POYRAZ-12

8.5K 344 13
                                    

Ne vardı sanki pat diye içeri dalıyordum, tamam ben kasları sayesinde göz şöleni yaşamış olsamda çocuğun karşında kalakalmıştım. Bir kaç dakika sonra "Bücür işim bitti gel istersen." diye bir ses yükseldi kapının arkasından.

Bu sefer daha temkinli davrandım ve hemen pat diye içeri dalmadım.

"Uraz. Kesin giyiniksin dimi?"

"Kesin."

"Tamamen giyinik misin?"

"Evet Alya. Gel artık."

"Biraz bile çıplak değilsin dimi?"

"Gel lan şuraya!"

"Tamam. Sadece tedbir alıyordum. Tedbiri elden bırakmamak gerek." Dedim ve içeri girip kapıyı kapattım.

"Şey diycektim ben...Şey...Yani...Sen sabah geldin ya kulübeye"

"Evet." Dedi. İşte şimdi ciddileşmişti.

"Sonra gittin ya. Neden?"

"Ne neden?"

"Rüzgar gelince neden gittin?"

"Konuşmanız için yalnız bıraktım sizi."

"Ama belki konuşmak için gelmemişti."

"Nasıl yani?"

"Ne bileyim. Sadece bir arkadaşa bakıp çıkacaktı belki." Saçmalama qeyf. Bir arkadaşa bakıp çıkmak? Zeka fışkırıyor mübarek.

"Bir arkadaşa bakıp çıkmak nedir? Açıklar mısın?"

"Neyse...Gidiyo muyuz?"

"Bilmem. Belki Rüzgar'cığının seni gıdıklamasını istersin." Dedi ve rüzgar ile gıdıklamak kelimelerine vurgu yaptı.

"Sen bizi mi takip ettin?"

"Hayır. Öylesine ordan geçiyodum"

"Yalan söyleme. Orada neden dolaşasın ki. Ormanın ortasında."

"Tamam biraz takip etmiş olabilirim."

"Ne hakla takip ediyosun?" Dedim. Sesim biraz yüksek çıkmış olabilir ama beni niye takip ediyor?

"O ne hakla seni gıdıklıyo?!" Diye üstüme kükredi.

"Çünkü sevgilim!" Dedim ve dediğim an pişman oldum. Hay ağzıma böğürtlen tıkasaydılar da demeseydim.

"İyi! O zaman git sevgilinin yanına!" Dedi ve kulübeden çıktı. Elimle alnımın ortasına vurup kendime hakaretler yağdırdıktan sonra hemen arkasından koştum ve sırtına atladım. Beklemediği için sendelese de kendini toparladı ve düşmedik.

"Alya in sırtımdan." dedi dişlerinin arasından.

"Olmaz. Beni dinleyene kadar olmaz."

"Söyle." Dedi. Kendini sıktığı çenesinden ve kollarından anlaşılıyordu. Uuu sinirli çik tirstim.

"Ama öncelikle bir şey var. Sanırım düşüyorum." Dedim fakat ben daha düşmeden ellerini dizlerimin altına koydu ve biraz hoplayarak düşmemi engelledi.

"Ben yalan söyledim. Rüzgar ile sevgili falan değiliz. Daha yeni tanıştık. Otobüste. Yemin ederim. Gerçekten. Sen öyle deyince bir anlık sinirle söyledim."

"Eee?" Dedi fakat çenesini ve kollarını sıkmıyordu.

"Sinirlendin ya işte. Onun için söyledim. Özür dilerim."

Birşey söylemedi ve yürümeye devam etti.

"Uraz. Küs müyüz?"

"Alya. Çocuk muyuz?"

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin