Zehra Güneş ( 2 gün sonra )
Kapının önünde beni bekleyen Kaan'ın arabasına bindim. Plan hazırdı yolda bir şekilde telefonunu alıp Ebrara haber verecektim o da mesajı yollayacaktı umarım işler yolunda giderdi. Düşüncelerimden sıyrılıp hâlâ hareket etmeyen Kaan'a baktım.
" Ne duruyorsun sürsene."
" Saatlerdir aşağıda bekliyorum bari bir selam verseydin."
" Geldim in diye aramak yerine önceden geliyorum diye haber verseydin beklemezdin."
Önüne dönüp arabayı çalıştırdı. Bir de selam bekliyordu bu gurursuzluk şaka olmalıydı.
" Nasılsın." Çok garip bir insandı cidden bunu soruyor muydu. Cevap vermeden telefonumla ilgilenmeye devam ettim.
" Sana diyorum."
" Tehtit ve şantajla yapmak istemediğim şeyleri yapmaya zorlanıyorum sence nasılım."
" Güzel bir tatil olacak."
" Dalga mı geçiyorsun."
" Hayır benim için güzel olacak sen de keyif almaya çalışsan iyi edersin."
Ters bir bakış atıp önüme döndüm. Komik olduğunu falan mı düşünüyordu acaba. Biraz daha zaman geçtiğinde hâlâ telefonunu nasıl alacağımı düşünüyordum yakalanmaktan bu kadar korkmamın sebebi kendim için değildi eğer yakalanırsam haberi hemen servis ederlerdi. Aklıma gelen fikirle telefonumu tekrar elime aldım Ebrar'a hazır olması gerektiğini belirten bir mesaj attım. Radyoyu açıp kanalları gezmeye başladım, sıkılmış gibi ofladım ve kafamı geri yaslayıp Kaan'a döndüm.
" Telefonunu verir misin en azından bluetooth'a bağlanayım da bu işkence gibi yolda zaman hızlı geçsin."
Kuyruğu hâlâ dik tutuyordum birden yumuşak bir tavır sergilesem büyük ihtimalle daha çok şüphelenirdi.
" Kendi telefonunu bağlasana."
" Sağ ol aklıma gelmemişti benim. Şarjım bitmek üzere, olsa senden ister miyim."
Tereddütle telefonu uzattı. Hızla kendi telefonumdan mesajı göndermeleri için Ebrar'a yazdım.
" Neden kendi telefonunda açık."
" Şarkının adına bakıyorum Kaan merak etme yemem telefonunu."
Gözlerini tekrar yola çevirdi. Dışarıdan soğukkanlı gözüksemde üç buçuk atıyordum. Bu esnada gelen link'e tıkladım telefon bir iki saniye donar gibi olduğunda tereddütle kaşlarım havalandı. Gelen link silindiğide rahat bir nefes aldım telefona giren kişi işini sağlama alıp silmiş olmalıydı. Hemen bir şarkı açıp telefonu Kaan'a uzattım.
" Bu şarkıyı mı aradın okadar süre."
Heyecanla öylesine bir şarkı açmıştım ne açtığımı bile bilmiyordum.
" Adını unutmuştum o yüzden."
İnanmış gibi duruyordu tekrar yola döndüğünde arkama yaslanıp derin bir nefes verdim. Telefonuma gelen bildirimi heyecanla açtım.
Ebrar: işlem tamam.
Ben: sen hallebilidin mi Bekir'i?
Ebrar: hallettim sayılır haber bekliyorum merak etme her şey yolunda gidecek.
Rahat bir nefes alıp arkama yaslandım. En azından sorunun bir kısmı hallolmuş sayılırdı. Eğer bunları en başta Ebrar'a anlatmış olsaydım belki hiç bu durmda olmayacaktık. Yine de zararın neresinden dönersek kârdı.