Bölüm 18

2 1 7
                                    

denizi evine bırakmamızın ardından Atlas beni eve bırakmıştı. işi olduğunu söyleyip giderken ben ne yapacağını az çok tahmin edebiliyordum. babasının yanına gidiyordu. sıkıntıyla eve geçip kendimi odaya kapatmıştım. Atlasın o hali gözümün önüne geldikçe kötü oluyordum. ışıl yalınla akşam yemeğine çıkmıştı. annem sofra hazır olduğunda beni çağırmıştı ama ben yemek yemek istemiyordum. annemin ısrarlarına dayanmayıp oturmuştum sofraya kimse konuşmuyordu. önümde olan çorbayı durmadan hafifçe karıştırıp dururken babamın konuşmasıyla durmuştum.

''neyin var gece'' dediğinde iyi olduğumu okula kabul edildiğimi o sebeple gergin olduğumu söylemiştim. kimsenin konuşmasına müsaade etmeden ayaklanmış odama gitmiştim. kendimi yatağa atmış öylece beyaz tavanı izlemeye koyulmuştum. Işıl olmaması tek olmam canımı aşırı sıkıyordu. Sıkıntıyla ayaklanıp perdeyi ardından pencereyi açtım. Gecenin soğuk esintisiyle bir birlikte odama giren ayın ışığı gülümsemem neden olmuştu. Telefonumdan açtığım şarkı eşliğinde hafifçe sallanıyor dans ediyordum. Odanın kapısın çaldığında telaşla üzerimi düzeltmiş ve şarkının sesini kısıp kapıyı açmıştım. Gelen annemdi. Elinde bir tepsi vardı. Islak kek yapmış yanına da soğuk içeceklerden koymuştu. Onu odaya alıp elindeki tepsiyi kenara koymuştum. Annem ne yaptığımı anlamaya çalışırken ben şarkının sesini açmış ve anemi tutarak dans etmeye başlamıştım. O benim bu Hareketimle küçük bir kahkaha atıp bana uyum sağlarken şarkıya eşlik etmeye başlamıştım. Babamın annemi çağırmasıyla annem hızla odadan çıkmıştı onın gitmesiyle birlikte ben de kendini yatağa sırt üstü atıp ellerim havada dans ediyordum. Şarkının bitmesine yakın ayaklanmış annemin getirdiklerini dans ede ede yemiştim. Kendini yatağa atıp uyumaya koyulmuştum. Odamın kapısı çaldığında cevap vermeden uyuyacaktım ki odanın kapısı açılmıştı. Gelen kişiyi az çok tahmin edebiliyordum.

"Gece birlikte uyuyalım mı? " Dedi işıl
Canım ya ben de nerede kaldı diyordum.

"Eğer iç çamaşır takımı getirmemişsen gelebilirsin" Uykulu sesimle söylediğim şeye küçük bir kahkaha atmış ve yanıma gelip uzanmıştı. Ona sıkıca sarılmış uykumun bölünmemesi için dua ederken uykuya adımlamıştım.

Aradan geçen günlerden ardından ilk iş günüm gelmişti. Aşırı gergindim. Stresten kahvaltı bile yapmamıştım. Aynada kendimi süzerken hala yatağımda uyuyan ışıl uyanmış beni görünce ıslık çalmış ve yorgun yarı kapalı gözlerle bana bakmaya başlamıştım. Onun bu haline gülümserken

"Ooo güzel bayğaan" Demesiyle kahkaha atmıştım. Ayaklanıp yanıma geldiğinde sıkıca sarılmıştı bana.

"Canım umarım ilk günün çok güzel geçer" Dediğinde ben de dua ediyordum. İnşallah rezillik falan yapmam.

"Nasıl uygun değil mi ilk gün için" Dedim bir umutla ışıl güzel olduğumu ve sakın olmamı söylediğinde derin nefes almıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nasıl uygun değil mi ilk gün için" Dedim bir umutla ışıl güzel olduğumu ve sakın olmamı söylediğinde derin nefes almıştım. Çantamı omzuma asmış ışılı öperek çıkmıştım odadan babam evde değildi. Annem ise beni görünce dolu gözlerle bana bakmış ardından gelip sıkıca sarılmıştı. Sonunda evde çıktığımda otobüse binmek için durağa yürüyordum ki kurtarıcım gelmişti.

AMOR (GECE & ATLAS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin