Rüzgar'ın ağzından...
Sırf Alya'ya daha yakın olabilmek için 11. Sınıfların dersine giriyordum. Bahanemi de bulmuştum. Alya'nın 2 sıra gerisinde oturuyordum ve böylece daha az dikkat çekerek onu izleyebiliyordum. Ta ki Uraz ile birlikte sınıftan atılana kadar. İlk gün onu gördüğümde aşık olmuştum ama platonik ve zararsız bir aşk sandım. Dün akşama kadar bu yönde düşünüyordum. Beni neden öptü? Hemde Uraz'ın önünde. Peki Uraz neden onu da alıp gitti? Onlar sevgili değildi belki, ama birbirlerine karşı bir şeyler besleyebilirlerdi. Gerçi Uraz Çağlar'ın ününü bilmeyen yoktur. Onun gibi bir adam hemen aşık olamaz. Olsa bile benim Alyama değil! Benim Alyama olmaz, olmamalı. Sadece söylemek değil uygulamak da gerek. İşte bu yüzden-
"Rüzgar!"
Öğretmenin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve cevap verdim.
"Buyrun benim."
"Çık dışarı!" Dediğinde itiraz etmeden dışarı çıktım. Çıkmaz olaydım. Uraz'ın kafası Alya'nın saçlarının arasında, Alya'nın kafası ise Uraz'ın göğsündeydi. Onlara daha fazla bakmamaya çalışarak diğer dersin olacağı kulübenin yakınlarına gittim ve planımı tasarlamaya başladım...
On dakika sonra Alya bizim kulübeye gelecekti. İşte bu yüzden biraz heyecanlıydım. Herşey planıma uymuştu. Geometri dersinin sonunda Alya'yı çağırmıştım. İşi olmadığı için kabul etti. Planım tıkır tıkır işliyordu...
"Merhaba Rüzgar, naber." Dedi ve içeri geçti. Üstünde kot şortu, sarı askılı bluzu ve krem rengi sandaletleriyle herzamanki gibi şirin ve seksi gözüküyordu. İşte onu bu yüzden de seviyordum.
"İyi işte. Bugün dakika bir gol bir oldu." Dedim ve gülümsedim. Yalandan bir ifadeyle somurttu.
"Off. Boşver ya. Uraz yüzünden."
Sessiz geçen birkaç dakika sonra ilk ben konuştum.
"Alya aslında benim beceriksiz olduğum bir konuda yardım istemek için çağırdım seni.""Bak bunu öğrendiğim iyi oldu. Neymiş bakalım?" Deyip gülümsedi. İşte en sevdiğim an geliyordu.
"Şu kahveleri bir türlü yapamıyorum. Sen biliyorsan yardım edersin değil mi?" Biraz, hatta bayağı saçmaydı ama aklıma başka birşey gelmemişti.
Önce biraz garipsedi fakat ardından "Biliyorum tabii yardım ederim."dedi. İyi kalpli meleğim.
"Hem bakalım elin lezzetli miymiş." Dediğimde güldü ve minik mutfağa yöneldi. İşte şimdi güzel an geliyordu. Güzel bir şekilde kahveleri yapmayı öğretti sonra ben yatağın üstüne oturdum ve kahveleri getirmesini beklemeye başladım...
Tam da tahmin ettiğim gibi oldu. Alya misinaya* takıldı ve kahveleri benim üzerime döktü. Biraz yandım ama değerdi. O panikle bana bakarken ben hemen tişörtümü çıkarttım. Üç yıldır spor yapmam şimdi işime yaramıştı. Hala panik yapıyordu ama kaslarımdan gözünü ayıramıyordu. Belki karnıma döküldüğü içinde olabilirdi ama olsun.
"Rüzgar ben özür dilerim gerçekten. Birşeye takıldım galiba. Bende anlamadım." Diyerek sürekli özür diliyordu.
"Alya." Dediğimde bana çevirdi mavilerini.
"Sakin ol. Fazla yanmadım. O kadar da önemli değil." Dedim ve yatakta onun üstüne eğilmeye başladım. Ben eğildikçe o geri gidiyordu. Sırtı yatağa deyip de tam yatma pozisyonuna geldiğinde ellerini çıplak göğsüme koyup "Rüzgar" dedi. "Söyle güzelim." Dediğimde hemen "Napıyorsun. Üstümden kalksana." Dedi. Tam ağzımı açmışken kapının kırılma sesi geldi ve Uraz benim üstüme atıldı. Boş bulunduğum için yumruğu karşısında yere serildim. Ama çevik hareketimle bende ona yumruk attım...
![](https://img.wattpad.com/cover/41031655-288-k924634.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POYRAZ
ChickLit*Küfür İçerir* Uyuz Kahraman ve Yaramaz Bücür'ün hikayesi... Birbirlerine bağlanan ama kabul etmeyen iki aşık... "Ona aşık mıydım? Hayır! Ama...Çok yakışıklı bee, ayrıca zengin. Ay ne güzel zengin kocam olucak sanırım. Yine saçmaladım bundan koca fa...