-Birkaç gün sonra-
"Alyaaaağğğğ. Kızım uyansana"
Diye bağırarak odamdan içeri dalan Beste sağolsun uykumdan eser kalmadı. Bu şimdi neden gelmişti ki? Acaba yine ne isteyecek diye düşünürken Beste bunu anlamış olacak ki"Bugün tekrardan dövmeciye gideceğiz. Hadi." Dedi. Yatakta doğrulup bağdaş kurdum.
"Beste siktirip gider misin lütfen? Ayrıca neden 8 de kalkıyoruz?!"
"Çünkü hazırlanıcaz."
"Ne için?"
"Sen hazırlanma umrumda değil ama beni hazırlayacaksın. Dimi?" Dedi ve şirin bakışlar atmaya çalışmaya çalıştı. Beste'nin dilinden kurtulamayacağımı bildiğim için yataktan kalktım ve Çağan'ın odasına gittim. Ben erken kalktıysam o da erken kalkacak! Tabii önce yüzümü yıkamam gerektiğini düşünerek banyoya gittim ve yüzümü yıkadım. Daha sonra hızlı adımlarla Çağan'ın odasına gittim ve yatağının yanına çömelip saçlarımın ucunu burnuna ve yanaklarına gezdirdim. Fakat öküzün bana kafa atacağını hesaba katmadığım için biraz yakın durdum ve beklenmeyen son...
Bana kafa atınca direk kendimi geriye attım ve elimi refleks olarak burnuma götürdüm.
"Ağağağağağaaaa! Çağan! Ağzına sıçayım Çağan!" Diye çemkirdim.
"Lan salak! Sen ne diye saçını burnuma sokuyosun!"
"Şaka yapayım dedim! Nerden bileyim böyle olacağını! Al işte! Artık nasıl bir rüya görüyorsa..." Dedim ve burnumun kanamasına aldırmadan picsmile yaptım. Bir ortamda sürekli dalga geçen bir piç vardır ya. İşte o bendim. Herne durumda olursam olayım bu benim hayat felsefem gibi birşey olmuştu...
*****
Uzun bir uğraştan sonra kanama durmuştu ve Çağan inine -odasına- girdi. Beste ve bende mutfağa geçip ekmek arası peynir yedik.
Üşengeçlik mod:on
Yedikten sonra benim odama gittik ve Beste'yi hazırladım! Artık neye hazırlanıyorsa... Beste'nin işi bitince ben de kot şortum ile beyaz bluzumu giydim. Aşağı inip telefonumu ve anahtarlarımı alıp kapıya çıktım. Beste de gelince duymayacağını bilsem de "Biz çıktııkk." Dedim ve kapıyı kapattım. Bugün yine taksiye bindik. Yolumuz biraz uzundu. Uzun yolculukları hiç sevmem.Uraz ile dolaştıktan sonra eve geldiğimde hemen yatağa yatmış ve uyumuştum. Ertesi sabah Uraz'a 'Günaydın. Ben Alya.' Yazmıştım. O da aynı şekilde 'günaydın' yazmıştı. Daha sonra hiç konuşmadık ve herşey aynı geçti. Aslında şimdi arasam mı? Belki yine buluşuruz. Ama neden buluşacağız ki? Hem utanırım ben. Amaaan neyse ya. Buluşsak ne olacak ki. Belki de işi var çocuğun. Herkes bizim gibi işsiz değil ki. Zaten okulların kapanmasına bir hafta falan kaldı. Hiç işim olmayacak.
Çok işsizim keşke ölsem
Ben bütün bunları düşünürken gelmişiz. Parayı birlikte ödedik ve arabadan inip dükkana doğru gittik. Dükkana geldiğimizde kapı açıktı ama içeride yine kimse yoktu. Tekrar aynı hataya düşmemek için 'kimse yok mu?' Diye sormadım ve içerideki odaya yöneldim.
Tahmin ettiğim gibi Doruk içerideydi. Sadece Doruk da değil yanında Uraz ve Kutay da vardı. Bunlar niye buradaydı ki?
Alya salak mısın arkadaşlarının dükkanına gelemzler mi?
Diyen iç sesime yine kulak asmadım ama bu sefer haklıydı. Geldiğimizi ilk önce Kutay gördü ve koşarak bana doğru gelip sarıldı.
"Kutay gurbetten gelmedim."
"Olsun özledim ben." Dedi ve geri çekildi.
"Selam gençler. Napıyonuz?" Diyerek Beste de içeri girdi.
Bakışlarını takip ettiğim zaman Doruk'a baktığını gördüm ve niçin süslendiğini anladım. Pis sürtük. Doruk ve Uraz yine cevap vermedi.
"Selam genç bayan." Dedi Kutay
"Saçmalamayı kesin."
"Saç malanmaz. Taranır." Dedi ve Kutay ile Beste hunharca gülmeye başladı.
Onları es geçip Doruk'a yöneldim. Hiçbişey söylemeyip sadece gözleriyle sedyeyi işaret etti bana. Uraz ve Doruk neden evdeki gibi değiller? Yani evde hep gülüyorlardı. İç sesim nerdesin? Bunları düşünürken sedyeye uzanmıştım zaten. Hızlıca saçlarımı topuz yaptım.
*****
Dövmeciden çıktıktan sonra yine eve gelmiştik. Bugün Beste ile 'kız gecesi' yapıcakmışız. Ne kadar da güzel. Çok mutlu oldum. Ne gerek vardı ki. Eve geldiğimizde annem de gelmişti. Bugün cumaydı ve altın günü vardı.
Kesin annem birşeyler almıştır diye düşünerek mutfağa gittik. Tabiki sessiz adımlarla çünkü annem o yemekleri Çağan için alıyor. Ha ha ha ben bu börekleri ona yedirir miyim? Asla.
FBI ajanı gibi gizlice mutfağa girdik. Beste'ye börekleri alması için ellerimle işaret ettim.
"Ne?" Dedi. Salak. Aynı işaretleri tekrar yaptım.
"Hareket mi çekiyon lan."
"Hayır gerizekalı börek tabağını ve kısır tabağını sen al diyorum."
"Haaa tamam. İnsan gibi söylesene."
"Sus."
Beste tabakları alınca bende kek tabağını ve çatalları alıp odama doğru yöneldim. Görevi başarıyla tamamladık. Odaya girdiğimde yatağımda oturan Beste ve kucağındaki tabakları gördüm. Bu kız gerçekten aptal.
"Beste. Kalk lan ordan. Çarpılıcam senin yüzünden."
"Off. Tomom bo."
"Önce bitir sonra konuş." Dedim ve kucağındaki tabakları aldım. Öküz! Elleriyle yemiş. Örtüyü yere serip tabakları üstüne koydum ve yere oturdum. Aynı şekilde Beste de.
"Beste"
"Ha?"
"Ne zamandır hoşlanıyorsun?"
"Komdon?"
"Obamadan. Salak. Anlamadığımı mı sandın"
"Tomom bo...Hoşlanmak değil de ne bileyim. Değişik biri. Yani hem yakışıklı hem karizmatik. Ama hiç konuşmadı."
"Bende anlamadım. Onların evindeyken yani Doruk ile Uraz' ın sarayyavrusundayken ikisi de gülüyordu, konuşuyordu. Şimdi neden böyle oldu anlamadım. Belki canları sıkkındır."
"Sen onların evine mi gittin?"
"Ben gitmedim. Onlar götürdü. Yani ben sana anlatıcam sonra dedim ya işte"
"Aaa doğru bide o vardı çabuk anlatıyosun." Dedi
Beste'ye herşeyi anlattım. O da beni can kulağıyla dinledi. Sonra zaten yorum yapmadı bayağı şaşırmış olmalıydı galiba.
"Beste."
"Ne"
"Şimdi o gün kafeden neden hemen çıktığını anlatıyosun."
"Ne bileyim. Sizi sevgili sandım öyle olmayınca da hayal kırıklığına uğradım. Hem zaten bak iyi olmuş ne güzel dolaşmışsınız."
"İyi. Bir daha olursa seni gırtlaklarım." Dedim ve gözlerimi kıstım. Ellerini iki yana kaldırmış bir şekilde "tamam apla. Büyüksün." Dedi.
"Beste saat 3 olmuş."
"Eee. Alya okul bitti canım. Hani okula gitmiyoruz ya. Zaten yarın cumartesi"
"Uykum geldi ya. Sabahın 8 inde kaldırdın."
"Aslında benim de biraz uykum geldi."
"Git dolaptan çarşaf yastık bilmemney falan al."
Sonunda Beste kendi yatağını hazırladı ve ışığı kapatıp yatağına uzandı. Bu süreçte ben durur muyum? Tabii ki evet. Hiç kendimi yoramam...
*****
Bölümü kaydetmeyi unuttuğum için gecikti. Çok sorry beybiler. -pınar
Hikayeyi beğendiğinize dair yorum yapın lütfen. Veya vote verin.
Pınar&Görkem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POYRAZ
ChickLit*Küfür İçerir* Uyuz Kahraman ve Yaramaz Bücür'ün hikayesi... Birbirlerine bağlanan ama kabul etmeyen iki aşık... "Ona aşık mıydım? Hayır! Ama...Çok yakışıklı bee, ayrıca zengin. Ay ne güzel zengin kocam olucak sanırım. Yine saçmaladım bundan koca fa...