Eve yetiştiğimiz de hala gülümseme vardı yüzümüzde. o kadar güzel bir şekilde güne başlamıştık. ama adım kadar biliyordum böyle devam etmeyeceğini artık yanımda atlas yoktu. derin nefes alıp açmıştım giriş kapısını daha ayakkabımı soyarken babamın sesi tüm evde yankılanmıştı. adım haykırmasıyla korkan ışıla bakıp sırıttım. bu adamın derdin neydi merak ediyorum doğrusu. yanıma yetiştiği gibi yakamdan tutmuştu.
''sen ne haltlar çeviriyorsun lan çocuğu dövdürmek ne demek'' dedi beni salona sürükledi. zor da olsa ışılın sayesinde elinden kurtulmuştum.
''yeter artık sen kendi yaptıklarına bakıyor musun?'' dedim sinirle eli kaldırdığında annem araya girerek elinden tutmuştu.
''yapma görkem'' demişti. ağlarken babam ise onu kenara çekip bana baktı.
''iki güne nikah işlemleri başlatacağız en kısa süre de de evleneceksin o adamla'' dediğinde alayla güldüm.
''işte sen busun sen kızını sevmediği onu taciz eden bir sapığın eline bırakacak kadar aşağlık bir adamsın senden nefret ediyorum. sen o adama gidip hesap soracağın yer de gelip bana evleneceksin diyorsun..'' dedim sinirle ağlamaya ne zaman başladım ne zaman babama karşı bu şekilde konuştum bilmiyordum dediği şey beni deliye çevirmişti. benden o herifle evlenmemi istiyordu. babam büyük kırgınlıkla bana bakıyordu benden böyle bir şey beklemiyordu. sanıyordu bir iki ses çıkartıp dediğini yapacağımı sanmıştı.
''bana her vurduğunda ben sana rağmen ayağa kalktım. seni sevmeye çalıştım sen bunu hak etmiyorsun ve bu yaptıkların yüzünden yanında kimse kalmayacak tek başına geberip gideceksin'' dedim sonda sesim yükselmişti. yüzüme yediğim sert tokatla birlikte evden çıkıp gitmişti. ağlıyordum. arkamdan annemin ve ışılın seslenmesini umursamadan koşarak uzaklaştım oradan. aklımda dolaşan düşünceler... bir baba evladına bunu nasıl yapardı. halbuki bir şey olduğunda ilk ona gelmesi gerekmiyor muydu? yıllarca babamdan bunu bekledim küçüklükten beri kendimce saçma sapan bahaneler bulmuştum. ama artık bu kadar yeter. onu sevmeye çalışmak için uğraşmak yoktu. kendi beni bu denli yaralarken buna izin vermeyecektim. telefonumun çalmasıyla kendime gelirken beklemeden açtım arayan Atlas'tı şu an ihtiyacım olan tek kişi..
''Gecem güzelim neredesin'' dedi sesi telaşlı geliyordu. bir çok defa beni aramış ben ancak duymuştum . düşüncelerim ancak müsaade etmişti.
'' evin ilersin de bulunan parkın karşısındayım'' dedim burnumu çekerken
Atlas geleceğini telefonu kapatmamam gerektiğini söylerken ben karşı tarafa geçmek için yola çıkmıştım ki bedenime çarpan araba beni ileri savurmuştu. elimde sıkı sıkıya tutmuş olduğum telefon benden iki adım uzaklıktaydı. gözlerim gök yüzüne veda etmeden önce Atlas'ın adımı haykırmasını duymuştum...
ATLAS...
oturduğum duvarın dibinde kucağıma düşmüş ellerime baktım. ellerimde Sevdiğim kızın kanı vardı. onu bulduğumda kanlar içinde yer de yatıyor kafasına toplanan kalabalık onu sadece izliyordu. bir kadın ambulansı aramıştı ki ben onu kucağıma aldığım gibi getirmiştim hastaneye iki saat olmuştu tamı tamına iki saat. ışıl anne babasını aldığı gibi soluğu hastanede almıştı. annesi ve kendisi deli gibi ağlıyordu. onları sakinleştirmeye çalışan yalın ona baktığımı görünce yanıma geldi. bakışlarımı ondan çekip ileride üzgün gibi oturan babasını görmem içimdeki siniri arşa taşırken ayağa kalktığım gibi ona doğru yürüyerek bağırmıştım.
''seni şerefsiz herif hepsi senin yüzünden oldu'' derken yanına yetişmiş sert bir yumruk atmıştım suratına o sandalyeye doğru devrilirken yalın beni tutmuştu.
''NASIL LAN NASIL KIZINA BU ŞEKİLDE DAVRANIRSIN SENİN SUÇUN SEVDİĞİM KADININ O AMELİYAT ODASINDA CAN ÇEKMESİ SENİN SUÇUN SİKTİR GİT LAN BURADAN'' diyerek bağırırken babası beni deli edecek cümleyi kurmuştu.
''o benim kızım onun iyi olduğunu görene kadar hiç bir yere gitmem'' yalını hemen kendimden uzaklaştırıp o şerefsizin yakasına yapıştığım gibi duvara vurmuştum.
''ŞİMDİ Mİ GELDİ AKLINA LAN'' yalın aramıza girip beni ondan uzaklaştırıp bağırdı.
''yeter lan sen kabul etsen de etmesen de o kızın babası'' dedi bağırdı sinirle
''ben onun babalığını sikeyim'' dedim sinirle Gecenin annesi o şerefsizi alıp giderken dolan gözlerimi sıkıca kapattım. güçlü olmak zorundaydım başka çarem yoktu.
Yapamıyordum.
Kokusunu özlemiştim şimdiden. Açılan ameliyat kapısından koşarak çıkan hemşireler beni tellaşlandırmışlardı. Yanımdan geçen genç erkek hemşireyi durdurdum."Neler oluyor"
"Hastanın kalbin durdu" Dedi benim yanımdan geçip giderken
Dizlerimin üstünde düştüm ağlarken yalın bana sarılıp destek olurken uzaktan bana dolu gözlerle bakan ışıl yüzüne acı gülümsem yerleştirdi."Beni bırakamaz abi beni bırakmaz" Dedim ağlarken
"Sakin ol aslanım sakin ol" Dedi başımı omzuna yaslamış ağlarken o saçımı okşuyordu.
"Annemin yaptığını yapamaz ben bu acıyı bir daha yaşatamaz"...
&&
Oturmuş olduğu uçurumun kenarından ayaklandı gece. Sessizce denizin büyük kayalıklara sertçe çarpmasını dinledi. Gitmek istemiyordu savaş vermek istemiyordu yorulmuştu. Dalgaları görmek için birazdaha eğilmişti ki onu tutup çeken kişinin kollarına sıkıca tutundu.
"Güzelim nereye gidiyorsun" Dedi gitmesinden korkuyordu.
"Deniz gelmemi istiyor Atlas gitmek istiyorum" Boş boş hala denize bakarken
"Hayır sevgilim hasta olursun su çok soğuk" Dedi yüzüne düşmüş saçlarını kulağının arkasına koyarken
"Ben- ben kalmak istemiyorum Atlas sebebim yok kalmak için" Dedi denizde olan bakışlarını karşısında olan kahvelere çevirdi.
"Ben varım güzelim annen var ışıl var" Dedi Atlas
Gece zor da olsa kurtulmuştu. Arkasını dönü. Atlas bir şey demek için ağzını açmıştı ki gece müsaade etmeden kenara gelip bedenini aşağı bıraktı...
Gitmişti
Arkasına dahi bakmadan gitmişti..###
"GECCCEEE! " sesim hastaneye koridorunda yankı yaparken uzakta duran şerefsize döndüm. Kalbi durmuştu. Yapmamıştı kalmamıştı beni bırakmıştı.
Geri dönmemek üzere gitmişti.Hayır beni bırakmaz buna izin vermiyorum...
"Senin yüzünden kız yapmadığın kalmadı sürekli engel olsam da onu tekrar mutlu etsem de sen hep onu mahvettin" Dedi ışıl babasına bağırırken
"Onun yerinde sen olmalıydın" Dedi çığlık çığlığa yalın onu sıkıca tutmuştu.
Annesi ağlıyordu kenarda ben ise duvarın dibinde kanlı ellerle oturuyordum. Yıkıyamıyordum ellerimi yıkarsam sevdiğim kadın'a ihanet edermişim gibi hissediyordum.
Onun kalbi durmuştu.
Her atışında beni rahatlatan kalbi şimdi durmuştu.
Affet beni güzelim
Çok özür dilerim
Korkup kaçtığım için
Seni sevmekten asla vazgeçmedim..O yoksa benim olmama gerek yoktu. Her aldığım nefes ciğerimi zehirliyordu bu zehirden nasıl kurtulacaktım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOR (GECE & ATLAS)
Novela JuvenilYıllar önce birleşmiş iki kalpten ne beklenir ki??? Hala birini seven iki kalp vazgeçebilir mi birbirinden ??? Sanırım bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz Amor: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.aşk..