"Dün gece Atlas o kadar sarhoştu ki yürüyemiyordu bile! O halde bize bir şey anlattı... " Dedi kahvesinden bir yudum alırken onun sözlerini sessizce dinliyordum.
"...senin geleceğini öğrendiğinden İtalya'daydı. İlk uçakla geldi. O gelişinden sadece yalın ve benim haberim vardı. Gelir gelmez evine gitti" Dedi evi dediği yer ise sevgi ve oğlunun oturduğu evdi. Boş bakışlarım ışılın üzerindeyken
"Sevginin telefonunda bir kaç mesaj yakalamış.." Dedi daha fazla dinlemek istemiyordum. Elimdeki kahve bardağını masaya bırakarak ayaklandım kolumdan tutacaktı ki müsaade etmeden içeri girmiştim. Atlas saçı başı dağılmış bir şekilde kucağında ozanla oturuyordu. Hızla Ozan'ı kucağından almıştım.
"Bir daha sakın oğluma dokunmaya kalkma" Dedim
"Gece güzelim konuşalım mı" Dedi ayaklanırken o konuşmak için ısrar etmiş ben her seferinde inat etmiş konuşmak istemediğimi söylemiştim. Ozan gözleri dolu dolu bize bakarken ona dönmüş saçlarını okşamıştım.
"Annecim beni odada bekler misin" Dedim gülümsemeye çalışarak ozan kabul etmemiş ve beni tek bırakmayacağını söylemişti. O sırada dirseğimden tutan Atlas beni kaldırmış ozanın önünde diz çökerek
"Ateş parçası annenle konuşmamız gereken konular var biz gelene kadar Teyze'nin yanında bekler misin" Dedi Atlas sakince ozan bana bakmış ardından kabul etmişti. Onun ışılla odaya çıkmasıyla Atlas doğrulmuş kolumdan tutarak beni bahçeye sürüklemişti.
"Sen-" Daha cümlemi tamamlamadan
"Sakın! Beni dinleyeceksin bu sefer ne bağırmana ne de kaçmana izin vermeyeceğim" Dedi ona alayla baktım.
"Yavrum bir kaç mesaj yakaladım.. O kadına güvenmiyorum kesinlikle bunda bi iş var" Dedi elimi tutmaya yeltendiğinde
"Güvenmiyorsun ama çocuk yapıyorsun dimi Atlas" Dedim öfkeyle geri çekildim. Elini saçlarına gitti. Sakın kalmaya çalışıyordu.
"Gecem neden anlamıyorsun yalan söylüyor olabilir bize ve çözmeme çok az kaldı" Dedi
Bu adam şaka mı yapıyor? Karısından bahsediyor ki bu yalanı beş yıl sonra mı anladı? Çok saçma ve ben buna inanacak kadar aptal değildim."Sence bu yalan olsa o karın olacak salak bunu belli etmez miydi? Beş yıllık karını tanımıyor musun?" Dedim kollarımı göğsümde bağlarken
"Şuna karın diyip durma o benim karım değil! Ben DNA testi yap-" Konuşmasını bölen şey ben değildim. Telefonu çalmaya başladığında açmıştı. Ben gitmeye yeltendiğimde de beni belimden yakalamış kendine çekmişti. Ondan kurtulmak için çırpınsam da boşaydı.
"Alo! Kardeşim orada mısın? " Dedi karşı taraftan bir erkek
"Buradayım kardeşim dinliyorum" Dedi bakışları üzerimde dolaşırken
"Yaptığımız testin sonucu çıktı sana haber vermek istedim" Dedi Atlas sonucu söylemesini istediğinde ben bir kez daha gitmeye çalıştım. Duyduğum cevapla gözlerim dolarken yere sabitlenmiş gibi hareket dahi edememiştim.
Negatif..
Sonuç negatif onun babası değildi!
Bunca yıl ayrı kalmamız....Hayır! Hayır şu an bi kabus görüyorum! Sadece küçük bi kabus..
Nefesimin daraldığını hissettim. Atlas beni konuşturuyordu. Boğuk sesi kulaklarıma ulaşmıyordu. Gözlerimin kararmasıyla kendimi Atlasın kollarına bırakmıştım...
"Atlas abi anneme ne oldu? " Dedi ozan sesindeki korku beni gözlerimi açmaya zorlamıştı.
"Annen sadece yorulmuş paşam uyuyor" Atlas'ın sesini duyduğumda ağlama isteğim artmıştı. Işılın atlas dışında herkesi odadan çıkardında odada koca bir sessizlik olmuştu. Saçlarımın arasında hissettiğim parmaklarla gözyaşım daha fazla dayanamamıştı.
"Güzelim. Gecem" Dedi fısıltıyla
"Atlas" Titreyen sesimle anlıma bir buse kondurmuştu.
"Buradayım güzelim" Dediğinde gözlerimi aralamış karşımda bana aşkla bakan adamı görünce ağlamaya başlmıştım. Doğrulmama yardım etmişti.
"İyi misin ağrın var mı? " Başımı olumsuz anlamda sallamıştım sadece.
"Atlas ben çok özür dilerim, şu an gerçekten ne diyeceğini bilmiyorum nasıl böyle birşeye inanırım kendimi aptal gibi hissediyorum" Akan yaşımı kendi silmişti. Titreyen ellerimi türü ardından
"Senin hiç bir suçun güzelim kendini suçlama eğer ben onu alıp gelmemiş olsaydım bunların hiç biri gerçekleşmeyecekti. Ben sana bunları yaşattığım için özür dilerim" Dedi uzun konuşmasının ardından derin nefes almıştı.
Ne kadar konuşmuştuk bilmiyordum. O beş yılın ikimizden aldığı çok şey vardı. O sevdiği kadını ve oğlunu kaybetmişken.. Ben sevdiğim adamla birlikte ailemi de kaybetmiştim. Onun dışında sevdiğim adamın başka bir ailesi olduğunu bilmek ve buna rağmen yaşamak acıtmıştı canım. Şimdi ise ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Ozan babasının yurt dışında olduğunu biliyordu ve şu an babası buradaydı. Ona nasıl söyleyecektim. Karşımda bana bi umutla bakan adama döndüm. Beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı. Ben ise bunu bekliyormuş gibi ağlamaya devam etmiştim...
Akşam yemeğine oturmuş sessizce yemek yiyorduk. Ozan'a yemek yedirmiş ardından televizyon izlemesi için içeri geçirmiştim. Işıl yorgun bir şekilde kızıyla ilgileniyordu. Sofradan kalkmış ve kızını ondan almıştım. O rahatlarken cansu başını omuzuma yaslamış saçını biraz okşamıştım ki uykuya dalmıştı. Odasına çıkararak beşiğine bırakmış üzerini örterek yanına bebek telsizini bırakarak diğerini alıp odadan çıkmak için arkamı dönmüştüm ki. Atlas Kapıya yaslanmış kollarını göğsünde bağlayarak beni izliyordu. Utanarak bakışlarımı ondan çekmiş aşağı inmek için yanından geçecekken beni odama doğru sürüklemişti. Daha ne olduğunu anlamadan beni odaya geçirmiş sırtımı kapıya yaslamış ve öpmüştü beni. Bunca sene sonra tekrardan dudaklarını hissetmek çok garipti. Dudaklarıma bıraktığı küçük öpücüklerden sonra boynuma yönelmiş Kalçalarımı sahiplenici bir şekilde tutarak beni kendine bastırmıştı. Onu daha da kendine çekerek öpücüğü derinleştirmek istemiş alt dudağını emmeye başladım.
"Gecem.. " Derin ve hırıltılı bir inemeyle öpüşmemiz sürerken yatağa doğru ilerlemiş oturmasıyla beni kucağına çekmişti. Boynumu yaladığında kafamı omzuna yaslamıştım. Onu istiyordum ama şimdilik durmalıydık. Ozan her han gelebilirdi. Ona yakalamak isteyeceğim en son şey bile değil.
"Atlas- ah! " Daha konuşmadan boynumu ısırmıştı. Zor da olsa birbirimizden uzaklaştık.
Durmamız gerektiğini söyleyecektim ki ağzımı açmadan Dudakları dudaklarımla bulunmuştu. Tutkulu bir öpüşmenin sonunda ayrılmıştık. İkimiz de nefes nefes kalırken kucağından kalktım. Üstümü başımı düzeltip atlasa baktım. O hala kendine gelemeye çalışıyordu.
"Yavrum buraya gelir misin? " Dedi nefesi düzene girmiş kendine gelmiş bir şekilde tereddütle baktığımı gördüğünde sinsice gülümsemiş
"Endişelenme, istemediğin sürece seni ısırmam" Dedi bu sözüne ben de gülümseme sunmuş ve onu odada bırakarak aşağı inmiştim. Ozan televizyonun karşısında uyuya kalmıştı. Kucağıma almak için harekete geçtiğimde Atlas almak istemişti birlkte tekrardan yukarı çıkmış ozanı yatağa yatırmıştık. Odadan çıktığımızda cansuyu kontrol ederek aşağı indik. Yalınla işıl masayı toplamış güzel bi içki masası hazırlamıştı. Masadaki yerimizi almadan Atlas bana döndü.
"Gecem güzelim eğer senin içinde bir sorun olmazsa yarın Ozan'la vakit geçirmek istiyorum" Dedi gülümserken ben de gülümsemiş kabul etmiştim annemgile konuşup olayı anlatmam lazımdı. Kendisi de en kısa sürede o aptal kadını hayatından göndermeliydi. O gitmeden bize rahat yoktu çünkü. Masadaki yerimi almış önüme bırakılan viskiden bir yudum almıştım....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOR (GECE & ATLAS)
Teen FictionYıllar önce birleşmiş iki kalpten ne beklenir ki??? Hala birini seven iki kalp vazgeçebilir mi birbirinden ??? Sanırım bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz Amor: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.aşk..