Hande Baladın
Yüzümü yıkadıktan sonra üstümü değiştirmek için dolaba yöneldim. Nasıl olurda benim değil de onun söylediklerine güvenirdi. Tişörtü alıp sinirle dolabın kapağını sert bir şekilde kapattım. Üzerimdekini çıkardığım sırada Zehra içeri girdi. Tamamen ona dönmeden başımı çevirip kısa bir bakış attım.
" Çıkar mısın üzerimi değiştiriyorum."
Bana doğru yaklaşıp tam arkamda durdu. Ellerini belime sarıp omzumdan öptüğünde istemsizce gözlerim kapandı.
" Lütfen böyle yapma. Özür dilerim seni dinlemem gerekirdi."
" Keşke ses kaydını dinlemeden öncede bu kadar anlayışlı olsaydın."
" Ses kaydını dinlemedim, sana inanıyorum herhangi bir kanıta ihtiyacım yok ben senin o evden çıkarken görüntülerin olunca ne bileyim. Özür dilerim şüphe bile etmemem gerekirdi."
" Gerçi dinlemediğin belli oluyor."
" Nasıl belli oluyor."
" Çok sakinsin."
Belimdeki kollarını gevşetip yanıma geçti.
" Ne demek bu."
" Bence dinlemelisin. Geç içeri geliyorum."
" Hande ne oluyor."
" Geç işte içeri öğreneceksin."
Zehra salona geçtiğinde hızlıca üzerimi değiştirip yanına geçtim. Koltukta oturmuş beni bekliyordu. Yanına oturup telefonu önümüze çektim.
" Hazır mısın?."
" Aç hadi."
Ses kaydı oynamaya başladığı anda çatık kaşlarla bana dönmüştü. Ses kaydı bittiğinde bir süre sessizlik oldu. Sonra birden sinirle ayağa fırladı.
" Geberteceğim onları. Kaza yapmana Hale mi sebep oldu?. Ne zamandır biliyorsun bunu?."
" Zehra sakin ol. Onun yaptığına dair kesin bir kanıtım yoktu, ama bugün önüme bir fotoğraf düştü Hale'nin arabasının önünde çekilen bir fotoğraf. Beni sıkıştıran arabanın fotoğrafı."
" Allah kahretsin ben onu evime aldım. Arkadaşım dedim ben ona bu yaptığının bedelini ödeyecek."
" Zehra bilmiyormuş gibi yapman lazım zaten o büyük ihtimalle aramız açılsın diye bu darp olayını uydurdu. Sen de uyum sağla."
" Asla, hatta şimdi gidip darp nasıl oluyormuş göstereceğim ona."
Ani bir öfkeyle kapıya yöneldiğinde hızla önüne geçtim.
" Zehra saçmalama."
" Hande ölebilirdin şimdi sakın bana saçmalama deme. Önce o Hale'yi sonra da Kaan'ı geberteceğim."
" Kaan işin içinde değil. Yani başta içinde ama sonradan değil."
" Kendi ağzıyla söylüyor kız nasıl işin içinde değil."
" Sen aradığında Kaan'ın yanındaydım, ortadan kaldırdıkları arabayı bulacak şu an bana yardım ediyor." Şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu.
" Kaan'la iş birliği mi yapıyorsun. Beni senin kariyerini bitirmekle tehtit etti. Onun yüzünden neler yaşadık biz."
" İş birliği falan yapmıyorum. Ona hesap sormaya gittim oraya, Hale'nin bana kaza yaptırdığı arabayı saklamış. Onu bulacak belki işimize yarayabilir."
" Sana inanmıyorum yalan söylüyor olabilir ona güvenemeyiz."
" Güvenmiyorum zaten sadece işimi görüyor."