Bölüm 35

0 0 0
                                    

Gözlerimi ararlarken kasıklarımda hissettiğim ağrıyla kapatmıştım gözlerimi yanımda sadece defne vardı. Tekrardan gözlerimi açıp etrafıma göz attım hastanede olduğumu fark ettiğimde aniden doğrulmuş bu anı harekettim ise acıyla inlememe neden olmuştu.

"Gece sakın ol canım" Dedi defne olanları zihnimde tazelenirken dolu gözlerle ona baktım.

"Bebeğim bebeğim iyi mi?" Dedim sorduğum soruyla Defne'nin de gözleri dolmuştu. Hayır bebeğim kaybetmiş olmazdım.

"Gece sakin canım" Dedi ellerimi tutmaya çalıştığında izin vermeden ayakalanmış elimdeki serumu çıkartmıştım. Defne beni sakinleştirmeye açalışsa da pek başaralı olamıyordu. Odanın kapısı açılmış endişeyle içeri giren atlası gördüğümde tüm öfkem yerine geri gelirken ona yaklaştığım gibi sert bir tokat atmıştım. Ardından göğsüne vurmaya başlamıştım.

"Senin yüzünden hepsi senin yüzünden" Dedim öfkeyle atlas döktüğü sessiz göz yaşlarıyla sadece yüzüme baktı. Defne beni tutup sıkıca sarılırken ağlamam haykırışlara dönüşmüştü. Bebeğimi hissedememiştim. Bunun sorumlusu da babası olan adamdı. Defne'nin kollarında kurtulup Atlas'ın yanına gitmek için harekete geçiştim ki defne beni sıkıca tutu. Ben ise bir yandan bağırıyor diğer yandan da ağlıyordum.

"Defol git buradan defol!"

Odaya giren hemşirelerle bana sarılan Defne'ye sıkıca sarılmıştım. Atlas durmuş beni izliyordu sadece koluma yapılan iğne bedenimi uyuştururken atlasın beni kucağına almasıyla yarı bayıgın bir şekilde ona bakmaya çalıştım.

"Bebeğim.. Bebeğim... Senin yüzünden.. " Kelimeler dudaklarımın arasından yarım yamalak dökülüyordu.. .

Uyandığımda hala bir tek defne vardı yanımda. Gülümsemiş ve iyi olup olmadığımı sormuştu. Bebeğini daha kucağına alamadan kaybetmiş bir anne nasıl olabilirdi.

"Gece sana bir şey söylemem lazım" Dedi defne elimi tutarken durgun bakışlarımı ona çevirdim.

"Bebekler ikiz miş doktorlar birini kurtarabilmiş sadece" Dediğinde şaşkınca bakışlarım karnıma inmişti. Bir bebeğim hala yaşıyordu ama ben buna sevinemiyordum bile.

"O nerede" Dedim sesim titrerken bir kaç dakika önce doktorla konuşmak için odadan çıktığını söylediğinde ben de ayaklanmıştım. Defne ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Bitmiş serumu kolumdan çıkarmış kıyafetlerimi giyinmeye başlamıştım. Ağrımın olması umursamadan hızla giyinmişim.

"Neler oluyor gece" Dedi

"Atlas gelmeden gitmem gerekiyor benim" Yüzüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp Defne'ye baktım.

"Seni yalnız bırakacak değilim hadi yapalım şunu" Dedi ve telefonu çıkarıp birini aradı. O sırada ilk kendi çıkmıştı odadan. Kimse olmadığını söyleriğinde ben de arkasından çıkmıştım. Asansöre kadar sabit bir şekilde gelmiştik. Sonunda arka kapıdan çıktık. Tanımadığım bir kız bizi terminale kadar bırakmıştı. Defne o kızın çalışanı olduğunu söylediğinde teşekkür etmiştim. Demet halamın yanına gidecektim çok az kişi bilirdi orada evi olduğunu beni kimse bulamazdı orada. Mardin'e bilet kesmiş ilk otobüsle de yola koyulmuştum. Yorucu bir yolculuk olmuştu doğrusu. Azrayı da görmemiş konuşmamıştık. Ne telefonum vardı ne de çantam. Defne bir miktar para vermiş kendi ve azranın telefon numarasının bulunduğu kağıdı bana vermişti. Onlara minettardım.
Onsuz bir hayat düşünemiyordum. Oysa hayalimiz vardı. İkimizin de hallerinin içinde birbirimizi barındırdığımızı sanıyordum. Oysa onda küçük hevesler de varmış...

5 YIL SONRA....

"Annecim buraya gelir misin lüften yanımdan ayrılma" Dedim ileride oyuncaklara takılmış bir şekilde duran Ozan'a seslenirken.

AMOR (GECE & ATLAS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin