POYRAZ

POYRAZ-38

"İşte bu da 6. balık. Yetenek akıyor, yetenek." Diyip bana nispet yaparcasına oltanın ucundan aldığı balığı öpüp kova attı. Ney?! Öptü mü? Lan?!

"Uraz? Sen az önce balığı mı öptün? Iyk. Pis. Sakın o dudaklarını 38 kez domestosa batırıp hamamdaki dayılara 26 kez çitiletmeden beni öpeyim deme."

"Ne varmış ki dudaklarımda?" Diyip dudaklarını öne büzdüğünde komik ve tatlı gözüküyordu. Ama kanmak yok.

"Bok var. Daha ne olsun Uraz?"

"Az sonra öptüğümde görürsün boku." Diye bana tehtidini savurup tekrar işine döndü.

"İşte! Bir tane daha geldi! Ne kadar mükemmel bir adamım!"

"Kırk yılın başında birkaç balık tuttu diye hemen havalara giriyor. Bak bak hareketlere bak..."

"Sen anca otur ordan sevgiline laf yetiştir zaten. Tabi, insan beceriksiz olunca..."

Elimle destek alıp ayağa kalktığımda birşey anlamayacağımı bile bile kovanın içine baktım.

"Uraz."

"Noldu?"

"Burda balık var."

"Hadi canım. Gerçekten mi?"

"Dalga geçme be pislik! Bunlar olmamış."

"Ne? Ne demek olmamış?"

Kovayı elime alıp Uraz'a bakıp güldüm. Ama tabiki içimden. Çünkü o zaman anlardı.

"Olmamış bunlar. Hepsi kız. Kabul etmiyorum." Deyip balıkları denize saldım.

'Ulan sizde iyi yırttınız ha. Hadi hadi. Bir daha yakalanmayım oğlum. Akıllı olun biraz. Şimdi bana dua edin. Yoksa akşam yiyecektik valla sizi.'

"Alya senin ben evveliyatını si-" işaret parmağımı dudaklarına bastırıp konuşmasını engelledim.

"Şşt. Sen sus, gözlerin konuşsun Uraz."

"Ulan! Napıyon sen? İki saattir onlar için uğraşıyorum ben!"

"Banane! Ben mi dedim hepsini kız tut diye?!"

"Bana bak kadın,"

Ellerimi belime koyup ona bir adım daha yaklaşarak kafamı yukarı kaldırdım. "Baktım."

Boy farkından dolayı kafasını biraz aşağı eğdi.

'Biraz mı? Ulan adamın boynu yok oldu, çenesi gövdesiyle ilişkiye girdi. Ama yoo, biraz eğdi kafasını.'

'Sen hayırdır? Bir susar mısın arkadaşım? Önemli bir konu bu değil mi? Hem o kadar da bücür değilim sen bilmiyosun tabi. Cahil.'

"Seni öperim."

"Bana mı dedin?"

'Hayır bana.'

'Lan Hüso! Kutaydan sonra sende mi yavşıyon Uraza?' Ulan herif benim sevgilim ben daha az yavşıyorum.

"Sana demedim Alya. Şu balıklar varya, onlara dedim...Bizden başka biri var mı burda? Senden başka kime söyleyebilirim?"

'Bana!'

'Bana bak Hüso! Senin ağzına yüzüne inşaat küreğiyle vururum. Küreğin arkasında kalan çakılları yutturur boğazını parçalarım sonra ecel süsü verir, kaderiyle öldü derim. Bana bunları yaptırtma.' Afilli tehtidimden sonra 'tamam apla.' diyip köşesine çekilen sevgili iç sesimde gittikten sonra başbaşa kalmıştım Urazcımla.