Bölüm 13

7 4 26
                                    

Üçüncü günün akşamına gelmiştik ve hala gece gözlerini açmamıştı. Doktor çok umutlu konuşmuyordu. Babası olacak şerefsiz geçen gelmiş biz yokken ağlayarak kızından özür dilemişti  ben ve yalın dışarı çıkmıştık kendi de bunu fırsat bilip gitmişti kızın yanına ışıl oradaydı tek o ise babasına sinirli olsa da kırmamıştı babasını. Annesi ha bire fenalaşıyor ışılın göz yaşları dinmek bilmiyordu. Sabah hastaneye Aras gelmişti. Yanında da bir kız vardı. Sevgilisiydi. Gece'nin kaza geçirdiği günün sabahı yurt dışına gitmişti. İşlerinin bir kısmını tamamlamıştı. Gece için tekrar gelmişti. Sabah görmüştüm gözlerindeki korkuyu. Geceyi ailesinin yerine koyduğunu. Belki babam bizi ona karşı bu kadar baskı yapmasaydı iyi arkadaş olurduk.
Deniz iki gün önce beni aramıştı. Geceye ulaşamadığını benim nerede olduğuna dair bir bilgim var mı diye sormuştu. Bir süre cevap verememiştim. Boğazım düğümlendi. Çok seviyordu geceyi çocukluk arkadaşı oldukları için kardeş gibi sıkı sıkı bağlanmışlardı.

Gece' den

Elimden sıkı sıkıya tutmuş olan atlasa beni uçurumun kenarından hızla kendisine çekmişti.

"Hayır! Hayır!  Ölmene izin veremem" Bu sözleri bana değildi. Kendi kendine konuşuyordu. Beni yukarı çekmesiyle titreyen elleri yüzümü avuçladı. Gözleri dolmuştu. Dudaklarıma buse kondurarak alını alnıma yasladı

"Benden gitme güzelim" Dedi nefes nefese kalmış bir şekilde. Ondan uzaklaştım. O müsaade etmeden beni kendine çekip sıkıca sarıldı..

Şiddetli bir ağrıyla hareket etmeye çalıştım. Neredeydim ben? Başımın yanında öten makineyle gözlerimi açmak için zorladım. Sonunda başarmıştım. Açtığım gibi ilk beyaz bir tavanla karşılaştım. Hastanede olduğumu anladığım da bakışlarım etrafta dolandı. Kapılar açılıp içeri giren hemşire ve doktorla dışarı da kopan sevinç sesleri beni gülümsetmişti. Pencereye doğru baktığımda herkesin burada olduğunu gördüm. Atlas dolu gözlerle yüzünde acı bir gülümsemeye bana bakıyordu. Herkeste o gülümseme vardı. Doktor kontrolleri yapmış beni Normal odaya göndermişti. Hala ağrım vardı. babam hariç herkes ha bire iyi olup olmadığımı soruyordu. Aras ve ada benim iyi olduğumu görünce kalabalık yapmamak için gitmişlerdi. annem babamın korkusundan  gelmiş saçlarımdan öperek tekrar yerine geçmişti. Deniz ağıtlar yakıyordu Esra'nın onu susturmaya çalışması komiğime gitmişti ben onlara gülerken ağrım artmışı. acıyordu ama Deniz'e gülmeden de edemiyordum. en sonunda Atlas denize kızmıştı. onun kızmasıyla deniz susmuş Esra'ya sarılarak bana göz kırmıştı. deli çocuk ya! ışıl yalına sarılmış ağlayarak bana bakıyordu. sulu göz :)  beni izlemekte olan Atlas. gözlerinde tüm duyguları barındırıyordu. 

"A-atlas" Dedim çatlayan sesimle Atlas hemen yanımda olduğu için beni duymuştu.

"Buyur güzelim" Dedi sesindeki endişe ben buradayım diye  bağırıyordu. 

''s-su'' dedim zorlukla 

Atlas suyu içirmiş tekrar yanıma oturmuştu. babam kapının dibinde dolu gözlerle bana bakıyordu. çalan kapıyla bakışlarımı ondan çektim. gelen iki polisi görünce tekrar bakışlarım onu bulmuştu. korkuyordu. onu şikayet etmemden korkuyordu. bana yalvaran özür dileyen bakışlar atarken Atlas'ın küçük öksürüğü ile ona döndüm  geçmiş olsun diyerek soru sormaya başlamışlardı. bu olayın nasıl olduğunu tanıyorsam eğer şikayetçi olup olmadığımı sormuşlardı. 

''bundan kısa süre önce gece dışarı çıkmıştım eve dönerken önümü bir kaç kişi kesti karanlıktı diye yüzlerini seçemedim. çantamı almaya kalkınca onlara engel olmaya çalıştım ama pek başarılı olamadım'' dedim komisere bir kaç soru daha sorulmuş sonrada gitmişlerdi. bakışlarımı pencereden dışarı çevirdim. hala kulaklarımda babamın özürleri vardı. akmak için göz pınarlarımda biriken yaş sonunda yolunu almıştı. 

AMOR (GECE & ATLAS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin