Bölüm 38

1 0 0
                                    

"Ozan yeter annem uyuman lazım" Dedim yatağa uzanmış bir halde ozanı beklerken sonunda koşarak yanıma gelmiş ve uzanmıştı. Bana doğru döndü.

"Anne biliyor musun Atlas abi yanımdayken ben hiç korkmuyorum" Dedi bakışları birleştirdiği ellerine dönerken. Babası hakkında konuşurken hep çekiniyordu. Bunun nedenini bende bilmiyordum.

"Keşke Atlas abi benim babam olsa" Dediğinde onu kendime çekmiş sıkıca sarılmıştım ona.

Hala kendimi Ozan'a nasıl anlatacağımı bilmiyordum. Ozan kollarımın arasında uykuya daldığında üzerini örterek kalkmıştım yataktan. Terasa çıktığımda bahçede oturmuş sigara içen atlası gördüğümde yanına inmeye karar vermiştim. Yanına geçip oturduğumda gibi bakışları bana dönmüştü. Elindeki sigarayı aldığımda ne yaptığıma bakıyordu. Sigarayı söndürmüş ona dönmüştüm.

"Anlat bakalım oğlunla neler yaptınız bu gün oğlun anlat anlat bitiremedi" Dedim geriye yaslanırken atlasın yüzünde oluşan gülümseyle günün gerçekten iyi geçtiğini anlamıştım.

Atlas bana doğru döndü. Hala yüzünden küçük bir sırıtış vardı.

"Çiftliğe gittik gülüm onu annesinin güzel atıyla tanıştırdım" Dedi ardından beni asıl şaşırtan şeyi söylemişti. Bizim Kara'nın bir tane yavrusu olmuştu. Atlas bizim yokluğumuzda ne zaman yurt dışından gelse atla ilgilenirdi. Peki o kadını ne yapacaktı? Atlas yaptıkları her şeyi anlattı teker teker o da ozan gibi heycanlı heyacanlı anlatıyordu. Bu hali gözüme çok tatlı gelirken telefonu çalmaya başladığında göz ucuyla telefona baktım. O kadın arıyordu. Açmadığında ısrar aramıştı.

"Atlas çocuğa bir şey olmuş olabilir bak istersen" Dedim bıkkın bir nefes vermiş açmıştı telefonu ayaklanmış masadan ayrılmıştı. Bir süre arkasından baktım. Sevgi denilen o kadınla konuşurken yüzündeki öfke çok belliydi. Kavga ettikleri apaçık ortadadaydı. Babamın söyledikleri geldi aklıma. Atlası o da seviyordu damadı olarak fakat Atlastan önce ben ve ozan onun için önemliydi. Korkuyordu. Yine üzülmemeden bir kişi uğruna uzaklaşmam dan korkuyordu. Haksızda sayılmazdı. Bakışlarım telefonda kavga eden atlasa döndü. Sinirle telefonu kapatmış orada sakinleşmeye çalışıyordu. Ayaklanıp yanına gittiğim de bir şey sormadan sarıldım boynuna.

Saatt üç buçuk dört gibi cansunun ağlayışına uyanmıştım. Ozanı atlasa bırakmış ışılın odasına gitmiştim. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde işıl bir köşede ağlıyor yalında cansuyu susturmaya çalışıyordu. Cansuyu kucağıma almış ateşini kontrol etmiştim. Altı da temizdi sadece yorgundu ama uyumakta istemiyordu. İkisini yalnız bırakıp cansuyu alarak aşağı inmiştim. Emziğini verdiğimde başını göğsüme koydu. Koltukta uzanır gibi oturmuş bir yandan saçlarını okşamış bir yandan da nini söylüyordum. En az bir saat uğraşmıştım onunla. Sonunda uyuduğunda odasına çıkararak aşağı geri inmiştim. Kendime kahve yapıp tarasın merdivenine oturdum. Uykum kaçmıştı. Olacakları sürekli düşünüp duruyordum. Atlas o kadından kurtulduğu anda nikah yapacaktım. Ne düğüne ne de kına istiyordum. Bu kadar uzatmanın anlamı yoktu. Omuzuma bırakılan örtüyle irkilmiştim.

"Saattin kaç olduğundan haberin var mı uyuman lazım güzelim" Dedi Atlas yanıma otururken

"Atlas o kadın-" Diyordum ki konuşmama izin vermeden

"O kadın artık yok güzelim bu gün gerekeni yaptım. Gitmekte n başka şansı yoktu" Dedi belli ki tehdit etmişti. Bir avukat olarak yaptığı en iyi şeydi. Ozanla vakit geçirmiş sonra eve gelmişlerdi. İşi olduğunu söyleyerek evden çıkmıştı. Belli olmuştu nereye bittiği. Fakat sorun olan bu değildi.Atlas biraz düşünceli gibiydi neyi vardı böyle? Neyse çıkar yakında kokusu..

AMOR (GECE & ATLAS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin