Bölüm 37

0 0 0
                                    

Yalınla ışıl iki bardak içkiden sonra masadan ayrılmış ben ve atlası yalnız bırakmışlardı. İkimizin arasında koca bi sessizlik vardı. Ona Ozan'ı anlatmak istiyordum. İçten içe merak ettiğini de biliyordum. Bu yüzden o konuşmadan ben konuştum.

"Ozan doğduktan kısa süre sonra senin için video çekmek istedim. Her halini görmeni istedim. Belki bir gün gelirde görmek istersin diye" Dedim atlasa bakarken yüzünde buruk bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Elindeki viski bardağında kalan son yudumu da içmişti cebimden çıkardığım flaşı ona verdim. Kısa süre elindeki flaşa baktı. Ardından ayaklandı ve kısa süre içeri girdi. Geri döndüğünde elinde bilgisayar vardı. Yanlız izlemesini istiyordum. Ayağa kalktığım gibi geri oturmuştum.

"Benimle izle güzelim eğer sen olmazsan bunu tek yapamam" Demişti. O da yanıma yerleşmiş bilgisayarı açıp ilk videoyu açmıştı. Videoda ozan kucağımdaydı. Daha yeni doğmuştu. Bembeyaz teni ve  hafif morarmış  dudaklarıyla kucağımdaydı. Hastane odasında bir yanımda babam bir yanımda demet halam vardı. "Atlas bir oğlun oldu.. Sanırım artık seni benden daha çok sevecek biri daha var annecim merhaba de babaya" Dedim kamerayı birazcık Ozan'a yaklaştırmıştım. O ameliyat masasına yattığımda o kadar korkmuştum ki. O tekrar canlandığında tüylerim ürpermişti. Ozan ağlamaya başladığında ben onu anlından öpmüş "sanırım açlık konusunda kime çektiği belli şimdilik hoşçakal sevgilim" Diyerek videoyu sonlandırdım. Dolu gözlerimi başka tarafa çevirmiştir ki atlasın saçlarımdan öpmesiyle ona baktım. Onun da benden farkı yoktu. Diğer video açıldığında sadece ben vardım. Ağlıyordum. "Çok yoruldum seni çokta özledim. Dayanamıyorum artık!" Dedim sesimdeki yorgunluk tamâmen kendini gösteriyordu. "İyi bir anne değilim ben -ben Atlas sana çok ihtiyacımız var" Dedikten sonra ağlayışım çoğalmış ve video bulmuştu. Ağlamamak için savaş veren bedenim sonunda yenilmişti. Atlas sessiz döktüğü gözyaşlarıyla başlayan videoyu izlemeye koyulmuştu. Elimi tutu sıkı sıkı sanki o zamanlar yanımda olmadığı için pişmanlık duyuyor gibi.

"Ozan hadi gel babayla konuşalım" Dedim kamerayı sabit bir yere koyarken yüzümdeki gülümseme büyüktü. O videoyu çekerken o kadar heyecanlanmıştım ki ozan kadraja girdiğinde ben de gülümsemiştim Atlas gibi.
"Hadi aşkımm çağır babayı" benim bu kelimelerinden sonra ozan "ba-ba" Demişti. Ağzını bükerek söylediği kelimeyle onu yanaklarından kocaman öpmüştüm. "Hayır daha bitmedi" Dedim kameraya bakıp ozanı kucağıma almış biraz geriye gitmiştim. Üzerimde siyah bir tayt ve kolsuz bir tişört giyinmiştim. Ozan'ın üzerinde de siyah bir tulum ve benim tişörtüm gibi beyaz bir tişört vardı. Ozan'ı biraz uzağıma koymuştum. Ayakta dursa da adım atmaya korkuyor gibiydi. Onu çağırmamla bana doğru bir kaç adım atmış sonunda kucağıma düşmüştü. Ona sıkıca sarıldıktan sonra ozanı oyuncaklarının yanına bırakmış gelip telefonu almıştım. Gözlerim dolu dolu bakıyordum ona "aynı senin gibi kokuyor.. Ne zaman seni özlesem ona sarılıyorum.. " Sözümün sonlarına doğru gözyaşım akmıştı. "Keşke şu an bizimle olsan... sanırım oğlun beni kendine aşık etti" Dedim son sözlerinden sonra kapanmıştı video daha vardı. Ozanın her ilkini videoya almıştım. Atlas bilgisayarı kapatıp elleriyle yüzünü kapatmıştı. Ağlıyordu. Ben de onun gibi ağlıyordum.

"Çok özür dilerim güzelim çok özür dilerim seni yalnız bıraktığım için" Dedi ona sıkıca sarıldım.

"Bir daha sizi asla bırakmayacam ömrüm" Dedi omzuma bir buse kondurdu.

"Anne" Diye ağlayarak gelen ozanı duyduğum gibi Atlastan ayrılmış ayaklanarak yanına gitmiştim. Atlas ta hemen arkandayı.

"Ne oldu paşam neden ağlıyorsun" Dedi Atlas Ozan'ın karşısında diz çökerek ozan kabus görüp korktuğunu söylediğinde Atlas birlikte uyumayı teklif etmişti ona bakışları kısa süreliğine bende kalmış ardından tekrar ona umutla bakan Ozan'a dönmüştü.

"Gerçekten mi? " Dedi şaşırmış olmalıydı. Atlas Ozan'ın bu tepkisine gülümsemiş

"Ee! Herhâlde paşam hadi sen doğru yatağa ben de üzerimi değiştirip geliyorum" Dediğinde ozan beni öperek koşarak gitmişti odaya. Atlas tekrar doğrulduğunda dudaklarımızı buluşturmuştu. Kısa nazik bir öpücükten sonra

"Geç kalma güzellik" Dedi ve ozanın peşinden gitmişti. Onun gitmesiyle ben etrafı toparlamıştım. Bir saattir toplamaya çalıştığım ev toparlanmıştı. Yorgunlukla yukarı çıkmış odaya girmiştim. Ozan atlasa sıkıca sarılmıştı. Atlasta başını ozanın saçlarının ararsına gömmüş gözleri kapanmıştı. Banyoya girip küçük bir duş almış ardından üzerimi giyinerek yanlarına uzanmıştım. Ozanın karnının üzerindeki elini tutmuş gözlerimi kapatmıştım ki elimin üzerinde hissettiğim elle geri açtım gözlerimi Atlas gülümseyerek bana bakıyordu. Sessizce ağzına oynatarak seni seviyorum dediğinde gülümsemiştim sadece o ise benim söylemememe kaşlarını yalandan çatmıştı. Onun bu haline gülerek gözlerimi kapatmıştım kendimi uykunun kollarına bırakmış güzel bir uyku çekmiştim.

Belimi saran kaslı kollar kendimi bana güvende hissettiriyordu. Özlemiştim bu kollarda vakit geçirmeyi her anlamda. Gözlerimi araladığımda atlasın göğsüyle karşılaşmıştım. Bir dakika çıplak göğsü! . Yataktan hızla doğrulup üzerimde kıyafet olup olmadığına bakarken çok şükür üzerimde hala dün giyinmiş olduğum kıyafetler vardı. Ozan odada değildi atlasta benim ani kalkışım yüzünden uaynmış uykulu gözlerle bana bakıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi.

"Atlas sen neden çıplaksın" Dedim.

"Yavrum çıplak değilim altımda pijama var dün biraz hava sıcak oldu bu yüzden soydum tişörtü" Dedi kısa bir açıklama yapıp ardından beni tekrardan yanına çekmişti.

"Endişelenme,  ısırmam seni" Dedi şakaklarıma buse bırakırken.

Sonunda ikimizde yataktan kalkmıştık. Hazırlanıp aşağı indiğimizde işıl kahvaltıyı hazırlamış bizi bekliyordu. Ozan bahçede yalının köpeğiyle oynuyordu. Çağırmak için dışarı çıkacaktım ki Atlas benden önce davranmıştı.

"Ben hallederim güzelim" Dedi ve dışarı çıktı. Ozan onu gördüğünde atlasa doğru koşmaya başlamıştı. Atlas ozanı tutmuş bir iki defa havaya atmıştı. Onların bu hallerine gülümserken

"Siz dün ne tatlıydınız" Dedi ışıl kaşımı kaldırarak ona baktığımda merak ettiğini bir süre bizi izlediğini söylemişti onun bu sözlerine karşılık sabır dilemiş hemen yanına oturmuştum. Cansuyu kucağından alıp yalının nerede olduğunu sordum. Neyse ki işe gitmeyecekti.

Güzel kahvaltının aradından ozanı giydirmiştim. Atlasla dışarı çıkacağı için çok heyecanlıydı. Yerinde duramıyordu bile bu hali bizi gülümsetirken ben de hazırlanmak için odaya çıkmıştım. Annemden öğrendiğime göre babam bu gün izinliydi bu nedenle erkenden yanlarına gitmem gerekiyordu. Oradan çıkmak için yeltendiğimde Atlas girmişti içeri.

"Güzellik" Dedi elindeki telefonu cebine koyarken

"Atlas Ozan içinde çilek bulunan hiçbir şey tüketmeyecek alerjisi var, Onun dışında kedilerden bek haz etmez ve en sevdiği meyve kiraz bir şey alacağı zaman genelde Kirazlı alır" Dedim ona yaptığım küçük açıklamayla beni onaylamıştı. Birlikte evden çıktık. Beni annelere bıraktıktan sonra gitmişlerdi. Hadi bakalım gece hanım gazamız mübarek olsun! Derin nefes alıp eve girdim annem kahve yapacaktı. Dün olanları kendisine özet geçtiğimde

"Ben biliyordum zaten  damadımın suçsuz olduğunu" Dediğinde kahkaha atmıştım. Olanları öğrendiğinde az şey dememişti atlasa

"Biliyorum annem" Dedim onunla dalga geçerek kahveleri yapmış babamın yanına gitmiştik.

"Sana söylemem gerek bir şey var baba" Dedim babam tüm dikkatini bana verip konuşmamı söyledi.

"Sevgi denen kadın başkasından hamile kalmış sonuçlarla oynayıp atlasın çocuğu gibi göstermiş. Atlas bir kaç mesaj yakalamış telefon da ve DNA testi yapmış sonuç negatif çıkmış " Dedim dolu gözlerle babama bakarken babamın kaşları çatılmıştı. Hayır lütfen kötü bir şey söylemesin.....

AMOR (GECE & ATLAS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin