Aradan geçen günlerde atlastan sürekli kaçmaya çalışmıştım. Onunla ne zaman bir araya gelsem yalanları geliyordu aklıma. Dün Azra ve Mert'in kına gecesi için İzmir'e gelmiştik. Ben azrayla kalmak istemiştim. Atlas ikna olmuştu Ama
Atlas bazı şeylere anlam verememişti. Ondan kaçtığımın farkındaydı belki de. Ama ne yapabilirdim. Onu kırdığımı biliyordum. ben de kırılmıştım. O kadın hamile olmasını geçtim bana yalan söylemesi beni kırıyordu. O benim en değerlimdi. Geldiğimiz günün akşamı herkes keyifle sohbetler ediyordu. Ben ise kimse bana soru sormadığı sürece ne konuşuyor ne de cevap veriyordum. Aklım darmaduman olmuştu. Ne yapacağım hakkında en ufak fikrim bile yoktu. Şimdi ise Serpil teyzeyle oturmuş sohbet ederken Azra bir anda lavaboya koşmuş arkasından kapıyı da kilitlenmişti. Ben ve serpil teyze endişeyle ona seslenirken o çıkmıştı. Yüzü çökmüş bembeyazdı neler oluyordu ona. Azra annesini iyi olduğuna ikna ettikten sonra kahvelerimizi içmiş azranın evine gitmiştik. İki saatte yakın bir sürede her şeyi hazırlamıştık. İkimizde yorgun bir şekilde kendimizi dışarıdaki koltuklara atmıştık. Çok zorlu bi hamilelik geçiriyordum. Doktor sürekli stresten uzak kalmamı ve bol bol dinlemeli söylerken ben bi türlü kurtulamıyordum. Azrayla konuşmak belki de bana iyi gelecekti. Bu konuyu kendimden başka kimseye açmamıştım. Onunla konuşursam bana yardım ederdi.
"Azra seninle konuşmak istediğim bir konu var" Dedim o ise merakla bana bakıyordu. Dün ki halimi fark etmiş olmalıydı. Getirilen kahvenin yanındaki çikolatadan bir tane alıp ağzıma attım. Sakin ve sadece anlatacam ne kadar zor olabilir.
"Ne olmuş olabilir ki bu kadar kötü?" Dediğinde derin bir nefes almıştım
"Sevgi.. " Onun ismini söylerken gözlerimi doldururken nasıl anlatacaktım ben!
"Sevgi Atlas'ın eski sevgilisi ve bir kaç gün önce bana Atlas'tan hamile olduğunu söyledi" Dedim bunu sesli bir şekilde ilk defa söylüyordum. Öfkem artsa da kırgınlığımın önüne geçememişti. Azranın şaşkın bakışları bana dönerken göz pınarlarımda akmayı bekleyen gözyaşların akarken silmiştim. Azra ne diyeceğini düşünüyordu.
"Hem de daha sadece bir buçuk aylık! İnanabiliyor musun yaa? Delirecem bak cidden! Biz bu adamla neden mutlu olamıyoruz azra" Dedim hızlanan gözyaşlarımı silmeyi bırakmış kesik kesik olan nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum. Biraz daha konuştuktan sonra Azra beni sakinleştirmeyi başarmıştı."Atlas ile konuşmadan bu iş çözüme kavuşmaz ama her neye ihtiyacın olursa saatin hiçbir önemi olmadan beni arayabilirsin" Dedi Azra onun bu sözleriyle akan yaşımı sildim. Ellerimi tuttuğunda ona bakmıştım.
"Kaldı ki her ne olursa olsun, bu dediğin doğru olsun ya da olmasın senin kendinden önce düşünmen gereken bir bebeğin var. Bunu sakın unutma. Hiçbir şey o masum candan önemli olmasın senin için. Buna Atlas'ta dahil." Dediğinde çok haklıyıdı.
"Atlas neye dahilmiş acaba" Atlas'ın sesini duyduğumda kalbim hızlanmış korkarak azraya baktım. Onunda benden faklı değildi. İkisi de karşımızda bulunan tekli koltuğa ilerlerken mert
" Bak sana diyorum bunlar yine bir iş çeviriyorlar kardeşim" Mert otururken ardından Atlas oturmuş merti onaylamış izmire acımıştı. İkisinin bakışları bize dönerken kaşlarını çatmışlardı. Dolu gözlerle azraya baktığımda gerekeni yapacağını biliyordum.Mert ne olduğunu sorduğunda Azra ona cevap vermişti ben ise sessizce oturuyordum. Mert azranın verdiği Cevapla gülümserken atlasın bakışları hala bendeydi. Ayağa kalktığı gibi yanıma gelmiş önümde diz çökmüştü. Yüzümü avuçlarının arasına aldı. Gözlerinde ki endişe ben buradayım diye bağırıyor olsa da güvenim zedelenmişti. İnanamıyordum."Gecem güzelim ne oldu? Niye gözyaşı döküyorsun" Dedi sesi titremişti. Biraz daha yanında kalırsam boynuna sarılıp ağlayacaktım.
"İyiyim, müsaadenizle lavaboya gitmem lazım" Dedim ve ayağa kalkıp oradan uzaklaşmıştım. Atlas'ın bakışlarını sırtımda hissediyordum. Lavaboya girerek aynadaki yansımama baktım. Aptalsın Atlas beni kırdığın için aptalsın! Beni bu denli severken nasıl aldatabiliyorsun? Elimi yüzümü yıkadıktan sonra yanlarına geri dönmüştüm. Atlas durgun bir şekilde oturuyordu. Beni gördüğünde küçük umut dolu bir gülümse sunmuştu bana ben de azranın yanına oturmuştum. Tazelenen kahveleri içtikten sonra hazırlanmak için odaya çıkmıştık. Defne'nin tatlı halleri beni kendine getirmeye yetmişti. Kına yakılırken de beni bırakmamış sürekli her şeye beni dahil etmişti. Sonunda kına sona ermişti. Azranın mutluluğu yüzünden okunuyordu. Liseden beri sevdiği adam şimdi onun eşi olmak için çaba sarf ediyor elinden geleni yapıyordu. Azraya geçmişte yaşatıklarından dolayı hala gözlerinde onun kırgınlığı vardı. Pişman mıydı? Hem çok ama şimdi tek amacı bu güzel kadını mutlu etmekti. Mert Azra ayrı arabayla giderken ben atlasla geri dönüyordum.
"Güzelim iyi misin" Dedi Atlas başımı sadece olumlu anlamda sallamıştım. Atlas bıkkın bir nefes verip ne olduğunu sordu.
"Yorgunum Atlas dinlemek istiyorum" Dedim gözlerini sakin kalmak adına kapatıp açtı. Şu an kavga etmek istemiyordum. Atlas tekrar konuşuyordu ki eve yetişmiştik. Arabadan inmeden ağzına açmıştı
"Zararlı çıkmak istemiyorsan ağzını kapalı tut Atlas" Dedim ve ona bakmadan inmiştir arabadan o da peşimden gelmişti. Konuşmak istiyordu. Mert onu da alıp gidince ben ve Azra da uymak için yukarı çıkmıştık.
Ertesi gün Defne'nin sesiyle uykumuz bölünmüştü. Ayaklanmuş rütin işlerimizi halledip kahveleri içmiştik. Mert şirkette gitti için Azra da ona süpriz yapmak için gitmişti şirkette atlasın gelmesiyle serpil teyzeden müsaade istemiş ve yanına gitmiştim. İkimizde salonda yalnızdık.
"Gece güzelim konuşalım mı? " Dedi kollarımı göğsümde bağlayarak ona baktım.
"Ne olduğunu anlatacak mısın?" Dedi gözlerim dolaraken ona acı bir gülümseme sundum.
"Tebrikler baba oluyorsun" Dediğimde ne dediğimi anlamıştı. Bana karşı bir adım atmıştı ki elimle onu durdurdum.
"Yavrum gecem sandığın gibi değil" Dedi başımı olumsuz anlamda sallarken
"Nasıl yaptın bana bunu Atlas ben seni sevmekten başka bir şey yapmamışken sen bana bunu nasıl yaptın" Dedim sesim biraz yüksek çıkmıştı. Salonun kapısında beliren serpil teyze şaşkınca bize bakarken diğerlerinde aynı olduğunu gördüm. Hızla akan gözyaşlarımı sildim. Ona arkamı dönmüş biraz sakinleşmeye çalışmıştım.
"Gece ben-" Demişti ki hızla ona dönmüştüm.
"Ben Aldattın Atlas beni aldattın" Dedim ellerimle saçlarıma geçirmiş çekiştirirken Atlas yanıma gelmiş saçlarımda duran ellerimi tutmak istemişti ki omuzlarından ittim onu.
"Gece güzelim yalvarırım sandığın gibi değil "
"Ben sana güvendim ya kimse gibi bakamdım sana! Bi tek sen kalmıştın herkes gider bi tek sen kalırsın dedim ama görüyorum ki ilk sen gitmişsin" Dedim ağlarken onu tekrardan itmiştim ki serpil teyze gelip aramıza girmişti. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Gece öyle bir şey yok" Dedi sesi titremişti
"BANA YALAN SÖYLEME ARTIK" dedim tüm sesimle kasıklarıma saplanan ağrıyla acı içinde inledim. Bana dokunacaktı ki ben hala bağırıyordum. Gözlerimi kapattım kısa süre serpil teyze korkarak adımı seslendi. Başım dönüyordu. Acı içinde çığlık attığım gibi Dizlerimin üstüne düşmüştüm. Bacaklarımın arasında hissettiğim sıvı ve acıyla korku tüm bedenime yayılmıştı. Titreyen ellerimi bebeğimin üzerine koydum.
"Hayır- hayır! " Dedi bu onun sesiydi korku doluydu
"Kanaması var" Serpil teyzenin söylediği şey yüzünden ağlamam şiddetlendi. Ne ben ne de bebeğim dayanamamıştı. Bilincimi kaybetmeden önce gözümün önünde kokruyla ismi söyleyen atlas vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOR (GECE & ATLAS)
Fiksi RemajaYıllar önce birleşmiş iki kalpten ne beklenir ki??? Hala birini seven iki kalp vazgeçebilir mi birbirinden ??? Sanırım bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz Amor: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.aşk..