Bölüm 4

24 6 16
                                    

Gelen tabki de Atlas'tı. Kolumu elinden çekmeye çalıştım. Ama o sıkmasa sa sert bir şekilde tutmuştu. Daha biz konuşmadan kafeden çıkan deniz esra ve arası görünce bir şey olmadığını içeri girmeleri gerektiğini belirtim. Onların istemeye istemeye içeri gitmesisyla halan beni tutan Atlas'a döndüm.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun" Dedim kolumu elinden çekmeye çalışarak o buna müsaade etmeden Bana iyice yaklaştı. Yüzlerimiz birbirine çok yakındı. Nefesi dudaklarımın üüstünde dans ederken yutkunduğum gördün. Bunu fırsat bilip ondan kurtulmuş ve uzaklaşmıştım.

"Gece" Dedi fısıltıyla ona bakamadım. Bana bir adım atmıştı ki baktığım gibi durdu.

"Sen beni terk ettin ya arkana bile bakmadan gittin" Gözlerine bakarak söylediğim şey gözlerinde büyük bir kırgınlık oluşturmuştu. Sesim titremişti. Hayır! Hayır! Onun önünde ağlamayacaktım. Ona yaklaşıp göğsüne sertçe vurdum.

"Beni terk ettin pislik herif evlenme teklifi edip arkana bakmadan defolup gittin daha ne istiyorsun benden" Dedim yaşı hem sildim. İki bileğimden tutarak beni engellemişti.

"Ben-" Diyordu ki sözünü kesen bu kez ben değildim.

"Gece'den hemen uzaklaş" Dedi.

Durun söylemeyen!
Aras tüm ciddiyeti ile Atlas'a bakıyordu.  Atlas onun bu hareketti ile gülmüş ve beni bırakarak arkasına almıştı. Tabi ben arkada kalacak kız değildim. Hemen Atlas'ın önüne geçmiş arası arkama almıştım. Benim yüzünden kavga etmelerini istemiyordum. Arasın adamları arabalarından inip elleri bellerine gitti sadece tek bir hareket Atlas'ın ölümüne neden olacaktı? bana bakan Atlas'a döndüm.

"Git buradan, seni istemiyorum" Dedim kırgın gülümseme ile bana baktı ve cebinden çıkardığı kutuyu elime tutuşturup arabasına bindiği gibi gitmişti. Gözlerim daha fazla dayanamamış akarken sesli bir şekilde ağlamaya koyulmuştum. Kutuya baktım ağlarken açtığımda içinde ağlamamı şiddetlendiren kolyeyi gördüğümde aras bana yardım etmişti. Ayağa kaldırdığında dengemi koruyamadım. Deniz dışarı çıkmış beni buradan götüreceğini söylemişti. Aras ona engel olarak bana dönmüştü. Benden izin istiyordu. Başımı olumlu anlamda sallamıştım deniz yanıma gelmiş saçlarımdan öperek kulağıma doğru

"Güzelim bir sıkıntı olursa hemen beni ara" Dedi ve tekrar öpüp uzaklaştı. Biz arabaya binip uzaklaşırken o hala kapıda durmuş bize bakıyordu. Neyse ki oradan ayrılmıştı.

"İyi misin gece? " Dedi

"Evet teşekkür ederim" Dedim elime verdiği peçete ile burnumu Temizlerken.  Sahil kenarına geldiğimizde arabanın kapıları açılmıştı. Şaşkınca yanımda gülümseyerek bana bakan arada baktım.

"İn hadi seni biriyle tanıştıracağım" Dediğinde ona güvenerek inmiştim. Bana güven veriyordu. Atlas gibi. Bu adamın olduğu beyin lopumu kesip atacaktım. Aras boş bir bankta oturduğunda yanına gitmek için adım atmıştım ki telefonum çalmaya başladı. Arayan ışıldı

"Söyle canım" Dedim sesimin çatlaması için dua ederken

"Allah için gece düğün salonuna gitmemişsiniz kavga mı ettiniz yoksa siz" Dedi o vardı dimi? Salak kafam nasıl unuttum onu!
Gerçi bu kadar şey yaşayıp ayakta olmak bir mucize. Bana ödül vermeleri lazım.. .Işıl'ın daha fazla uzatmasına izin vermeden telefonu kapattım. Beni bekleyen arasın yanına oturdum.

"Gece ben ailem on yaşında trafik kazasında kaybettim. Bunun sana söylüyorum çünkü sen benim kardeşim sayılırsın-" Dedi
Sözünü kesmek zorunda kalmıştım. Bunun yapmamak için kendimi tutamamış konuşmuştum.

"Amcanı unuttun mu? " Dedim gülümseyerek

"Beni anneannem büyüttü canım amcam değil onlar kendi aile düzenlerini bozmak istemediler zaten iki yıl önce de anneannem vefat etti" Gözleri dolmuştu. Kendime hakim olmadan sarılmıştım ona.

"Aras" Bunu ben dememiştim. Arastan uzaklaşmış ayakta bize bakan kızı gördüğümde ağzım açık kalmıştı. Zayıf uzun boylu bir kızdı. Boyu olsa da minyon tipli bir kızdı. Gülümseyerek arasa  bakıyordu. Yanaklarında beliren iki gamze ile ben de gülümsemiştim. Japonlara benziyordu. Bu güzelim kız Türk olduğuna emin mi?

"Güzelim hoş geldin" Dedi aras ayağa kalkıp kızın saçlarından öperken kız Arastan kısa benden uzundu. Evet gene kısa kaldım. :/

"Güzelim bu gece, gece bunda benim güzel nişanlım Ada" Dediğinde şaşkınca kızın uzattığı ele bakıyordum.

Bir kaç saat bir kafede oturmuş kendi derdimi unutmaya çalışarak ada ile sohbet etmiştik aras ise bazı yerlerde bize katılıyor bazen sessizce bizi izliyordu. sonunda eve geldiğimde bir ton azar işitmiştim babamdan. bana söylenmesini umursamadan odama girmiştim. kendimi yatağa attığımda aklıma tekrar dolmuştu o insan. cebimde olan kutuyu çıkardım. bu annesinin kolyesiydi.  ben terk edip gittiğinde bende kalmıştı. buraya geri geldiğinde ise bunu ona vermiştim. kafasına atmak istesem de annesi nesrin teyze benim için çok değerli bir kadındı. 

anlam veremiyordum. parçalardan biri eksik kalıyordu. ilişkimiz çok iyiydi. ikimizde deli gibi seviyorduk birbirimizi. değişen bir şey de olmamıştı. ne olmuştu da bu adam beni bir anda bırakıp gitmişti. beni severken. acı çekmeme geceleri sabah etmeme nasıl dayanmıştı. hadi onları geçtim o sevgi denen kızı koluna takıp geldiğinde ne hissedeceğimi hiç düşünmemişti. bu gün sırf Aras'la konuşuyoruz diye deliye dönmüştü. onu istemediğimde nasıl da yıkılmıştı? onu üzmektense kendi canıma kıyardım ama onu oradan göndermekten başka çarem yoktu. eğer Aras'a karşı bir hamlede bulunsaydı o zaman adamlar devreye girecekti. onu korumaya çalışmıştım. o ise yanlış anlamıştı. 

bu günden sonra nasıl olacak bilmiyorum. sanırım babamla konuşacaktım. üniversite okumuş elimde de mesleğim vardı. çalışacaktım. madem aşk bana sırt çevirmişti ben de kariyer yapacaktım. 

Atlas. 

kalbimin ilk ve tek sahibi.. o yoktu. o gitmişti bu kalp bitmişti.. 

AMOR (GECE & ATLAS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin