Hande Baladın
Saat 10 olmuştu ben hâlâ asalak herifin mesaj atmasını bekliyordum. Huzursuz olmam için bu kadar saat bekliyordu. Telefonum titrediğinde hızla mesajı açtım. Attığı konumu açıp evden çıktım kısa bir mesafeydi konuma bakarak yürürken varış noktasına ulaştınız sesiyle başımı kaldırıp etrafıma baktım. Sahildeydim ama kimse yoktu sıkıntıyla iç çekip telefonu cebime koydum.
" Yine fazla gerginsin kızım."
Bakışlarımı elleri cebinde yanımda duran adama çevirdim. Elimdeki çantayı göğsüne bastırıp gerilemesini sağladım.
" Al paranı defol git."
" Sinirlerini biraz kontrol edebilsen seninle çok iyi anlaşacağız."
" Dalga mı geçiyorsun sen benimle."
" Hayır, aksine çok ciddiyim."
" Boş konuşma, paranı aldın rahat bırak arık beni."
" Söylediklerini düşündüm ve ilişkimiz için sana bir adım atmaya karar verdim."
" Değil adım atmak bana koşarak gelsen bile ömrümün sonuna kadar senden nefret edeceğim."
" Ama sana çok büyük bir iyilik yaptım."
Yüzündeki gülümseme bir şeyler karıştırdığının habercisiydi.
" Senin birine iyilik yaptığın nerede görülmüş."
" Benimle o şekilde konuşamayacağını öğreneceksin Hande. Beni insanların içinde küçük düşüremezsin."
" Bu mu derdin, seni hiç tanımayan bir insana rezil olmak mı. Sen yıllarca bizi herkese rezil ettin şimdi mi umruna takar oldun rezil olmayı."
" Hayır."
" İşim var uğraşamam seninle."
Arkamı dönüp gidecekken bileğimden tutup kendine çevirdi.
" Bekle daha hediyen gelmedi."
" Ne hediyesi ya ne zırvalıyorsun yine sen. Senin aptalca oyunlarına ayıracak vaktim yok benim."
" Bana yok ama belki ona vardır."
Gözleriyle arkamı işaret ettiğinde başımı çevirdim. Arkamdan yavaş adımlarla karşıma geçip duran kadına baktım.
" Defne."
Sesim şaşkınlıktan fısıltı gibi çıkmıştı. Buna bir anlam yüklemiş olacak ki gözleri dolduğunda boynuma sarıldı. Tepkisiz kaldığımda kolları yavaşça gevşedi bir adım gerileyip gülümsedi.
" Üzgünüm kendimi tutamadım."
" Ne işin var senin burada."
" Benimle görüşmek istemişsin. Baban yolladı adresi."
" Sen de ona inandın öyle mi."
Etrafıma bakıp ağır adımlarla bizden uzaklaşan babamın peşinden koştum. Elimi omzuna atıp durmasını sağladım.
" Neyin peşindesin sen, ne şimdi bu."
" Bugün ondan bahsedince özlemişsindir diye düşündüm."
" Düşünme, götür onu buradan."
" Gitmesini çok istiyorsan ona söylersin Hande. Kendi geldiği gibi yine kendi gider."
Arkasını dönüp yürümeye devam ettiğinde onu durduramadım. Boşlukta gibi hissediyordum garip bir histi. Yavaş adımlarla Defne'nin yanına ilerledim. Karşısında durduğumda hâlâ dolu gözlerle bana bakıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/318959896-288-k111418.jpg)