Arkadaşlar, öncelikle merhaba.
Buraya bir duyuru yapmaya geldim.
Aslında, bana kalsa çoktan Turunculu'yu alıp bu alanı terk ederdim. Fakat bazılarına olan sözüm ve onları yarı yolda bırakma endişesinden dolayı siz hala Turunculu'yu okuyabiliyorsunuz.
Bana yaptığınızı hiçbir zaman unutmayacağımı bilmenizi isterim.
Bugüne kadar ben size Aşkokurlarım dedim, siz ise bana Aşkyazar diye bir lakap taktınız. Yazın bütün günlerinizi benimle geçirdiniz, Turunculu'ya değer verdiniz, ben çok teşekkür ederim.
Fakat görüyorum ki bir çoğu Turunculu'yu bıraktı ve başka romanların seyrine daldı. Tabiki, başka romanlarda okuyabilirsiniz fakat Turunculu'yu başlarda okuyup, ortalarda bırakıp gitmek... Bana ve romanıma hakaret sayıyorum bu davranışlarınızı.
Ve ben bana yapılan hakareti asla unutmayacağım.
Sözümü yemek istemiyorum ama finali paylaşmayacağımı belirtmiştim. Hala bir eminsizlik yaşıyorum. Acaba paylaşsam mı paylaşmasam mı? Çünkü biliyorum siz, finali de okumayacaksınız.
Geçenlerde bir arkadaşın bana söylediği lafı hiç unutmuyorum. ''Turunculu kitap olsa ben almam ki nasıl olsa okuyorum wattpad de.'' dedi ve o an Turunculu'ya verdiğiniz değeri fark ettim.
Kimi çok sevdiğini söyler ama bir kere bile adından bahsetmez.
Kimi karakterlerine aşık olduğunu söyler fakat gruplarda başka en sevdiği karakterleri yazar.
Kimi, kitabını okuyamıyorum işlerim oluyor der fakat istediği romanlar gelince koşa koşa okur.
Yanlış anlamayın, bu bir rekabet veya bir kıskançlık krizi değil.
Bu sadece bir hayal kırıklığı, bana ve romanıma yapılan saygısızlık.
Size, Aşkokurlarım dediysem bir nedeni vardı elbet. Her zaman, ta 11 hazirandan beri sizin için çabalıyorum. Tekrar ediyorum, ''Turunculu.'' benim roman standartlarıma aykırı bir roman. Ben aşk yazamıyorum, romantiklikten hoşlanmıyorum. Ama mümkün olduğunca en aza indirgedim kendi hislerimi. Hep sizi ön plana aldım bu zamana kadar. Bölümleri yazmadan önce fikrinizi sordum çünkü benim amacım buydu. İnsanları badboy algısından kurtarıp, roman tadı alabilecekleri bir roman yazmaktı.
Yazdığım diğer iki kitap hala duruyor, ben istesem burada yayınlamam. Ama sırf siz mutlu olun, size cevap veren tatlı bir yazara sahip olun diye çabaladım. Üniversite sınavı olduğunda tüm yazarlar kaçarken, ben hepsine nazaran hala sizinleyim.
Matematik çalışıyorum, bütün hafta sabahtan akşama kadar dershanedeyim. Haftasonları da dahil. Dört senenin birikimini bir anda öğrenmeye çalışıyorum ve beynim yeterince dolu. Ama sırf siz üzülmeyin, merak etmeyin diye pazar veya cumartesi günleri oturup yazdım. Yazamadığım zamanlar kendimi paraladığım çok oldu ben çok iyi hatırlıyorum.
Size dünü şöylece özetleyeyim. 41.Bölümü berbat bir şekil de yazdım ve size layık olmadığını düşündüğüm için öğlen 13.00'dan akşam 22.00'a kadar o bölümü yazdım ve yayınladım. Neden? Sırf mutlu olsunlar, akıllarında şüphe kalmasın diye fakat görüyorum ki Turunculu kimsenin umurunda değil.
Bu gerçekten onur kırıcı, Turunculu'yu hiçbirinize hiçbir zaman sevdirememiş olmam. Turunculu'yu birinin bile koruyup kollamamış olması. Birinin de çıkıp, göklere taşımamış olması. Hep başkaları sevildi ama Turunculu hiç sevilmedi :)
Ben sizi Tarık Aras ile tanıştırdım. Onun centilmenliğini gördünüz.
Ben sizi Harun Şah ile tanıştırdım. Erkek cinsiyetinin sadece kankanız olduğunda da ne kadar zevkli olduğunu gördünüz.
Ben Sizi Azra Güler ile tanıştırdım. Okuduğunuz hiçbir roman karakterine benzemeyen, kendini kartal sanan bir serçeyle...
Ben sizi Kayra Yalnız ile tanıştırdım. Hayatın acılarına rağmen kahkaha atarak ve saf saf ortalarda dolaşan aptal bir aşık.
Ben sizi Ege soylu ile tanıştırdım. Anı yaşamanın ne kadar büyük bir zevk olduğunu size tattıracak ve sürekli yüzünüzü güldüren birisiyle.
Ben sizi Bora Kes ile tanıştırdım. Siz onun eğlenceli aptal hallerine her zaman güldünüz, kimi zaman onunla ağladınız...
Ben sizi Ulaş güler ile tanıştırdım. Hepiniz oturup, olmayan abinize ağladınız.
Ama görüyorum ki bunlar boş, yıkık, enkaz...
Hiç kimse bu karakterlerle tanışmayı hak etmemiş, edememiş.
Son olarak herkese desteği için teşekkür ediyorum.
Bunu asla unutmayacağım arkadaşlar,
Hoşça kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turunculu.
Teen FictionHayaller, derin bir uçurumu andıracak kadar derinlerdi. Kaderin yazıldığı uç noktalar, hayallerin bittiği yerlerdi. Uçsuz bucaksız, eşsiz dünya da kurulan hayaller... Güvenerek başlanırdı her yola, inanılırdı kavuşulabileceğine bir gün...