Arabanın durmasıyla korkuyla Azra ya baktım. Baygındı ve yaralanmıştı. Emniyet kemerini takmıştı ama el frenini çekerken eli kemerin düğümesine değmişti. Ben ise o kemer sayesinde kurtulmuştum. Titreyen bedenimle zar zor arabadan inmiştim. Azra'yı bir yandan uyandırmaya çalışıyor bir yandan da zarar vermeden arabadan çıkarmaya çalışıyordum..
Şimdi ise hastanede azra'nın uyanmasını bekliyorduk. Resmen sakinleşmem için derin nefesler alıyordum. Azra odada uyurken tüm ailesi yanındaydı. Mert'in gözlerindeki korkuyu görmüştük. Ayaklarımı kendime çekmiş dolu gözlerle azra'ya bakıyordum. Belki de ben o kadınla olan olayı bu kadar abartmasaydım böyle olmayacaktı. Azra zarar görmemiş olacaktı. Atlas'ın bana sıkıca sarılmasıyla dolu gözlerimden yaş akmıştı.
"Benim yüzümden oldu" Dedim fısıltıyla Atlas benim bu söylediklerimi duymuştu ve böyle bir şey olmadığını benim bi hatam olmadığını söylüyordu. Mert yanımıza gelmişti."Yenge yeter ağladın Azra iyi uyanacak" Dedi kısa süre sonra atlasla ben kantine inmiştik. Atlas içecek bir şeyler alırken ben öylece köşede durmuştum.
"Yavrum yeter ne dedim ben senin suçun yok çok şükür azra'ya da bir şey olmadı sakın mi olsan artık" Dedi bir elini omzuma atıp bana sıkıca sarılırken. Sonunda odaya çıkmıştık. Odaya girince uyanık Azra'yı görmem beni o kadar mutlu etmişti ki atlası bırakıp sıkıca sarılmıştım ona iyi olduğunu söylemiş sonra kendi bana sormuştu açıkçası o uyanana kadar o kadar kötüydüm ki. Çok şükür ki uyandı.Sonunda bizi taburcu etmişlerdi. Azra'nın ailesi bizden önde gitmişlerdi. Şimdi de biz gidecektik.
"Bak kardeşim yemin ediyorum sana ilk defa seninle farklı şehirlerde olduğuma sevindim. Bu ikisinin bu kadar olayı bir günde yaşaması da bunun göstergesi." Atlas'ın söylediklerine Azra ters bir bakış atarken ben sadece gülümsemiştim.
Azra ve mert arabaya yönelmişti ki Atlas artık eve gitmemiz gerektiğini yarın erken saatte uçağımız olduğunu söylemişti. Mert sıkıntı olmayacağını gidip dinlenmemizi istemişti. Azrya sıkıca sarıldım. Vedalaşmanın ardından çiftler halinde dağılmıştık. Atlasla arabaya bindiğimizde ilk işim kemeri takmak olmuştu. Araba çalıştığınd kucağımdaki elimi tutup öptü Atlas bu ben yanındayım demek oluyordu.Yol boyunca konuşmamıştık. Eve gelir gelmez küçük bi duş almıştım. Yatağa uzanmıştım ki Atlas belime sıkıca sarıldı.
"İyi geceler sevgilim" Dediğinde ben de ona iyi bir gece dilemiş uyumaya koyulmuştuk.
Ertesi gün Atlas'ın beni uyandırmasıyla gözlerimi araladım. Hazırlandık ve evden çıkmıştık. Hava alanının önünde komik bir vedalaşma yaşamıştık. Atlas ve mert benle azradan oldukça korkuyorlardı. Bu başımıza açtığımız işlerden dolayı. Bize laf yaparken biz onlara inat ayrılmayacağımızı kimse zarar görmeden İstanbul'da da eğleneceğimizi söylemiştik.
Uçaktan indiğimizde bizi yalın karşılamıştı. Biraz daha atlasla kalmak istediğim için onun evine gitmiştik. Yalın bizi bırakıp şirkete giderken biz eve girer girmez öpüşmeye başlamıştık üzerindeki kıayfetlerden bir yandan kurtulurken diğer yandan nazik öpüşmemiz ateşli bir öpüşmeye dönüşmüştü. Atlas beni kucağına alıp odaya çıkardı. İkimizde üzerinde sadece iç çamaşırları vardı. Atlas odaya girer girmez beni yatağa yatırmıştı. Boynumu öperken diğer eli kasıklarıma doğru yol almıştı...
Midemin bulanmasıyla yataktan kalktığım gibi banyoya girmiştim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odadaya dönmüştüm ki Atlas odada değildi. Üzerimi giyinip aşağı indim. Atlas ortalıkta görünmüyordu. Nereye kaybolmuştu şimdi. Telefonuma gelen bildirimle bakışlarım oraya dönmüştü. Bilmediğim bir numaradan gelen fotoğrafla gözlerim dolmuştu. Atlas bir kafede oturmuş karşısında da sevgi vardı onunla konuşuyordu. Sevgi ise gülerek ona bakıyordu. Daha fazla burada kalmak istemiyordum. Bavulumu aldığım gibi evden çıkmıştım. Korumalar atlasın emri olduğunu beni burada tutmalarını söylemişti. Sinirle onlara polisi arıyacağımı söylemiştim. İnanmayarak bana bakıyorlardı. Işılı aramış gelip beni almasını istemiştim. Daha konuşmam bitmeden telefon elimden çekilmiş telefonu alan korumanın beni kucağına alıp eve götürmesi bir olmuştu. Ne kadar çırpınsam da boşaydı. Beni bırakıp kapıyı üzerime kilitledi. Etrafı dağıtmaya başladım. Sinirden ne var ne yoksa yeri boylamıştı. En son koltuğun dibine oturup ayaklarımı kendime çektim.
Yarım saattir ağlıyordum. Ne Atlas gelmişti ne de ışıl. Ayaklandım tekrardan göz yaşlarımı sildim ilk ardından sandalyeyi kaldırdığım gibi cama vurmuştum. Bu sırada kapının açıldığını duydum. Atlas'ın sevdiğim parfüm kokusu yanıma ulaşmıştı bile ondan önce ikinci kez vurduğumda cam paramparça olmuştu.
"Gece güzelim" Dedi yanıma gelirken elimdeki sandalyeyi alıp kenara atarken beni kendine çevirmişti. Bunu yapmasıyla yüzüne sert bir tokat attım hırsımı alamıyordum.
"Nasıl yaptın ya bana bunu nasıl yapabildin" Dedim sesim kırgın çıkıyordu. Şaşkınca bana dönmüştü. Ne olduğunu bilmiyor muydı şimdi yeni bir oyun mu bu?
"Gece delirdin mi yavrum neler oluyor? " Dedi
"Beni bırakıp o kaltakla buluşmaya gitmeden bahsediyor Atlas" Öfkeme hakim olamamıştım.
"Yavrum sandığın gibi değil" Dedi atlasın sözleri beni daha da sinirlendirmişti. Ellerimi saçlarıma geçirip sinirle çekiştirdi.
"Yapamdım desene ya onunla değildim de seni beraber olduktan sonra fahişe gibi bırakıp başka bir kadına gitmedim desene" Dedim elime gelen şeyi yere fırlatırken o ise özür dileyecekti ki müsaade etmeden yüzüğü çıkarıp kafasına attım ve hızla evden çıktım. Işıl kapıdaydı. Benim halimi gördüğünde arabadan inmesine izin vermeden ben arabaya binmişim. Oradan ayrıldığımızda göz yaşlarım tekrar yerini almıştı. Bir yandan ışılın sorularına cevap veriyordum. Yarın dersim vardı ve ben bu durumda ne yapacaktım bilmiyorum. Eve yetişir yetişmez annemin sorularını es geçip odama girdim. Telefonum ve bavulum onda kalmıştı. Üzerindeki kıyafetlereen kurtulup duş almak için banyoya girdim. Kasıklarımda oluşan ağrıyla sıcak suyu açmış hemen altına girmiştim. Vücudum rahatlarken kalbim o kadar da rahat değildi.
Atlas neden o kadınla buluşmuştu?
Merak ediyordum. Onu geçtim hala beni o şekilde bırakıp gitmesi kendimi bana fahişe gibi hissettirmişti. Bu adam daha ne kadar üzecekti beni! Duştan çıktıktan sonra üzerimi giyinmiş ve yatağa uzanmıştım. Yarın kendi sınıfıma dersim vardı ve sözlü yapacaktım. İzin aldım diye okula gitmemiştim. Üstelik çocuklara da söz vermiştim bu kafayla nasıl yapacaktım onuda bilmiyordum. Kafamı yastığa gömmüş sessizce akan yaşlarımla kararmak üzere olan gökyüzünü izledim.Kısa süre sonra iyice üşümüş hatta titremeye başlamıştım. Hasta olacaktım bunu biliyordum. Ama şu an birine söylemek yerine dinlemeyi tercih ediyordum. Yüzüm yanmaya başlmıştı. Ve bayılmak üzereydim. Odamın kapısı çaldı ve açıldı. Gelen ışıldı. Yanıma geldiğinde terlediğimi görünce endişelenmiş elini anlıma koyarak ateşime bakmıştı.
"Gece yanıyorsun ateşin var" Dedi sesindeki endişeyi duymuştum.
"İyiyim dinlensem geçer" Dedim bunu söylerken acı çekermiş gibi inlemiştim. Dönen ve ağrıya başımın sızlamasıyla uzandığım yerde rahatsızca kıpırdadım. Yarı baygın haldeyken ışılın endişeli sorularını duysamda cevap verecek halim yoktu.
"Atlas acil gelmen gerekiyor " Dediğini duymuştum sadece şu an görmek isteyeceğim son kişi Atlas'tı.
Anlıma dokunan el beni kendime getirirken o kişinin Atlas olduğunu anlamıştım.
"Onu hastaneye götürmemiz gerek" Dedi gözlerimi zorlukla açmış yarı baygın halimle kalkmaya çalışmıştım. Onlar uzanmamı söylerken ben zor da olsa kalmıştım.
"Ben hiç bir yere gitmeyecem" Dedim zorlukla düşecektim ki Atlas beni tutmuştu.
"Güzelim inat etme bak iyi değilsin" Dedi ondan uzaklaşmış yatağıma tutunmuştum.
"Çok mu umurındayım" Dedim biraz daha inatlaşmıştık. Şimdi ise hastaneye gitmiyorduk. Atlas beni taşıp yatağa bırakmıştı. Yatakla buluşan bedenim halsizleşirken onun eli tekrar anlıma gitmişti. İç çekerek elimi kaldırarak elini tutmuştum. Bunu bilinçsizce yapıyordum.
"Atlas? " Dedim fısıltı şekilde o da aynın ses tonuyla konuşarak " Sadece dinlen güzelim ben buradayım " Dedi.
Uykuya daha fazla direnememiş ve yeni düşmüştüm. Atlas'ın elini çektiğini hissetsem de bir şey demedim.
"Sadece.. Sevmiştim... Seni.. " Dedim tam uykuya dalmadan..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOR (GECE & ATLAS)
Teen FictionYıllar önce birleşmiş iki kalpten ne beklenir ki??? Hala birini seven iki kalp vazgeçebilir mi birbirinden ??? Sanırım bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz Amor: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.aşk..