23. Bölüm ✴ Aşktanbul.

4.8K 297 64
                                    

 En sevdiğim yorum bu oldu. 

Yorumlayan herkese teşekkürler, aşkokurlarım. 

Haydi tam gaz devam edelim (;

aysusu02;

*******************************

'' Bir aşkın vardı, beni benden alan... Onu da alıp gittin. 

Niye peri kızım, niye ha? ''

*********************************************************************

  ✴✴✴

Tarık Aras.

Gözlerimi açtığımda, kirpiklerimin ıslak olduğunu fark ettim. Gözlerim bir süre tavana dikildi. Ardından bir zıpkın gibi ayağa kalkıp, deli gibi etrafıma bakındım. Morgda olmadığımı anlamam kısa sürmüştü, bu odaya nasıl gelmiştim?

Morgda filan bayılmıştım da beni buraya mı taşımışlardı? Yoksa bu bir rüya mıydı? Ben ne zaman gerçekle rüyaları karıştırır olmuştum ki? "Rüya perini, gerçekliğinle kaybedene kadar..." dedi içimden bir ses. Doğru ya, Azra'yı kaybetmiştim.

Sol kolumda duran serum bantını sökerken, serumun henüz bitmediğini fark ettim fakat umursamadım. Bir hışımla yatağımdan kalkıp odanın çıkışına doğru koşarken, ''Azra!'' diyen çığlıklarım, hastanenin koridorlarında yankılanmıştı.

Beklediğim bir manzarayla karşılaşmamıştım elbette ki. Azra filan yoktu karşımda. Hastanenin beyaz rengi duvarlarına yaslanmış, köşede oturan bir kadın vardı. Yüzünde hüzün ifadelerinin filizlendiği bir kadın. Hayattaki herkesi kaybetmiş, kızını da kaybetme korkusuyla yaşayan bir kadın...

Hemen yanında metal bir sandalye. O sandalyenin üzerinde de bir kadın; Kayra Yalnız.

Donuk mavi gözleri bir noktaya takılmıştı. Eliyle karton bir bardağı tutuyor ve hiçbir şey söylemeden, tek bir noktaya bakıyordu. Yanında ise ''beni on üç defa aldattı.'' dediği bir zamanlar ki eski sevgilisi, ''Ege Soylu.'' vardı. Büyük ihtimalle ben uyurken gelmişlerdi. 

Peki diğerleri neredeydi?

Zoraki yutkunduktan sonra sağ elimle alnımı ovalarken, gözlerim ameliyathanenin kapısına takıldı. Ne giren vardı, ne de çıkan. Herkes neredeydi?

''Uyandın mı?'' diyen bir ses, düşüncelerimi yarıda kesmişti. Gözlerimi dibimde biten kişiye çevirdiğimde, bu soruyu soranın Tanem olduğunu fark ettim.

''Uyandım.'' derken sol elimle kafamı kaşıdım. 

"Sormayacak mısın?" dediğinde Tanem, kaşlarımı çattım. 

"Neyi sormayacak mıyım?"

"Azra'nın nerede olduğunu." dediğinde Tanem, gerçeklerle yüzleşebilecek cesareti kendimde bulamadığımı fark ettim. Bunu tabii ki soramazdım. Eğer sorarsam, Tanem morgda olduğunu söylerse, bu sefer gerçekten ölebilirdim. Ameliyathanede olması bile içimi ferahlatmaya yeterdi belki bir nebze...

"Nerede?" dedim korkuyla. Neyse ki Tanem, korktuğum cevabı vermemişti.

Üzerine giyindiği lila rengi paltosuna sarılırken, gözleriyle bana baktı. ''Hala orada, çıkmadı.'' derken, işaret parmağıyla ameliyathaneyi işaret ediyordu. Dudaklarımı dilimle ıslatıp, başımı ''Anladım.'' şeklinde salladım.

Turunculu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin