Hande Baladın
Onu duyuyordum ama gözlerimi el ele çıkışa yürüyen ikiliden alamıyordum. Simge de hâlâ olduğu yerde dikilmiş onları izliyordu.
" Simge abla gelsene buraya." Ebrar telaşla konuşunca Simge hızla yanımıza gelip ayak ucuma çöktü.
" Hande canım bana bak." Eliyle çenemden tutup kendine çevirdi.
" Ebrar su versene."
Aldığı suyu bana uzattı ben hâlâ boş boş yüzüne bakıyordum.
" Hande biraz içer misin." Ben cevap vermeyince suyu eline döküp yüzüme sürdü. Gözlerimi yüzüne sabitlediğimde peçeteyle yüzümü siliyordu. Ebrara döndüm şaşkınlık ve endişe karışımı bir yüzle bana bakıyordu.
"Bu nasıl olur." Kafamı ellerimin arasına alıp bir kaç kez tekrarladım. Histerik bir gülüş atıp kafamı kaldırdım.
" Haklıymışım, bana aynı şeyi ikinci kez yaşatıyor beni yine onun yokluğunda kullandı. Sonra da bile isteye onun kollarına gitti." Simge eliyle yanaklarımı sildi.
" Tamam bak ben de çok şaşkınım ama burada konuşmayacağız bunu ağlama kalk hadi."
" Ağlıyor muyum." Simge anlamsızca yüzüme baktı. Elimi yanaklarıma attığımda silinmesi gereken yeni gözyaşları vardı.
" Simge ben hissetmiyorum. Sanki bütün ruhum çekilmiş gibi." Simge koluma girip beni kaldırdı.
" Tamam Handan gel benimle bana gidiyoruz tamam mı. Ebrar valizleri al gel çabuk." Kafamı sallayıp yürümeye başladım bir yandan valizleri almaya giden Ebrarı izliyordum. Şu an ne düşünmeliyim ne yapmalıyım ne söylemeliyim bilmiyordum. Simge kendi arabasının araka kapısını açıp beni oturttu. Ebrarla birlikte valizleri bagaja koyup şoför koltuğuna geçti Ebrar yan koltuğa geçmek için kapıyı açtığında çantasını koltuğa bıraktı.
" Sen Handenin yanına geç Ebrar." Ortamda benim gülüşüm duyulunca ikiside bana döndü.
" Korkma Simge kendimi arabadan falan atmam bırak kız istediği yere otursun." Ebrar ön kapıyı kapatıp arka kapıyı açtı.
" Bencede buraya oturayım." Simge arabayı çalıştırıp yola koyuldu. Herkes inanılmaz sessizdi yol boyu kimse konuşmamıştı, bu sessizlik beni daha fazla düşünmeye itmişti. Bunu bana nasıl yaptı, neden yaptı aslında artık nedeni önemsizdi. Ne olursa olsun benim karşımda bir gece önce bana seni seviyorum diyen kadın o adamı öpmüştü. Kafamda şu an milyonlarca senaryo dönüyordu ama hiç bir açıklama bana bu yaptığının getireceği sonuçları hafifletmiyordu.
" Hande sana diyorum geldik." Ebrarın beni dürtmesiyle ona döndüm.
" Ha, evet şey pardon dalmışım." İçimde kendi kendime binlerce yüzleşme yapmıştım ama onlarla bunu konuşacak gücü kendimde bulamıyordum. Kapıyı açıp indiğimde Ebrar hemen yanıma gelip koluma girdi.
" İyiyim Ebrar kendim yürüyebilirim."
Yürüyemezdim şu an tek isteğim ben kuyruğu dik tutsam bile onların yanımda olmasıydı tek başıma bu gerçekle yüzleşmek berbattı. Ebrar söylediklerimin aksini yaparak tekrar koluma girdi.
" Biliyorum ama ben sensiz yürüyemem şu an hadi gel." Beni bagaja doğru ilerletip valizleri indirdi kendi valizime uzandığımda Simge benden önce davranıp sürüklemeye başladı valizi.
" Aldım ben."
" Ben de taşıyabilirim."
" Evet ama ben taşıyorum bak bir daha olmaz keyfini çıkar."