Hande Baladın
Maçı kazanmışlardı ama maç boyunca dalgalı performansından dolayı mutsuz olan sevgilimi teselli etmek için türlü sevimliliklerle kendimi soyunma odasının bulunduğu alana aldırmıştım. Soyunma odasının yanında bulunan deponun kapısını açmış Zehra'nın çıkmasını bekliyordum. Kapıdan her çıkan bana bakıp bir kahkaha atıyordu. Şu an ise Ayça'dan azar işitiyordum.
" Bravo yani sana. Kızın maçı olduğunu bile bile moralinin içine sıçtın. Hem de suçluyken. Bir de Gio'dan azar yedi senin yüzünden."
" Ya tamam Ayça özür dileyeceğim işte gitsene artık sen."
" Süper ya beni de azarla."
" Ayçacım canım arkadaşım tamam diyorum."
" İyi gidiyorum ben. Saatli bomba gibi zaten patladığında yakınlarda olmak istemem."
Öpücük atıp arkasını döndüğünde uzaklaşmasını izledim. Ben Ayça'nın arkasından bakarken Zehra kapıdan çıkmıştı. Bana döndüğünde anında kaşları çatıldı. Konuşmasına fırsat vermeden kolundan tutup depoya çektim ve kapıyı kapattım. Hızla kolunu çekip omzuma vurdu.
" Ne yapıyorsun Hande?."
Ona aldığım çiçekleri uzatıp yüzüme sevimli bulmasını umduğum gülümsememi yerleştirdim.
" Özür dilerim sevgilim."
Çicekleri alıp hiçbir şey demeden yüzme bakmaya devam etti.
" Küçük bir şakaydı sadece Zehra konunun buralara kadar gelmesine sinirlendim sadece. Söylediğim şeyler için gerçekten çok özür dilerim lütfen beni affet."
" Tamam."
" Affettin yani."
" Evet."
" Yüzün ve vücut dilin tam aksini söylüyor ama."
" Maç yüzünden moralim bozuk."
" Peki moralini nasıl yerine getirebilirim."
Gülümsemem genişlediğinde elimi beline atıp kendime doğru çektim. Beni geriye doğru ittiğinde yüzüm asıldı.
" Sırnaşma hemen."
" Ama çok özledim."
" Sen niye bu kadar mutlusun şu ateşli öpücüğü mü aldın yoksa?."
" Henüz almadım ama almayı bekliyorum."
Elindeki çiçekle kafama vurduğunda kahkahamı içimde tutamadım. Ben gülerken Zehra söylenmeye başlamıştı.
" Hayvan. Bir de gelmiş özür diliyorsun."
" Sevgilim ben ateşli öpücük almak istiyorum derken seni kastetmiştim."
" Hee. Kafa mı bırakıyorsun insanda."
" Hee ya. Peki alabilir miyim?."
" Alamazsın canım."
" Peki o zaman seni bir günlüğüne tatile götürebilir miyim?. Yarın of günün ben de hâlâ raporluyum zaten bir şey demezler ne dersin?."
" Nereye götüreceksin."
" Yani zaman kısıtlı olduğu için çok uzaklaşamayız ama yakınlarda güzel bir otelde kafa dinleyebiliriz. Biraz uzaklaşmak iyi gelir. Ne dersin?."
" Aslında çok iyi olur."
" Ben her şeyi ayarladım zaten akşam geçeriz o zaman otele."
" Madem ayarladın neden soruyorsun?."
