16.Bölüm ✴ Kavga.

6.2K 336 61
                                    

Merhaba sevgili okurlarım, sürekli desteklerini üzerimde tutan sevgili aşkokurlarım...

Parodi hesaplarımızın linkini şuraya bırakayım önce, eklemek isteyenler eklesin lütfen. Veya parodi hesap açmak isteyen benimle iletişime geçebilir. 

https://www.facebook.com/kayrayalniz?fref=ts Kayra. Kayra'nın Parodisi.

https://www.facebook.com/profile.php?id=100009629238081&fref=photo harun Harun'un Parodisi.

https://www.facebook.com/azra.guler.90226?fref=ts azra Azra'nın Parodisi.

Sezon finaline çok yaklaşırken, gelelim benim en beğendiğim yoruma...

Ceyhun_snm' den;

********************

Ve Tolga, birbirinden kötü iki yol çizdi...

Doğru ve yanlış yolu.

Doğrunun yolunda Azra hissizleşecek, 

yanlışın yolundaysa acılarını deşecekti.

Ve bu yolların ikisi de Azra' yı uçurumun kenarına itiyordu.

*****************************************************

✴✴✴

Dudaklarım aralık kalırken, beynimin okuduğum mesajı algılaması, saniyelerimi almıştı. Hatta belki de senelerimi bile alabilirdi. Mesajı tekrardan okudum ve ardından fotoğrafa tıkladım. Bu gerçek olamazdı...

Fotoğraf, siyah beyazdı. Ulaş, şapkasını başına takmış ve güneşten gözlerini kısmış bir şekilde, başka tarafa bakarak gülümsüyordu. Bir an bu fotoğrafı daha önce gördüğüme dair bir hisse de kapılsam, fotoğrafın altında, ''Dün çekildi, Avustralya da.'' yazısı beni kararlarımda yalancı kılmıştı.

O sırada Tarık, elinde tepsiyle içeri girerken gözlerim iri iri olmuş ve kan çanağına dönmüş bir şekilde Tarık'a bakıyor ve hiç konuşmuyordum. Duyduğum tek şey ve belki de son şey Tarık'ın, ''Azra iyi misin?" diye bağırışıydı. Sonrası ise koskoca bir karanlık...

Karanlık bir odanın içinde olduğumu hayal ediyordum, belki de burası gereğinden ve gerçekliğinden çokça uzak bir karanlıktı. İleriye doğru bir adım attığımda, tüm ışıklar yanar sanmıştım fakat halen daha karanlıktaydım. "Hey!" diye seslendim, sesimin yankılandığı korkunç boşluğa. "Kimse yok mu?"

Kimse yoktu, her zamanki gibi yalnızdım. Bir adım daha attığım sırada oldukça cılız ve parlak bir ışık gözlerimi aldı. Duvarda bir leke vardı, bir kan lekesi. Abim öldüğü gün, siyah gömleğine bulaşan lekelerden yalnızca bir tanesiydi. Korkuyla ilerledim ve tam dokunmaya yelteniyordum ki... "Uzaklaş!" diye bir ses geldi. "Ben buradayım, oradan uzaklaş!"

Bir hışımla omzumun gerisine baktım. Yaklaşık 1.85 boylarında ve esmerdi. Teni beyazdı, ölü olduğundan mı bilmiyorum fakat griye yakın bir beyazdı. Kahverengi gözleri kısıldı ve bana baktı. Kollarından biri paramparçaydı fakat buradaydı, karşımdaydı. 

"Azra?"

"Abi?"

Ona doğru koştum, yol hiç uzun gelmemişti. Kollarımı onun boynuna sardığımda, bir eli sırtımı buldu. "Buradasın... Seni çok özledim."

Turunculu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin