Bölüm 3

28 5 16
                                    

ne kadar ağladım bilmiyorum? en son evin önüne geldiğimde içeri girmiştim. kimseye görünmeden odama girmiş kapıyı kilitlemiştim. sırtımı kapıya yaslayarak kapının dibine oturmuştum. ayaklarımı kendime çekerek sıkıca sarıldım. 

iki yıl önce..

beyaz uzun elbisemin çok kirleneceğini bildiğim için siyah elbisemi giyinmek istemiştim. Işıl'ın ısrarı üzerine giyinmiştim beyaz elbiseyi. beyaz güzel renk olsa da çabuk kirleniyordu. yalın gelmiş bizi alarak yemeğe götürecekti. gitmek istememiştim fakat Atlas işlerini bitirip geleceğini söylediğinde kabul etmiştim. arka koltuğa yerleştim ve ışıl 'la yalın sohbet ederken ben telefonla uğraşıyordum. ekranda Atlas'la olan fotoğrafı görünce gülümsememe engel olamadan kocam sırıttım. 

iyi ki onu seviyordum..

telefonun ekranın üst kısmında beliren mesajla tüm heyecanım yok olmuştu. mesajı atan kişi Atlas'tı. 'yavrum işim çıktı. bir iki gün yokum' bu nasıl mesaj ya deli etmişti beni bir kaç defa onu aramış ulaşmaya çalışmıştım. ardından yalına sormuştum ki o da bir şey bilmediğini söylüyordu. araba durunca bir anda kendimi dışarı attım. yemeği bir evde yiyeceğimizi bilmiyordum. 

''ışıl neden buraya geldik'' dedim moralim bozulmuştu. atlasın gelmemesi benim bu kadar hazırlanmam madem eve geliyorduk neden pijama giymedim ki ben. Işıl elime anahtarı tutuşturup içeri girmemi söyledi istemeye istemeye kapıya doğru adımladım. Onlar da peşimden geliyordu. Kapıya açtığımda beni yere serilmiş kırmızı gül yaprakları ve duvarları koyulmuş led ışıklar karşılamıştı. İçeri doğru ilerledim yol boyunca gül ve ışıklar bana eşlik etmişti. Atlas tam karşımda elinde kırmızı gül buketi ile duruyordu. Bacaklarını sarmış olan siyah pantolon ve beyaz gömlekle harika duruyordu.

"Güzelim" Dedi arkadaki yazıyı daha şimdi görmüştüm.

'Benimle evlenir misin? " Yazıyordu elimdeki çantayı yere atmış koşarak ona sarılmıştım.

"Evet tabi ki de evlenirim" Dedim gülerken ise bana sıkıca sarılmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Evet tabi ki de evlenirim" Dedim gülerken ise bana sıkıca sarılmıştı. Biz sarılırken üstünüze bırakılan onlarca renkli balon ve çalan  hoş şarkı. Geri çekilip aşık olduğum yüze baktım
Dudaklarım onun dudaklarına esir olurken ben sadece heyecandan kalbim durmaması için dua ediyorum.

Şimdiki zaman

Zihnimde canlanan anıyla içimde bir burukluk oluşmuştu. Beni neden bırakıp gittiğini hala sormamıştım. Sanırım bu aralar korkaklık yapıyordum her konuda.
Odanın kapısı çalındığında göz yaşlarımı hemen silip ayaklandım. Gelen annemdi. Belli ki beni sorguya çekecekti neden erken geldin Diyerekten. Duş alacağımı söyleyerek banyoya yönelmiştim.

Sıcak ve rahatlatıcı duşun ardından üzerimi giyinmiş ve yatağa uzanmıştım. Telefonumun çalamasıyla uyandığım yataktan kalkmış ve çantamda çalmakta olan telefonu aramaya koyulmuştum Neyse ki bulmam uzun sürmemişti. Arayan Deniz'di. Daha fazla beklemeden açtım telefonu.

"On dakikaya oradayım hazırlan" Demişti cevap vermeme müsaade etmeden telefonu suratıma kapattı. Normalde olsa yüzüme kapattığı telefonu ona yedirirdim. Ama şu an en çok görmek istediğim kişiydi deniz. Bu yüzden hazırlandım. Çantamı almak yerine telefonumu ve cüzdanımı almıştım sadece. Evden çıkarken annem durdurmuş ve geç kalmadan gidip gelmemi söylemişti. O eve girmek istemiyordum. Her şeyden uzaklaşma vaktim gelmişti. Arabada son ses şarkı dinleyerek beni bekleyen Deniz'i görünce yüzüme kocam gülümseme yerleştirdim. Seviyordum bu çocuğu her konuda beni destekliyordu.
Bir ara normal başka okulla yapılan futbol maçı vardı. Atlas giyinmiş olduğu forma ile ısınma hareketleri yaparak arkadaşlarıyla konuşuyor ara ara benimle göz göze geliyordu. Bana bakıp gülümsediğinde gözüme o kadar tatlı gelmişti ki onu öpmek istemiştim. Tabi o zamanlar birbirimize karşı ilgimiz olsa da söylemiyor çekiniyorduk. Ben bu öpme işini sesli düşününce o da en iyi arkadaş olarak bana tonlarca şey söylemişti. Peki işin sonunda ne mi olmuştu. Sahada kendini atlası öperken bulmuştum. Çoğu kişi akışlarken kızların çoğu da kıskançlık krizine girmişti. Ben geri çekildiğimde özür dilemiştim ama bu sefer herkesi şaşırtan o olmuş beni tuttuğu gibi öpmüştü. ilk defa o zaman değmişti teni tenime ilk öpücüğüm onun olmuştu.

"Canım daha orada kalacak mısın? " Diyen denizle kendime gelmiştim. daha fazla durmadan arabaya binmiş kemeri takarken o çoktan hareket etmişti. Deniz'in sevgilisi olan Esra'nın kafesine giderken olanları anlatmıştım ona o ise bu dediklerime şaşırmış bazı yerlerde atlasa hak veriyordu daha sonra ise demin hak veren kendi değilmiş gibi argo kelimeler kullanarak ona saydırıyordu. o da sevgi denen kızı internetten tanıyor hatta takip bile ediyordu. bu yüzden acı çekecek bile olsam telefonu açıp hesabına girdim. bir kaç fotoğraf vardı bu gün çekilmiş. fotoğraflarının çoğu kendisi ve atlas'tı. daha fazla bakmak istemediğim için telefonu kapatıp dışarıyı izlemeye koyuldum. o da şarkı açmıştı sadece konuşmak istemediğimi biliyordum. 

sağ elimle yüzümü kapattım. ağlıyordum ve bu çok kötüydü. peşimden gelmemişti. beni sevdiğine inanmıyordum. beni gördüğüne hatta önemsediğine inanmıyordum. duran arabadan indiğimde ellerimle yüzü kapatmış kesik kesik ağlıyordum. bana sarılan Deniz ağlamamı ve acımı dindirmeye çalışmıştı. ondan uzaklaştığımda yüzümü avuçlamış ıslak yanaklarımı silmişti. 

''hadi bakalım balım içeri böyle sulu gözle girme'' dedi ona yalandan gülcük atmış içeri adımlamıştım o da peşimden gelmişti. boş bir yere oturuyordum ki. tek başına oturmuş kahve içen Aras'ı görünce şaşırmıştım onu burada beklemiyordum doğrusu. Esra yanımıza gelip bana sarılmış denize de öpücük vermişti. onlar gözden kaybolunca ben Aras'a selam vermiş boş bir yere oturmuştum. deniz siparişleri vermişti. benim ne içtiğimi adı gibi biliyordu. önüme koyulan sıcak çikolata ile içimde mutluluk oluşmuştu. 

''küçük çocuk gibisin gece bir içecek bile seni mutlu etmeye yetiyor'' diyen kişi ile kafamı kaldırmıştım. Aras bana bakıyordu. çok masum bir adamdı bana göre hem kibar hem de tatlı. 

''boşsa oturabilir miyim'' dedi karşımda duran sandalyeyi göstererek başımı olumlu anlamda salladığımda hafif geriye çektiği sandalyeye oturdu... 

resmen bir saattir aras ile konuşuyor gülüyorduk. bu adam birini mutlu etmeyi biliyordu. bana geçmişte yaşadığı bir olayı anlatırken elimi tutmuştu ki elimin onun elinden alınmasıyla kafeden sürüklenir gibi çıkarılmıştım..

AMOR (GECE & ATLAS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin