"SEN NASIL BENİM KARIMA DOKUNURSUN LAN! ŞEREFSİZ" Atlas karşısında bağlanmış halde asılı duran genç adama döndü. Genç adam korkuyla başını olumsuz anlamda salladı. Dudaklarının üzerindeki bant konuşmasına müsaade etmiyorken Atlas sert bir yumruk atmıştı karnına
"karıma dokunmaya cesaret ettin ve onu düşünüp aklından geçirdin şimdi sadece sana yapacaklarımı izle" Dedi çenesini sıkarken ardından geri çekilip üstündeki gömleğin düğmelerini açıp üzerinden çıkardı. Yapılı vücudu ortaya çıkarken Yüzünde korkunç bir gülümseme vardı. Gömleği gelişi güzel deponun bir yerine fırlattı. Eline aldığı beyzbol sopasını sallarken
"Hadi başlayalım" Dedi adamın kasıklarına sert bir şekilde vurdu. Adam inlediğinde
"Böyle olmaz senin çığlıklarını duymak istiyorum" Dedi bandı tek hamlede çıkardı dudaklarından. Bir kaç vuruştan sonra elindeki sopayı adamlardan birine verdi. Zinciri alıp eline sardığında küfür ederek vurmuştu adam kum torbası haline gelen genç adam kanlar içinde uyanık kalmaya çalışsa da daha fazla dayanamamış bayılmıştı.
"Uyandırın şunu" Dedi geri çekilip zinciri elinden çıkarırken sağ kolu adamın üzerine bir kova su dökmüştü. Genç adam nefes nefese kendine geldi.
"Kapağı açın" Atlasın söylediğiylr adamlarından ikisi eline aldıkları uzun tahtaya kapağı açmışlardı. Açığa çıkan lavlara uyanan genç yalvarmaya başlamıştı. Atlas yavaş adımlarla gençe yaklaştı.
"Daha dur ona sıra gelmedi" Dedi
"Çok çok özür dilerim bir daha böyle bir şey yapmayacağım Allâh için yapma-"
"KES LAN! " atlasın güçlü sesi patlayan lavlarla karışırken
"O kaltak nerede? " Öfkesi bedenini ele geçirmiş gibi bağırıyordu.
"Ben-ben bir şey bilmiyorum sadece telefonu götürüp verecektim" Dedi zorlukla konuşuyordu.
"Ne telefonu? "
Genç adam sakince olayı anlatmıştı karşı taraf onun kadar sakın değildi..
Gece kendini odaya kapatmış uzun süredir ağlıyordu. Kafasında kurduğu seneryolar onu daha da delirken oğlunun kanlı ceketine sarılmış yatağın dibinde oturuyordu. Atlas için çektiği videoları açtı kendine oğluyla tüm anılarını izlemişti. Ozan dört yaşındaydı video oynatılırken kapı çaldı. Atlas kapının arkasında endişeyle karısına sesleniyordu. Gece ise ona cevap vermek yerine ekranda gülerek koşan oğlunu izliyordu. Oda karanlığa bürünmüş tek ışık leptoun ekranından gelen ışıtı. Atlas bıkkın bir nefes vermiş kapıya sert bir tekme atarak kırmıştı. Gece korkak diye düşünmüştü ama gece o kadar dalmıştı ki önündeki ekrana Atlas yanına adımlamış önünde diz çökerek sarılmıştı karısına gece bunu bekliyormuşçasına sarılmış ağlayışı şiddetlenmişti.
"Atlas oğlum.. "
"Korkma güzelim sana söz veriyorum yarın sana oğlumuzu getirecem" Dedi. Saçlarından öperken
"Atlas dayanamıyorum" Dedi daha sıkı sarılırken
Gece kısa süre atlasın kollarında yorgunluktan uykuya dalmıştı. Atlas onu alıp yatağa bıraktı ve gitmeden önce solgun yüzüne küçük bi öpüçük bırakmıştı. Odayı biraz aramış sonunda bulduğu telefonu alıp çıktı odadan
"Görkem amca benim biraz işim var gece'ye gözkulak olur musunuz? " Dedi salonda oturan aile fertlerine bakarken
"Oğlum seninle gelmemi ister misin? " Dedi yanına gelen görkem beyle Atlas onu kısaca reddetmişti. Arkasını dönüp hızla uzaklaşıp evden çıktı. Yolda giderken o telefondan sevgiyi aramıştı. Cevap vermesini umursamadan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOR (GECE & ATLAS)
Novela JuvenilYıllar önce birleşmiş iki kalpten ne beklenir ki??? Hala birini seven iki kalp vazgeçebilir mi birbirinden ??? Sanırım bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz Amor: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.aşk..