POYRAZ-37

4.4K 206 14
                                    

"Good morning Vietnam!"

Diye çığıran bir Bestenin sesiyle uyanmak ne kadar güzel olabilirdi ki? Ay Sam, seni şimdi daha iyi anlıyorum bebeğim...

Gözlerimi açıp Beste'ye ölümcül bir bakış attım.

"Alya...bana niye öyle bakıyorsun?"

"Gerizekalı! Sen bir Lucifer değilsin."

"Girizikili! Sin bir Licifir diğilsin." Benim taklidimi yapan Besteye komidinin üstündeki not defterini fırlattım.

"Ah, çaylak...Sen daha kaçıncı sezondasın ha? Hadi söyle. 1 mi 2mi? Söyle kız utanma."

"Okullar açılana kadar tekrar bitiririm ben. Onu söylediği videoyu da telefonuma bakınırken buldum. Neyse, sen böyle uyanmaya alışsan iyi olur. Good morning Vietnam!" Diye bağırdı ve odadan çıktı.

"Anne! Bu kızı birdaha içeri alma! Banane ya izin vermiyorum ben, alma şunu içeri. Dışarda kalsın köpek!"

"Kız! Bağırma ordan edepsizler gibi! Kalk öğlen oldu öğlen."

Üstümdeki yorganı ayaklarımla iktirip kalktım ve yüzümü yıkayıp mutfağa gittim.

"Sanada günaydın anne."

"Çok konuşmada otur şuraya güzelce kahvaltı edin. Ben gidiyorum." Dedi ve çantasını alıp mutfaktan çıktı.

Ağzıma bir tane peynir atıp anneme seslendim.

"Dur kız, nereye? Daha hıyar kesecedik."

"Yavrum kaç defa diyeceğim ağzında lokma varken konuşma diye?"

"Tamam be mami. Konuşmam."

"Bak bak birde dalga geçiyor anneyle!" Diye sitem ettiğinde bir öpücük kondurdum yanağına. "Bende seni seviyorum."

"Ay, laf yetiştiremeyeceğim sana. Gidiyorum ben." Dediği gibi çıktı kapıdan.

Tekrar mutfağa giderek sandalyeye oturdum ve masadakilerden tabağıma doldurmaya başladım.

"Pişt, son durum ne?"

"Aynı."

"Amaan üzülme kız. Ben seni Doruk'a götürürüm anlatır herşeyi."

"Sakın! Bak sakın! Valla keserim kendimi. O pislikle ne görüşücem be?"

"Tamam götürmem, sakin." Sen gitmezsen o gelir zoaa. Yaşasın çok zekiyim.

"Ayh. Görmemişin aklına bir fikir gelmiş de övünürmüş. Ben olmasam bir hiçsin sen."

"Hıı ok. Piki. Tm."

"Sus da yemek ye. Zaten bana kimse laf yetiştiremez."

Kendi iç sesime içimden göz devirip masayı topladım ve odama gittim. Beste de salona geçmişti.

Odama girip telefonu aldığım gibi yatağa zıpladım. Tabiki Doruka mesaj atıcam.

Kime: Best Enişte
Pişt pişt, hatırlanmayan enişte.

Aha, anında cevap geldi.

Kimden:Best Enişte
Noldu?

Kime:Best Enişte
Beste seni hatırlamadığı için sap takılıyor. Bu yüzden bana sardı. Şimdi operasyon yapıyoruz. Besteye seni Doruka götüreyim dedim. 'Sakın bal valla keserim kendimi' falan dedi. Onu sana getiremiyorsak sen ona geleceksin. Anladın mı?

Gelen mesaj ise mor gülücüklü şeytandı. Ardından Doruka planımı anlattım ve başlamak için akşamüstü 4 gibi sözleştik.

Şimdi ise tam saat 13:37

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin