Bölüm 2

55 6 6
                                    

Odamın kapısı çaldığında ben de yataktan kalkmış ve üstüme hırkamı aldır almaz hemen kapıyı açmıştım. Işıl kırgın bir gülümseme vardı. onu kırmak isteyeceğim son şey onları kırmaktı. ben o iyi olsa da sırıtarak ona bakıyordum.

''eğer iyiysen benimle alışverişe gelir misin? diyecektim ''dediğinde

''tabi ki de geliyorum hayatım sadece bana iki dakika ver hazırım'' dediğimde başını olumlu anlamda salladığında kapıyı kapatmış ve hazırlanmaya başlamıştım. Üstüme giyindiğim bana aşırı bol ola en yakın arkadaşım Denizin beyaz sweatshirt giyindim deniz benim birinci sınıftan beri tek arkadaşımdı. Altına da dar siyah kot pantolon giyinmiş ve sırt çantama eşyalarımı atarak saçımı dağınık topuz yapmıştım. Çantamı aldığım gibi odadan çıktım. ışıl beni bekliyordu. Babam ortalıkta görünmüyorken gitsek iyi olacaktı. Evden çıkmıştık ki yalın ve sevgili kardeşi kapıda bekliyordu. Beyaz bir tişört giyinmişti benim gibi siyah kot pantolon ve elinde telefonu vardı. Görünüşe göre ayrı ayrı arabalarla gidecektik.

"Işıl beni yanınızda alıyorsunuz değil mi" Dedi onlara doğru ilerlerken

"Hayır hayatım bizim Yalın'la işimiz var sizde düğünün olacağı yere gideceksiniz" Dediğinde kaçmak istedim. Sonunda selam vermiş ve herkes arabalara dağılmıştı. Ben ön koltuğa geçerken o da şoför koltuğunda yerini aldı. Evden ayrılalı yarım saat olmuştu ve biz hala çok sessizliği dinliyorduk.

"Dün yaptığın şey neydi senin gece" Dedi sessizliği bozarak

"Ne yaptım dün? "

"Allah için benimle dalga geçme dün resmen benim kız arkadaşımı dövdün gece" Dedi hala inanıyormuş gibi davranıyordu.

"Oh iyi yaptım o da kaşınıyordu" Dedim ona karşı susacak değildim.

"Allah'ım güzelim saçmalama özür dileyeceğin yerde-"

" Ben niye özür diliyorum ya Ayrıca ben özür dilenecek bir şey yapmadım dediğim gibi senin kız arkadaşımı kaşınıyordu Ben de kaşıdım" demem ile sabır dilemeye başlamıştı sadece ben haksız değilim siz de gördünüz Arkadaşlar ben bir şey yapmadım Bence dayak için can attı. Keşke eskisi gibi bana baksa gitmese benden o kadar seviyordu ki korkmuştu kaçmış ve beni buraya bırakıp gitmişti. Evet çok uzun zaman oldu o teklif etmiş ben de kabul etmişken biz abi kardeşiz bu yanlış diyerekten gitmişti benden

"Deli gibi kıskanıyorsun değil mi hayatımda başka birinin olması seni deli ediyor görebiliyorum gece gözlerindeki o yoğun duyu seni ele veriyor" Dedi

Onunla tartışmak istemiyordum sinirle ona bakarken

"Arabayı hemen durdur Hemen! " Dedim sinirlenmiştim. O ise endişe ile bana bakıyordu. Arabayı durdurmak yerine yavaşladığında durmayacağını anladığımda kapıyı açtım.

"Güzelim ne yapıyorsun kapat o kapıyı"

"DURDUR ŞU ARABAYI!! "
araba durduğunda arabadan indiğim gibi yürümeye başladım. O da arkamdan geliyordu önüme geçerek beni durdururken ben ona sinirle bakıyordu.

"Yavrum gerçekten özür dilerim"

"Benimle konuşurken kelimelerine dikkat etsen iyi olur Atlas " Dedim ona inat kolumdan tutması ile acı içinde inledim. Benim acı çekmem ile elini kolumdan çekip korku ile bana baktı. Ardından gitmek istediğimde ise elimi tutu engel olmaya çalışsam da yapamadım kolumdaki izler açığa çıktığında gözlerimi sıkıca kapattım.

"Yavrum? " Resmen o kelimeyi söylerken sesi titremişti.

Gözlerimi açtığım gibi kolumu elinden kurtararak oradan uzaklaşmaya çalıştım. Ama o beni belimden tutuğu gibi tek hamlede taşıyarak arabanın yanına getirdi ve arabaya bindirdi. O da arabada yerini aldığın da arabayı çalıştırmış yola koyulmuştu. Yarım saattin ardından evine gelmiştik. Genelde ailesi ile kalsa da araya buraya gelip kafa dağıtıyordu. Eve girdikten bir kaç dakika sonra soru soran bakışlarını üzerime dikmiş açıklama bekliyordu. 

''sana ne ya sen neden hala benimlesin neden sevgilinin yanına gitmiyorsun'' dedim ona çıkışarak ancak bu izlerin konusu kavgayla kapanırdı. bu sebeple kavga etmek en iyisiydi. yanıma yaklaşarak kolumu avcunun arasına aldı. her hareketini izliyordum kazağımın kolunu yukarı sıyıracaktı ki kolumu elinden çekmiş onu kendimden uzaklaştırdım. 

''bana bak bu aralar fazla yakınsın bas geri'' dediğim şey komikmiş gibi gülümsedi. ama bu gülüş sahteydi. bir süre gözlerime baktı. kahveleri kahvelerime kenetlenmişken ben bakışlarımı ondan çekerek buna son vermiştim. daha fazla burada kalamazdım burada kalırsam iyi şeyler olmayacaktı. arkam dönerek evden çıkacaktım ki buna engel olan atlas'ın eliydi. bileğimden tutuğu gibi kendine çektiğinde onun göğsüne çarpmıştım. 1.66 boyumla ona baktım. o ise kaşları çatık bana bakıyordu. 

''ne o kaçmaya falan mı çalışıyorsun sen'' dedi 

daha ben ağzımı açamadan evin içinde ince bir ses yankılandı. 

''Atlas'' bu sevgilisinden başka kimse değildi. atlas onu duysa da bakışları hala bendeydi. onu kendimden uzaklaştırmış çantamı alarak hızla evden çıkmıştım.  giriş kapısına yetişmiştim ki kendime yenilerek arkamı dönüp baktım. ne gelen vardı ne giden sadece bomboş avlu. daha fazla kendime eziyet etmeden oradan ayrılmıştım. boşa çabalıyordum benimkisi olmayacak duaya amin demek gibi bir şeydi. beni kandırıyordu. onun sevgilisi vardı ve sevgilisi çok güzel tanınan bir fenomendi. zaten onun gibi bir kız yanında varken benim peşimden koşması tamamen saçmalık olurdu..


AMOR (GECE & ATLAS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin