "O sadece romantik bir bebek. Ayrıca sevgilisi hasta, durur mu hiç?'' deyip güldü telefonun ucundan.
Sıkıntıyla iç geçirdim, birinin artık düşünce gücüyle var olan gerçeği değiştirmesini bekleyemezdim. Olan olmuştu ve bir çözümü olmalıydı...
''Kayra, dinle beni. Bu gerçekten önemli bir konu. Beni aradığında ulaşamaman çok normal çünkü telefonum bende değil, telefonum Tarık'ta.''
Kayra'nın gözlerinin, iri iri olduğunu kafamda canlandırabiliyordum.
''Ne arıyor telefonun Tarık'ta? Ve neden benim bundan çok sonra haberim oluyor?''
''Ben uyurken almış yanımdan işte veya onda kaldı bilmiyorum.''
"Siz... Yoksa..." Kayra'nın çığlığı, kulağımı sağır edecek cinstendi. "Yoksa onlar?" diye bir ses geldi telefonun ucundan, Ege de konuşmaya dahil olmuştu. Aman ne harika!
''Kayra, sen geri zekalı mısın?'' nefesimi sıkıntıyla dışarıya bıraktığımda, ''Hayır, o sadece aşık.'' diye lafa atladı Ege. Onun bu lafa atlamaları, benim sinir kat sayımı yükseltiyordu. Sanki o yokmuş gibi konuşmayı sürdürdüm.
''Kayra, acil olarak buraya gelebilir misin? Sana gerçekten çok ihtiyacım var.''
Kayra birkaç saniyeliğine düşünür gibi yaptı ardından çocuksu bir tavır takınarak. "Elbette gelirim." dedi. "Eğer, Ege'nin de gelmesine müsaade edersen?"
"Eder tabii ki etmez mi hiç?" dedi Ege. "Biz onunla best kankayız, hem neden etmesin ki?"
Ege'ye cevap bile vermeden, ''Bekliyorum seni.'' dedim. Ardından telefon kapandı. Gözlerim, sanki üzerinde kocaman ağırlıklar taşıyormuşçasına, kapanmak için yalvarıyorlardı. Aklımdaki sesler susmuyordu. Telefonum Tarık'taydı ve kilidim yoktu. Ya mesajları okursa? Ya grup konuşmalarımıza bakarsa? Ya Harun'a bir şey yazarsa? Ya fotoğraflarım...
✴✴✴
Gözlerimi açtığımda, uyuduğumu o an fark etmiştim. Kayra, tam olarak başımda dikiliyordu. Tabii ki çok sevgili Ege de hemen yanında bitiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turunculu.
Teen FictionHayaller, derin bir uçurumu andıracak kadar derinlerdi. Kaderin yazıldığı uç noktalar, hayallerin bittiği yerlerdi. Uçsuz bucaksız, eşsiz dünya da kurulan hayaller... Güvenerek başlanırdı her yola, inanılırdı kavuşulabileceğine bir gün...