Dudaklarımda hissettiğim dudaklarla çoktan ona teslim olmuştum. Buraya gelirken bayrakları bu kadar hızlı suya indireceğimi düşünmemiştim ama Zehrayla olan savaşlarımın hiçbirini kazanamayacağımı biliyordum. Zehra benim bu hayattaki tek zafımdı ve bunun farkındaydı.
Hande Baladın
Dudakları benden ayrıldığında kendimi boşluğa düşmüş gibi hissettim. Elini yanağıma koyup yavaş hareketlerle okşadığında huzurla gülümsedim. Bu kapıdan girmeden önce hissettiğim bütün olumsuzluklar yok olmuştu. Onun dokunuşlarına bile bu kadar muhtaç olduğumu yeni yeni fark ediyordum. Onu kaybetmemesi gereken kişi bendim şimdiye kadar yaptığım her şey için beni affetmesi gereken oydu.
" Ne düşünüyorsun."
Yumuşak ses tonu düşüncelerimi böldüğünde kapalı olan gözlerimi açtım. Yüzünde ve gözlerinde gördüğüm yorgunluk benim eserimdi.
" Seni düşünüyorum."
" Beni mi?."
Başımı sallayıp parmaklarımı yüzünde ve gözlerinde gezdirdim.
" Bu yorgunluk benim eserim."
Gülümseyip yüzünde gezdirdiğim elimi tuttu ve göğsüne koydu. Hızlı hızlı atan kalbini hissettiğimde ben de gülümsedim.
" Bu da senin eserin."
" Seni hissetmek çok güzel."
O da elini kalbimin üstüne koydu.
" Seni hissetmekte öyle."
Ortamdaki yoğunluk ondan uzak durmamı imkansızlaştırıyordu. Kendimi daha fazla ondan uzak tutmak istemiyordum. Zaten ustesemde başarılı olamayacaktım. Elimi ensesine koyup kendime doğru çektim o da bunu bekliyormuş gibi beni hiç bekletmeden karşılık verdi. Bir gecede onu öpmeyi bu kadar özlemem hiç normal değildi. O da elini enseme attığında hiç beklemeden kucağıma çekip ayağa kalktım. Kıkırtısını duyduğumda başımı geri çekip yüzüne baktım.
" Ağırlaştın mı sen biraz."
Omzuma vurup yere inmeye çalıştı.
" Bıraksana Hande ineceğim."
" Şaka yaptım."
" Çok komiksin gerçekten."
" Sen de çok güzelsin. O kadar güzelsin ki gözlerine bakarken bile nefesim kesiliyor gibi hissediyorum. Bence bu yüzden beni öpmeye devam etmelisin."
Gözlerini kısarak bana bakmaya devam ettiğinde dudaklarına doğru uzandım ama kendini geri çekti.
" Yok sana öpme falan indir beni."
" Tamam hayatım indireceğim."
Odaya doğru ilerlemeye başladığımda kollarını boynuma doladı. Odama girip ayağımla kapıyı kapattım, sert olmayacak bir hızda Zehra'yı yatağa bırakıp üzerine eğildim.
" Çekil Hande anın bütün büyüsünü bozdun."
" Hayatım büyülü olan an değil sensin."
" Hiç uğraşma beni eykileyemezsin şu an."
" Öyle mi diyorsun."
" Öyle diyorum."
" Çok güzelsin."
" Bakma şöyle çekil."
" Çekilemem, çok özledim seni."
" Ben de seni çok özledim."